Bölüm-3

2.5K 98 6
                                    

Multi Pelin

Şuan karşımda dünkü o yağuşuhlu egolu aptal gerizekalı vardı ve sırıtarak bana bakıyordu. Aslında onu görmeme sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Kendimi toparlayıp gözüm onun hemen yaklaşık 10 adım arkasındaki kıza kaydı, kız köpekleri görmesine rağmen korkusuz yürüyodu kızla beraber geçmeyi aklıma koydum.

Gözlerim hem o egolu çocukta hem kızda hemde köpeklerde. Egolu salak beni görünce nedense bi oh çekti ama olayı anlamadım. Meteor da bana bakmaya başladığında bi an tedirgin oldum acaba bir şey mi var niye ikisi birlikte bana bakıyor? Meteor biraz daha yaklaştığında bana doğru yürümeye başladı.

Hemen ümitlenmemeye çalıştım belli ki arkamda biri var ona yürüyo yavaşça başımı arkaya döndürdüm ama kimse yoktu.

Allah Allah kesin ben yanlış anladım çocuk düzgün yürüyo ben bana yürüyo zannediyorum. Daha fazla köpeklerle bakışmak istemediğim için kafamı önüme döndürdüm ki sert bi cüsseye çarpmamla kaşlarım çatıldı. Meteoru dibimde görmemle ağzım açık kaldı, ellerini hemen bilime sardı.

Oha napıyo lan bu?

Ne yaptığını anlamaya çalıştığımda onu iticektim ki "aşkım çok özledim seni" dedi.

Noluyo lan!?

Tam onu iticekken kulağıma yavaşça "lütfen çaktırma arkamdaki kızdan kurtulmam gerekiyo sadece iki dakikalığına sevgilim rolü yapıp ellerini bilime sarar mısın hem anladığım kadarıyla köpeklerden korkuyosun onların yanından geçirebilirim seni" dedi.

Ben hala olanları kavramaya çalışsamda sonunda anlayabilmiştim. Aslında güzel pazarlık. Korkusuz bi erkekle geçmek varken niye kızla geçeyim ki?

Hem iki dakika sarılsam nolucak yardımıma ihtiyacı var. Dünkünün hıncını almak isterdim ki bunu başka bi zamana erteleyip kollarımı beline doladım.

Bunun için onunla çok pis dalga geçmeyi ve onu süründürmeyi aklımın bi köşesine kazıyıp sarılmaya devam ettim.

Nefes alırken kokusu burnuma geldi oha çok güzel kokuyo lan.

Şuan tek duam şu çıkıcak gibi atan kalbimi umarım duymuyordur. Aslında duymaması çok zor yoldan geçen biri bile duyar o derece atıyor.

Yıllarca bu kokuda, bu rahat göğüste durabilirim diye geçirdim aklımdan. Sonra ne diyon lan sen diye iç sesime kızdım. Bir müddet böyle durduktan sonra o egolu ayrıldı benden. İsmini bilmediğim için egolu, salak, meteor, yağuşuhlu diyorum.

Yüzümü avuçlarının içine alıp "seni kırdım biliyorum bu yüzden ilk sarılmadın ama açıkladım sana durumu benim bi suçum yokki aşkım."

Aşkım? What? Aşkım mı demişti o? Bana demişti, aşkım demişti, Allah'ım sana geliyorum.

İlk sarılmadım diye böyle toparlamıştı zeki çocuk. Hafif gülümseyip ellerini tuttum of harbi eriyeceğim şimdi. "Yok aşkım kırgın değilim artık sana" dedim aşkım kelimesini vurgulayarak.

Mavi gözlerim mavi gözlerinde kaybolurken onun elleri benim yüzümü avuçlamış şekilde benim ellerim ise onun elleri üzerindeydi öyle birbirimize gülümseyerek bakıyorduk.

Yanımızdan gelen sesle irkilip yanıma baktım. Kızı incelemeye başladım. Kız benden biraz uzun, kahve kıvırcık uzun saçlı, gözleri yine kahve, esmer tenli, makyajdan yüzü gözükmeyen tiplerden işte.

İğrenç bir kız makyaj yapmayı bile becerememiş sürtük. Bu çocuğun bununla çıktığına inanamıyorum nasıl bi yokluktaymış acaba çok merak ediyorum. Kıza dikkatli baktığımda bizim okulda gördüğümü hatırladım. Bizim okuldandı ama ismini bilmiyordum.

Bizim yanımızda durmuş "Benden sonra bununla mı çıkıyosun? Harbi düşmüşsün. Keşke güzel biriyle birlikte olsaydın da anlasaydım seni. Bu ne be böyle kenar mahalle kızı tipe bak çok çirkin ben buna bin basarım" dediği şeyle sinir tepeme yükseldi bana çirkin demişti bana, bak bana demişti. Bundan sonra beni tutabilene aşk olsun.

