Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)

Bölüm-4

Eve geldiğim gibi kendimi yatağa fırlattım. Yorucu bi gündü. Acaba kız kötü olucak derken neyden bahsediyodu? En fazla dövdürttürür diye düşünüp takmadım.

Bir anda aklıma gelen şeyle yerimde zıplayıp mutfağa doğru uçuş sergiledim. Deren hava yolları iyi yolculuklar diler. İçerde gördüğüm manzarayla ağzım şaşkınlıkla açılmış, sinirlerim tepeme çıkmıştı. Ben niye şaşırıyorum ki Sude'nin hep yaptığı şeydi. Ama onu bu sefer öldürücem.

Sude beni farketteğinde muzhipçe sırıtıp "ablacım hoşgeldin sefalar getirdin nasılsın" dedi.

Yağcılarda sümkür bizi kaptaaaan.

Sudeye öldürücekmiş gibi bakmaya devam ettiğimde "ablacım niye öyle bakıyorsun öldürücekmişsin gibi. Sanki görende dolapta kalan son dilim pastanı yedik sanır Allah aşkına ya" diyip tekrar sırıtmaya başladı ama sırıtması çok sürmeden korkuyla bana bakmaya devam etti.

Cevap vermiyorum ya tırstı tabi tirrek.

"Sude bence 3 saniye içinde kaç yoksa hazır annem devriyede bu gece seni elimden kimse alamaz" dememle Sude'nin yok olması bir oldu. Göt korkusu başa bela diye boşa demiyorlar.

Hızla oturma odasına geçtiğimde Sude'yi koltuğun tepesinde görmemle sırıtıp 'kızım sen bittin' bakışı attım ve yakalamaya çalışmaya başladım aynı anda da bağırarak söyleniyordum "ya sen ne aç mahluk oldun ya benim hakkımda niye gözün var? Git kendininkini ye niye başkalarınınkine saldırıyosun? Orangutan bokuna bak hala gülüyo kaçma lan gel buraya" her dediğime ayrı ayrı gülüp kaçmaya devam etti

"Ablacım bir laf var bilir misin yemeyenin malını yerler. Ben dün bekledim yemeni zar zor tuttum kendimi yemedim ama baktım sende yememişsin istemediğini sanıp yedim bende. Hem bak sen değil o kalorileri ben aldım ben şişmanlıyacağım sen aynı şişmanlıkta kalıcaksın merak etme" diyip gülmeye devam etti bana şişman demişti ya bana 48 kiloluk kıza şişman demişti.

"Lan mal senin benden küçük olmana rağmen aramızda 2 3 kilo var lan kendine bak şişman diye bana diyo bide."

Yorgunlukla bir nefes verdiğimde Sude'nin dediğiyle durdum "hem sen demez misin sen evlatlıksın diye yetimlere ne kadar verirsen o kadar çok sevabın olur. Benim sayemde cehennemden yırtçan lan şükretmelisin."

Bir kaç saniye durup "gel lan buraya acıdım öpücem" dedim. Sude her ne kadar inanmasada yanıma geldi korka korka. Alnından öpüp "kırk yılda bir aklın çalışıyo bak sonunda anladın yetim olduğunu" diyip kafasına sert bi şekilde vurdum.

O da odasına doğru koştu ve kafasını kapısının ordan çıkartıp "ablacım bir laf daha var onu da bilir misin? Acıma yetime, döner koyar götüne" diyip güçlü bi kahkaha atıp odasına girip kapıyı kitledi ve arkasında ağzı açık beni bıraktı. Bugün niye herkes ağzı açık bırakıyor ki beni?

Somurtarak odama doğru yürüdüm. Sude'nin odasının önünden geçerken kapısına sertçe vurup "bu iş burda bitmedi Sude hanım" dedim ve odama geçtim. Ona yapıcağımı bilirim ben. Odama girip üstümü hızlı bir şekilde değiştirdim. Evet hala formalırımlaydım. Yatağıma uzanıp tavanımla bakışmaya başladım. "Nasılsın tavan aşkım?" Bugünkü olanları düşünürken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.

******

Gözlerimi kırpıştırarak açmaya çalıştığımda karşımda gördüğüm şeyle gözlerimi pörtlettim ve hemen doğruldum. Şuan karşımda Arın var ve beni izliyordu uyandığımı görünce kaşları çatıldı galiba uyanmam hoşuna gitmedi. Benim yanıma doğru yaklaştığında bende ayağa kalkıp karşısına dikildim yapacağı açıklamayı merak ediyorum doğrusu. Bir kaç saniye gözlerini gözlerime dikti. Neden burda olduğunu soracaktım, ağzımı aralamıştım ki dudaklarımda hissettiğim baskıyla susmak zorunda kalmıştım. Arın beni öpüyordu. Yavaş yavaş ama biraz da tutkulu bir şekilde öpüyordu. Sonunda kendimi toparlayıp onu ittim ve tam tokat atacğım sırada elimi havada yakaladı. Dudaklarını araladı galiba açıklama yapıcaktı. Kaşlarım çatık bi şekilde yapacağı açıklamayı beklemeye başladım. "Deren ben seni ilk gördüğüm andan beri tutuluyorum. Seni aklımdan çıkaramıyorum. Hep aklımdasın. Sen benim aklıma, gözlerimin önüne gelince bile içim bi hoş oluyo ve kalbim çok hızlı atmaya başlıyor. Deren galiba ben sana aşık oldum." Dediklerini ağzım açık şekilde dinledim. Bana aşık mı olmuştu bana, bana aşık olmuştu. Aşık olmuştu bana, olmuştu aşık bana. Zihnimde kelimeler dönüp duruyodu. Duyduklarımı hazmetmeye çalışıyordum ve cevap veremiyordum. Tam cevap vereceğim sırada yine dudaklarımda hissettiğim baskıyla susmak zorunda kaldım.