Bölüm-29

1.3K 69 4
                                    

Hani mutsuzsundur, sevgiye ihtiyaç duyarsın, birden karşına bişi çıkar mutluluk sebebin olur. Arın benim mutluluk sebebimdi.


Tesadüfen karşılaştığım kişi mutluluk sebebim oldu benim. Tek mutluluk sebebim değil, aşık olduğum adam oldu benim. Her ne kadar imkansız aşk ta olsa onu sevmek, onun çevresinde olmak, onunla beraber vakit geçirmek beni herşeyden mutlu biri yapıyor.

Çalan iğrenç alarmla gözlerimi araladım. Alarmı kapatıp bölünen uykuma devam ettim. Başım ağrıyordu acaba gitmese miydim okula? Okula gitmeme fikri aklıma yattığı için gitmemeye karar verdim. Bölünen uykum hiç bölünmemiş gibi devam ettim.

Gelen sesle yerimden zıpladım. Korkuyla gözlerimi açtığımda annem olduğunu gördüm ve gözlerimi devirip kalan uykuma devam ettim.

Hala tepemde bağırıyordu ya. "Kızım kalksana geç kaldın, saat 10.30. Ya uyansana Deren" annem en sonunda sabrımı taşırınca "ben gitmiyeceğim bugün okula kendimi iyi hissetmiyorum" diye bi yalan uydurdum.

Umarım inanırdı.

Annem hemen teleşlanıp ateşim var mı diye kontrol etmeye başladı "Deren kızım sen yanıyosun çok ateşin var at şu yorganı üstünden" diye panikle konuştu. Yorganımı üstümden çekince hızla geri alıp sarıldım.

Annem tekrar odaya girince söylenmeye başladı "çıldırıcam ya izin vermiyolar, emniyete gitmek zorundayım. Sende üşenme soğuk suyla duş al, kendine çorba ısıt dolapta var, ondan sonra da dinlen. Eğer çok kötü olursan ilaç iç. Ben gelebildiğim kadar erken gelmeye çalışıcam. Hadi bebeğim görüşürüz" diyip öptü. Bende yapmıycak olsam da onayladım.

Kapı sesi duyduğumda gülümseyip yorganımı üzerime örttüm ve kalan uykuma devam ettim.

Telefon sesi kulağımı doldurunca huzursuzca mırıldanıp gözlerimi açmadan ellerimle telefonu aradım.

Sonunda bulduğumda arayana bakmadan telefonu açtım. Mayhoş ve yorgun sesimle "efendim?"

"Nasılsın, nerdesin?" Bu ses tanıdıktı ama daha çözemedim

"İyiyim sen?"

"İyi misin? Sesin de baya iyi geliyo ya. Nerdesin sen okulda da değilsin?"

"Şşt sakin ol Arıncım evdeyim. Merak etme henüz kimseyi eve atmadım ama ilkim olabilirsin bebeğim." Evet hastayken benim beynime oksijen gitmiyor bunu biliyorum.

Arın gülüp "tamam bebeğim geliyorum" diyip öpücük attı ve telefonu kapattı. Telefonu yine komidinin üstüne koyup uyumaya devam ettim.

Bu sefer kulaklarıma ard arda çalan zil, kapıya atılan yumruklar doldurdu. Bu kimdi ya alacaklı gibi. Battaniyeme sarılıp paytak paytak yürüyüp kapıyı açtım. Tabiki de bu öküz Arındı. Onu görünce gözlerimi devirip yine odama paytak paytak yürümeye başladım.

Arkamdan gelen kapı sesini tınlamadan yatağıma yattım. Odamın kapı sesi gelince oraya baktım. Sonra aklıma dank eden şeyle halim olmasa bile hızlıca kalkıp Arın'ın gözlerini kapattım ellerimle.

Umarım görmemiştir. Allah'ım nolur görmemiş olsun. Allah'ım nolur görmemiş olsun diye içimden dualar etmeye başladım ve hızlıca onu hola ittim.

Gülerek gözlerindeki elimin üzerine elini koyarak gözlerinden çekti ve "merak etme cırtlak pembe, dantelli sütyenini görmedim" dedi.

Of ya rezil olmuştum. Burdan şunu çıkarmamız gerekiyor ki bundan sonra dağınık olmıycaz.

Sinirle "of sen niye bi genç kız odasına giriyosun ki? Hem senin burada ne işin var?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.

O kafasını ilk aşağı eğip sonra yukarı kaldırıp güldü ve dudaklarını ıslatıp -Allah'ım burada sana geliyorum. Gençler ben eridim, düştüm- düşünüyomuş gibi "mmm ne işim mi var? Sen çağırmadın mı beni? Arıncığım gel eve atayım seni bebeğim demedin mi?" Dedi imalı imalı.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now