"Sen kime çirkin diyosun lan? Sen kendi tipine baktın mı hiç makyaj güzeli diycem makyaj güzeli bile değilsin ki şu tipe bak. Makyaj yapmayı öğretiyim bi ara gel bize. En azından ben doğalım senin gibi makyajımın arkasına saklanmıyorum. Lağamın üstüne beton dökmeye çalışmışsın ama onu da becerememişsin sürtük, kaşınma uza buradan. Hazmedemiyosan git ötede ağla o artık benim sevgilim senin değil. Hadi makyajlarını da topla git burdan her havlayana mama vermiyoruz biz git başka yerde kendine mama bul. Hadi canım hadeeeee." Oh be rahatladım.

Yanımda duran egoluya baktığımda bana şaşkın şaşkın bakıyodu. Bende kendime şaşırmıştım ne çirkeflik yapmıştım lan ben öyle. Kız bi iki dakika durdu galiba hazmetmeye çalışıyodu laflarımı.

Kız kendini toparlayıp "Arıncım sevgiline dikkat et ben senin yerinde olsam bir an bile yanından ayrılmazdım. Yanından ayrıldığın an öyle kötü şeyler olucak ki bunu sen biliyosun ama o yanındaki kaşar bilmiyo. Onada öğreticem merak etme sen." Bana kaşar demişti.

Elin sürtüğü bana kaşar demişti. "Bana bak kızım ben Deren Soydan, sen kim oluyosun da bana kaşar diyosun lan kendine gel yoksa getirmesini biliriz. Hadi şimdi git eceline başka çeşmede susa. Hadi hoşt hoşt arkadaşların bekliyo bak orda seni" diyip arkamızdaki köpekleri gösterdim.

Kız "sana bu lafları öyle bi yediricem ki görüceksin sen lütfen diye yalvarıcaksın bana o zaman görüşücez seninle" sonra egoluya bakıp "sevgilinin peşinden ayrılma Arın" diyip göz kırpıp yanımızdan uzaklaştı.


Arınla beraber sessiz bir şekilde yürüyor sadece nefes seslerimiz duyuluyordu. Arın çok düşünceli duruyodu. Rüzgar baya esmesiyle bana bi titreme gelince titredim. Arının dikkatini çekmiş olucak ki bana dönüp "üşüyor musun?" diye sordu. Çok ciddi lan bu dün onun o alaylı tavrını gördükten sonra bu tavrı çok değişik geldi.

Ben düşüncelere dalmış ona bakarken "sana soruyorum üşüyor musun?" Diye sert bi şekilde tekrar sordu. Yine bi irkilme gelince ben bir şey demeden hırkasını çıkarttı.

Oha o kaslar ne lan öyle?

Hay maşallah. Arın hırkasını üzerime örttü. O kısa kollu kalınca "al hırkanı sen üşiyeceksin" dedim. Beni takmayıp yürümeye devam edince koluna dokundum bir iki kere, bana dönünce "tabi buldun kaslı kolları dokun" diyip muzhipçe sırıtttı.

Dademin ben buna ciddi mi demiştim göz devirip "kas mı sendeki mi kas ahahaha güleyim bari sen kas görmemişsin be bir şey demek için dokundum" dedim oda 'yav hehe' bakışı attı.

Sokağa geldiğimizde "bizim evin oraya geldik, hırka için sağol" diyip hırkayı çıkarttım. O da alıp giydiğinde kot ceketimin kenarını biraz yana kaydırıp okul formamın amblemine baktığında ne yaptığını anlamadım. Tam bir şey demeyip giderken "bir şey unuttun" dedim.

Bana dönüp yaklaştığında "sevgiliymişiz gibi davranıp o kızdan kurtulmanı sağladım. Önemli değil teşekkür etmene gerek yok yani" dedim teşekkür etmesi için.

Yaklaştı, yaklaştı, daha çok yaklaştı aramızdaki mesafeyi kapatıp "teşekkür etmedim atarlı kız." Ve etrafına bakındı kulağıma eğilip "kabul et sana sarılmam sevgilimmişin gibi davranmam seninde hoşuna gitti, kalbinin sesini duydum" güldü ve devam etti "hoş duyulmıycak gibi değildi ki" diyip geri çekildi ve göz kırpıp gitti. Yine cevap vermemi beklemeden arkasında ağzı açık kalmış beni bırakıp gitti. Kalbimin nasıl attığını dememe gerek yok dimi siz biliyorsunuz.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now