8. Bölüm

17.8K 628 289
                                    

Multimedya: Savaş

Olmam gereken yerden çok uzaktayım,
Belki de yoruldum, bilmiyorum.
Öyle karışık,
Öyle yabancıyım ki,
Bu aralar kendime bile gelemiyorum.

Arkamda bana hiç acımadan silah yaslayan adam. Karşımda bana neler yapacağının hayalini kuran birisi.

"Savaş." dedim titreyen sesimle.

"Hadi ama Savaş, vermeyecek misin?" dedi karşımdaki adam. Ellerini ceplerine sokmuş, sinsice sırıtıyordu.

Omzumun üstünden yalvaran gözlerle Savaş'a baktım. Dümdüz bir ifadesi vardı.

"Lütfen Savaş. Beni onlara verme."

"Şşş, bekle."

Ne olduğuna anlam veremeden birden Savaş karşıdaki adamı vurunca ağzımdan bir çığlık kaçtı.

Kolumdan tuttuğu gibi beni arabanın arkasına götürdü ve çatışma çıktı. Savaş'ın dibinde eğilmiş, kulaklarımı kapatıyordum.

"Duru'ya dikkat!" diye bağırdı Savaş. Kısa bir süre sonra silah sesleri kesildi. Kafamı kaldırdığımda Duru Rüzgar'a sarılıyordu.

Savaş'a baktığımda arabanın arkasından çıkmış, karşıya bakıyordu. Vücudu bana dönüktü ama gözü oradaydı. Sonra hiç beklemediği bir şey yapıp ağlayarak boynuna sarıldım.

Beklemediği için önce afalladı. Sonra o da kollarını belime doladı.

"Çok korktum." dedim hıçkırıklarımın arasında. Beni verecek sanmıştım. Bedenlerimizi ayırdım.

"Blöf yaptım sadece. Seni ona verecek değilim."

"Teşekkür ederim."

"Tamam ağlama." dedi ve Duru'nun yanına gitti. Sakindi. Hep böyle olsa çok güzel olmaz mı?

~

Eve gelmiştik. Duru duş almak için yukarı çıkmıştı. Savaş ise çaprazımda sigara içiyordu. Rüzgar ortalıkta yoktu. Bense ellerimi önümde buluşturmuş öylece salonda oturuyordum.

"Savaş?" dedim çekingen bir şekilde.

"Efendim?" dedi. Efendim mi dedi o? İnsancıl bir kelime. İnanamıyorum!

"Şimdi ne olacak? Yani sen adamı vurdun ya."

"Adam öldü. Mevzu kapandı."

"Bu kadar kolay mı yani?"

"Aynen. Sen o küçük kafanı böyle şeylere çok yorma." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Bir şey daha soracağım."

"Sor sor. Eksik kalmasın. Sabahtan beri konuşamadın ya, delirdin."

"Bugün odada neden öyle dedin?"

"Ne dedim?"

"Öp beni dedin ya."

"Evet dedim. Beni öpmeni istedim çünkü."

"Peki benim isteyip istemediğim umrunda mıydı?"

"Değil."

"Neden öpmek istedin ki? İnsanlar sadece aşık olduğu insanı öpmez mi?"

"Ben aşık olmam ufaklık. Bir şey istiyorsam, er ya da geç alırım."

"Ama ilk öpücüğüm olacaktı."

"Yani? Özel bir şey mi?"

"Neyse ya, hata bende. Duyguları olmayan bir insana ne anlatıyorum ki?"

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin