Bölüm-32

1.3K 66 11
                                    

Yanıma yaklaşan adım sesleri...


Yorganı daha çok sıktım. O kadar korkuyordum ki ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilemiyordum. Kalbim durmuştu adeta. Yavaşça yaşlar süzüldü yanaklarıma doğru.

Benim uyanık olduğumu bilmemesi için bunu yapmamam gerekiyordu ama elimde değildi. Kendimi olabildiğince sıktım hıçkırmamak için.

Yüzümün yakınında nefes hissettim. Sanırım korkudan ölücektim. Nefesimi tutmuş bir şekilde beklerken burnuma güven kokusu geldi sonra da o güven verici sesi...

"Deren" ilk bi korkudan gözlerimi açamasamda bir kaç saniye sonra gözlerimi açıp yatakta doğrulduğum gibi boynuna sarıldım.

O da ayakta duramayıp yatağa oturdu. Ellerini belime sardığında daha çok ağlamaya başladım. Eliyle saçlarımı okşayıp "şşş tamam geçti, korkma benim" diye teselli veriyordu.

Bir anda onu kendimden itip yatakta dizlerimin üzerinde durdum. Hızlıca göğüsüne vurup "sen ne salak bi insansın ya. Niye öyle hırsız gibi giriyosun içeri ödüm patladı be. Hem senin burada ne işin var, nasıl girdin içeri?" Diye sessizce tısladım annem vardı bağıramazdım.

O da sinirle "asıl sen ne salaksın bana korkuyorum diye mesaj atan sen değil miydin? Başına bir iş geldi zannettim. Ben buraya nasıl geldim senin haberin var mı? Benim bile yok. Gelirken nasıl düşünceler geçti aklımdan, nolur bir şey olmasın diye nasıl dua ettim, arabanın gazını köklerken kaç kere kaza yapacakken son anda kurtuldum haberin var mı? Bir şey oldu sandım be. Ama hanım kızımız niye onu korkuttuğumun derdinde özür dilerim Deren bidaha senin için endişelenip korkmam hadi iyi geceler" diyip ayaklandı ve kapıya yöneldi.

Hızlıca kalkıp onu kolundan tuttum. Bana baktı elimin üzerine elini koydu ve elimi indirdi.

Kapıyı açıcakken kapıyla arasına girdim, açamadı. Hızlıca kapıyı kilitleyip anahtarı sütyenime sakladım. Hayatta alamazdı. 'Bence alabilir' diyen iç sesime hak verdim.

Arın bana bakarken sırıttım "yiyosa al" dedim.

Arın sabır dilenerek "Deren çocuk musun ver şu anahtarı."

"Olmaz."

"Ben korkutmadım mı seni niye istiyorsun yanında beni?"

"Çünkü sen bana kendimi güvende hissetmemi sağlıyorsun bakışınla, sesinle, kokunla, dokunuşunla her şeyinle" diye itiraf ettim.

Arın şaşkınlıkla bana baktı "cidden ben yanındayken kendini güvende mi hissediyosun?" Sesinde sanki biraz mutluluk vardı.

Hala kapı ile onun arasındaydım. Ellerimi arkamda birleştirip yaslandım ve çocuk gibi başımı sallayıp "hıhıı" dedim.

Bu dediğime memnun bi ifadeyle baktı. Onun mutlu olması beni de gülümsetirken Arın "sen neyden korkup yazdın bana?" aha sıçmıştım şimdi. Dudağımı kemirmeye başladım.

Dayak yiyecektim şimdi "bunu diyeceğim ama dayak yeme olasılğım yüzde kaç?"

Gülüp "söylediğin şeye bağlı"

"Annemler korku filmi açtılar Sudeyle iddiaya girdik sonra bende izlemek zorunda kaldım, telefonumun şarjı da yoktu takmama izin vermediler ondan sonra da sana yazdıktan sonra kapandı" dedim çocuklar gibi.

Bunların hepsi dayak yeme olasılığımı düşürmek içindi.

Arın anlamaz gözlerle bakarak "bu muydu?" Dedi. Kafamı sallayıp "hıhımm" dedim.

Arın biraz sinirle bana bakıp "beni bu yüzden mi telaşlandırdın?" Utançla başımı önüme eğdim ve çok kısık çıkan sesimle "özür dilerim telaşlanabileceğini düşünemedim" dedim bakışlarım yerdeyken.

Arın biraz sessiz durdu yüzüne bakamıyordum, utanıyordum.

Arın "tamam özrünü dilediğine göre anahtarı vericek misin?" Bu çocuk kadar odun biri yok ya.

