Bölüm-26

1.4K 77 16
                                    

Korku nedir?


Ne yapacağını bilememek mi? Kalbinin hiç olmadığı kadar hızlı atması mı? Nefesinin kesilmesi mi? Nedir korku?

Biz neyden, neden korkuyoruz? Birinin yanında hem korkup hem güvende hissedebilir mi biri?

Ben hissediyorum. Arın'ın yanında çok tehlikedeyim ama olmadığım kadar da güvendeyim.


Dışarıda gelen seslere odaklanmış sadece bekliyorduk. Yanımıza gelmelerini sadece bekliyorduk. Silahları olmasa Arın hepsini yere sererdi ama hem silahları vardı hem kalabalıklardı hem de yanında ben vardım. Beni tehlikeye atmak istemiyordu.

Duvarın dibinde durmuş Arın'a bakıyordum. O ise pencerenin yanında perdeyi aralamış adamlara bakıyordu. Sesler daha çok yaklaştığında Arın görünmemek için hemen yanıma geldi. Kalın bi ses "şuradaki kulübeye bakalım. Kesin oradalardır ama sessiz olun geldiğmizi anlamasınlar" flash tv oyuncusu gibi konuşmuştu be.

Gerizekalı biz zaten duyduk geldiğinizi demek istesemde tabiki diyemedim. Çünkü yemiyo. Arın etrafına bakınmaya başladı.

Saklanacak bir yer arıyordu. Bulmuş olmalı ki kapının oradan sandalyeyi çekti içeride biri olduğunu anlamasınlar diye. Bu çocuk aşırı zeki ve ben bunun yanında mal kalıyorum birazcık.

Şaşkınlıkla Arın'ı izlerken elimi tuttu ve mutfak ve salon birleştiği yerde tezgah vardı oraya doğru yürüyüp çömeldik.

Arın sessizce "korkma ben yanındayım sana bir şey olmasına asla izin vermem" diyip elimi güven verircesine biraz sıktı. Gülümseyip "biliyorum" dedim.

Tam o sırada kapı gıcırdaması duyuldu. İçeri giriyorlardı. Korkudan nefes nefeseydim. Yakalatacaktım bizi ya. Ağzımın üstünde bi el hissetmemle elin sahibine baktım. Gözlerini yumup bekle işareti yaptı. Kafamı sallayıp içimden dualar etmeye başladım. Yine hiç tanımadığım bir ses "abi sanırım burada yoklar."

"Arayın belki saklanmışlardır" sonra bize doğru gelen adım sesleri. Allah'ım sana geliyoruz Yarabbim. Kafamı kaldırdığımda göz hizama uzatılmış bir kol ve silah girdi. Korkudan kalbim durmak üzereydi. Gözlerimden yaşlar firar etmeye başlamıştı.

Korkuyla Arın'ın elini sıkmaya başladım. Tüm korkumu ellerinden çıkartıyordum. Öyle sıkıyordum ki sanki sıkınca gideceklermiş gibi.

Sonra o flash tv oyuncusunun sesi geldi "yoklar burada çıkalım." Ondan sonra göz hizamdaki kol sonra ise silah yok oldu. En son ise ayak sesleri ve kapı gıcırdaması.

Gitmiş miydiler?

Bize bu kadar yakınken 2. kez mi kurtulmuştuk. Arın'ın elini bıraktığımda o da diğer elini ağzımdan çekti. O da şaşkındı. Yavaşça ayağa kalktı.

Sonra elini uzattı tuttum ve yavaşça ayağa kaldırdı incitmeden. Kalktığım gibi korkuyla Arın'ın boynuna doladım kollarımı.

O da ilk bi şaşırsa da kollarını belime doladı. Kafamı boynuna gömdüğümde onun kokusu burnuma gelince daha çok ağlamaya başladım. 1 dakika öyle boynunda ağlamıştım.

Arın çekilirken yüzümü avuçlarının içine aldı. Gözyaşlarımı baş parmağı ile sildi. "Şşş tamam geçti korkma" titreyen sesimle "geçti mi gerçekten?" O güven veren sesiyle "geçti korkma ben yanındayım" sadece gülümsedim.

Bu kelime çok güzel değil mi 'korkma ben yanındayım' hayatımda duyduğum en güven verici cümle.

Sanki o varsa sana hiç zarar gelmeyecekmiş gibi hissediyordu insan.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora