Bölüm-25

1.3K 66 7
                                    

Sevdiğinin yanında bulduğun huzuru, mutluluğu ölümle burun buruna olmamana rağmen bozulmuyo çünkü kalbini ona adamışsın, kalbin artık onun için atıyo o var diye.

Arın'la beraber bekliyorduk. O adamların kapağı açıp bizi bulmalarını bekliyorduk. Aralanmış kapaktan vuran sokak lambasının ışığı Arın'ın yüzüne vuruyordu. Yüzünü son kez inceledim ezberlemek için. Aklımdan çıkmaması için her yerini ezberlercesine dikkatlice baktım. Yukarıdan gelen sese odak kesildik "abi her çöpe bakın dedim de o kadar da değil oraya girecek değiller saçmalama" dedi bi ses alaylı ve sinirli bi şekilde. Kapak geri bırakıldı ondan sonra.

İkimiz de şaşkın bir şekilde yukarı baktık. İnanılır gibi değil kaldırsalar görücekler ama kaldırmadılar. Şuan o kadar mutluyum ki resmen son anda kurtulmuştuk. Yukardan sesler gelmeye devam ediyordu "burda değiller başka bir sokağa girmiş olmalılar gözden daha fazla kaybetmeden düşelim peşlerine" sonra ise adım sesleri.

Arınla beraber birbirimize şaşkınlıkla baktık. Temkinli olmak için yaklaşık 10 dakika kadar bekledik sonra Arın "sen burda dur ben etrafa bakıp geliyorum sakın ben gelmeden çıkma burdan" itiraz etsem de kabul etmeyeceğini bildiğim için kafa salladım.

Arın dikkatlice kutunun kapağını ittirdi. Yavaşça etrafına bakınıp çıktı. Bir kaç dakika sonra geri geldi elini uzattı. Elini tutup çıktım. Az daha orda dursam kokudan bayılacaktım. Arkamızdan araba sesi geldiğinde aynı anda bi adam sesi de geldi "ordalar, sür ,sür." Yine peşimizdelerdi ya. Arın hemen cebinden anahtarını çıkarıp kapıları açtı. Arabaya doğru beraber koşup hızlıca bindik.

Arın gazı köklediğinde kemerimi taktığımda Arın son gaz ilerliyordu. Böyle 20 dakika yolculuk yaptık. Orman yoluna gelmiştik. İlerimizde sola sapan bi yol gördük. Orası tam olarak orman yoluydu. Yağmur damlaları cama tek tek geliyordu. Arın son gaz ilerlerken bi anda sola saptığında araba az kalsın devriliyodu. Ağzımdan çığlık kaçmasına engel olamamıştım. Şansa mı devrilmedi, Arın mı çok iyi şoför onu bilmiyorum ama son anda kurtulmuştuk. Arkamızdakiler sola sapacağını tahmin edemedikleri için dümdüz devam ettiler.

Arın bulamasınlar diye sağa sola çok sapmıştı yağmur da şiddetini arttırdığı için araba gitgide zorlanıyodu. Çamurlu yollar olduğu için fazla hızlı süremiyordu. Birden araba durduğunda Arın'a baktığımda Arın da şaşkına benziyodu. Arın arabadan indiğinde bende indim. "Allah kahretsin çamura saplanmış" Korku dolu sesimle "ee napıcaz?"
"Yürüycez bu gece burdayız artık. Hadi yürü kalıcak bi yer bulalım." Onaylayıp yürümeye başladık.

5362728291 kez düşmek üzereyken yine ve yine Arın kurtardı beni. "Of bıktım be bu nasıl bi yol böyle" Arın sabır diledi "yeter lan düşme artık."

"Ben sanki bilerek düşüyorum ya. Kusura bakma Arın bidahakine düşmem" diye dalga geçip göz devirdim. "Tamam çok konuşma da bak şu ilerde bi kulübe var."

Kulübenin kapısına geldiğimizde kapıyı tıkladık. Kimse açmadı. Arın'a bakıp ümitsizce "kimse yok sanırım dışarda kaldık" dedim. "Benim dışarıda kalmaya niyetim yok" diyip kapıya tekme geçirdi. Kapı anında açılırken Arın içeri kafasını sokup eliyle ışığı arayıp bulduğunda açtı.

İçeri girerken "ayakkabılarını çıkar çamurlu çamurlu girme" Arın onaylayıp çıkarttı. Bende çıkartıp girdim. İçeride tek bir tane tek kişilik yatak, küçük bir dolap, şömine ve küçücük bi mutfak vardı. Şirin bir yerdi.

Arın dolaba doğru ilerlemeye başladığında bende kapıyı kapatıp içeri girdim. Arın kendi için kıyafet bakarken "izinsiz mi giyceksin milletin kıyafetlerini?" Bir an bana bakıp "mecbur, bu ıslak kıyafetlerle mi durucaz" haklıydı üstümüz sırılsıklamdı. Kendine bi eşofman bulduğunda çıkarttı ona bakarken ayağa kalktı "eğer soyunurken izlemek istiyorsan buyur" diye alaylı bir şekilde konuşup tişörtünü çıkarttı.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now