Sinirle anahtarı uzatıp "git ya bi senin yanında güvende hissediyorum, ama sende git" dedim ve hızlıca yatağıma uzandım. Ona arkamı dönüp biriken gözyaşlarıma izin verdim akması için.

Hala kapı sesi gelmemişti. Acaba gitmiyecek miydi? Bi anda yatağımın diğer tarafı çöktüğünde arkamı döndüm, Arın'a baktım.

O ise yerleşip arkamı dönmemi sağladı, arkamı döndüğümde belime sarılan kollarla mutlulukla gülümsedim ve gözlerimi kapattım, anında uykuya daldım.

*****

Kulağıma gelen iğrenç alarmla yüzümü buruşturdum. İyide bu benim alarm sesim değildi ki başka birinin alarmıydı bu. Gözlerimi yavaşça araladım.

İlk gördüğüm görüntü Arın'ın boynuydu. Yine sarılarak uyanmıştık. Kafamı omzundan biraz çekip yüzüne baktım. Hala çalan alarmı kapattım ve ellerimi yine beline yerleştirdim. Onun kokusunu doya doya içime çektim.

Bir kaç dakika onu böyle izledim. Karşımdaki duvarda olan saatime baktım eğer biraz daha oyalanırsak geç kalıcaktık.

Arın'ın omzunda yatarken Arın'ın belindeki ellerimle onu biraz dürttüm.

Huzursuzca bir şeyler homurdandı. Bu haline gülüp "Arın" diye seslendim. O da uykulu sesiyle "hııı" dedi.

Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum "hadi kalk geç kalıcaz."

"Ya 5 dakika daha" diyip belimi daha çok kavradı. Şu hali hem komik hem bi o kadar da tatlıydı.

Arın'ı bir kez daha dürttüğümde küfür mırıldanıp gözlerini kırpıştırdı. Tamamen gözlerini açtığında ona "günaydın" dedim.

O da gülümseyip "günaydın" dedi. Daha fazla oyalanmamak için omzundan kalktım. O da esneyip yataktan kalktı. "Hadi seri ol aşağıda seni bekliyorum" dedi.

Onaylayınca kapıya yöneldi, bu çocuk yürek mi yedi acaba? Onu hızlıca tutup "hop hop nereye? Anneme yakalanmak mı istiyorsun? Çık pencereden hadi" diyip onu itelemeye başladım.

"Niye öyle diyon ya knkacığıma selam vermeden olmaz ama ayıp olur" dedi gülerek.

"Başlatma knkana burada benim canım söz konusu" bu dediğime daha çok gülmüştü.

Pencereyi açtığımda hızla aşağı atladı. Zaten yolla arasında pek bir şey yoktu. Arkasından pencereyi kapattım ve telefonumu şarja taktım. Ne kadar dolsa o kadar kârımdı.

Odamdan çıkıp elimi yüzümü yıkayıp kremlerimi de sürüp banyodan çıktım. Odama geri gelip eteğimi, lakosumu ve diz üstü olan siyah çorabımı giydim. Lakosumun üzerine siyah üzerinde beyaz yazılar olan sweatimi giyip baçlarımı tarayıp kendi hallerine bıraktım. Çantamı da bugünkü ders programına göre ayarlayıp üzerime giymek için ceket bakarken Arın'ın ceketi dikkatimi çekti. Hemen onu alıp giyindim ve odadan çıktım.

Annemlerin yanına mutfağa geçtim. Annemler anlamasın diye hızlı hızlı yemeğimi yemeye başladığımda annemin dikkatini çekmiş olucam ki "kızım ne öyle hızlı hızlı yiyosun yavaş olsana boğazında kalıcak" dedi.

Anneme cevap vericekken Sude atladı ortaya. Atlamasa, her olaya karışmasa olmaz. Orta sıçanı ya. Ama öyle bir şey dediki donup kalmama neden oldu.

İmalı imalı "dün gece odana gireni bekletmemek için mi hızlı yiyosun" Bu 9 kelime benim donakalmama yetti.

Sude Arın'ı görmüş müydü yani? Ben şimdi ne açıklama yapacaktım? 'Anne dün gece ben korktum Arın'a korkuyorum dedim sonra şarjım bittiği için o benden haber alamadı merak etti odama geldi. İlk başta ben onu hırsız sandım korktum. Sonra o olduğunu anlayınca korkumun yerini güven duygusu aldı. İlk başta biraz tartıştık sonra da beraber sarılarak uyuduk. Şimdi de beni aşağıda bekliyor ve hatta bu üzerimdeki onun' mu diyecektim? Annem beni ne yapardı çıkartır silahını vurur muydu? Bence yapardı. Ne diyecek, ne yapacaktım? Ölüm fermanım imzalanmıştı.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin