Bölüm-6

1.8K 79 4
                                    

Derenden

"Bana bak sevgilim hakkında doğru konuş şimdi çık ve doğru sınıfına bidaha da yanıma gelme" diye bağırdı Arın, ne yalan söyliyim ben bile korkmuştum. Sinirden farkında olmadan elimi sıkmaya devam etti canım acıyodu ama ya. Kesin kızarmış hatta morarmıştır bile. Tenim hassas benim ya of.

Pelin sonunda sınıftan çıktığında yine tüm bakışlar bizdeydi. Arın yine sinirle "dönün lan önünüze oyun mu oynuyoruz burda" aslında evet oynuyoruz demek gelsede içimden bu isteği reddettim dayak yemek istemiyorum şimdi.

Arın elimi daha da sıktığında acıdan yüzümü buruşturdum. Arın bana baktığında yüzümü buruşturmama anlamsızca bakarken sonra "siktiiir" diyip hemen elimi bıraktı.

Elimi tuttuğumda kızarmış hatta morarmak üzerinde olduğunu gördüm. Çok acıyordu ya. Arın hemen elimi ellerinin arasına aldığında sinirle çekip "bırak" dedim. "Özür dilerim bilerek yapmadım" dedi gözlerinde üzüntü ve pişmanlık vardı. Elim çok acıyodu.

Galiba 1 ders dayanamıyacaktım. Yerime oturup elimi ovmaya başladım. Üzerim ıslandı elim morardı galiba başka daha kötü bişi gelemezdi başıma. Arın kolumu tutmasıyla beni yerimden kaldırdı. "Çantanı al" dedi ben "napıyorsun, nereye?" Desemde beni takmayıp kolumu tuttuğu gibi yürümeye başladı. Okulun otoparkına geldiğimizde bi arabanın önünde durdu.

Buna araba denmez ki bu yavru yavru. Siyah Porsche nasıl da güzeldi ama. Öff be kendimi satsam alamam bunu. Ben arabayı incelemeye devam ederken Arın'ın sesiyle irkildim. "Bakmaya devam edicek misin yoksa binicek misin?" Diye sordu ama bu soru değildi 'bin' demekti.

"Bu araba senin mi?"

"Evet"

"E neden otosüsteydin?"

Bıkkınlıkla nefesini verip "arabam 2 gündür tamirdeydi ondan. Artık binecek misin?"
Kendimi toparlayıp ona döndüm "nerden bileyim bana bir şey yapmıycağını?" Diye sordum.

Arın yukarı bakıp sabır diledi "ya kızım saçmalama ne yapabilirim ben sana saçma saçma konuşmada şu elin daha kötü olmadan hastaneye götüreyim seni. Hadi yürü" diye emir verdi. Aslında haklıydı ne yapabilirdi ki daha fazla oyalanmayıp yürüycektim ki ayağımın takılıp yere düşmem bir oldu.

Olamaz ya bugün daha kötüsü olmaz derken en kötüsü olmuştu. Çorabım yırtılmıştı çıldırıcam. Ayak bileğimin acısıyla bileğimi ovmaya başladım. Arın yanıma gelip "yemin ederim hem atarlısın hem pandasın hemde sakarsın ya" dedi.

Tam cevap vericekken ayaklarımın ve popomun yerden bağı kopunca ufak bi çığlık çıktı ağzımdan. Göğüsüne vurup "ne yapıyosun ya bıraksana beni" diye ciyakladım. Elim acıdı lan ne sert göğüsü varmış. Şuan aramızda bir kaç santim vardı yutkundum ve kalbimi eski ritmine sokmaya çalıştım ama olmadı.

Arın tek kaşını kaldırıp oha buda mı kaldırabiliyo ya "emin misin bırakayım mı?" Diye imalı şekilde sordu. Aslında bırakmasa da olurdu yerim rahattı ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.

"Evet bırak, eminim tabiki" diyince yavaşça bıraktı demiyeceğim çünkü bu öküz öyle bir şey yapmaz ve bir anda bıraktı beni.

Ve yine popom yerle sert bi şekilde buluştuğunda sinirle çığlık attım. Yavaşça yerden kalkamaya çalıştım hem elimden destek alamıyorum hemde ayağım kötü. Of nasıl kalkıcam ya?

Tepemde Arın'ın gülme sesi gelince sinirle ona baktım "ne gülüyon be ayı mı oyunuyo burada?" diye sinirle sordum daha çok gülüp "hayır ayı oynamıyo ama...." Tek kaşımı kaldırıp "ama?" diye sordum "ama yaralı atarlı panda oynuyo" diyip gülmeye devam etti.

"Pandaymış sensin panda ne pandası ya ayı yogi seni" diye sinirle söylendim.

Sonra kalkamıyacağımı anlayınca Arın'a şirince sırıtıp baktım ve "Arıncım kalkamıyorum da birazcık yardım eder misin?" Diye sesimi azıcık kısarak şirince sırıttım ve gözlerimi kırpıştırdım. Bunların hepsi şirin olmak içindi.

Napıyım kalkamıyordum azıcık yalakalık yapmam lazım yoksa kaldırmaz bu ayı beni Arın gülünce kaşlarım çatıldı yanıma gelip eğilince yüzlerimiz yakın oldu. "Arıncım mı? Az önce ayı yogi diyordun ne ara Arın cın oldum senin?" diye piçimsi gülüşle sordu.

Arıncını derken üstüne vurgu yapmıştı.

"Oldu işte bi ara hadi yardım edicek misin etmiycek misin?" Diye sordum biraz sert çıkan sesimle. Arın hala gülüyordu gözlerimi devirip başka biyere bakıp sabır çektim ve tam başımı döndürecekken bacaklarımın ve popomun yerden bağı kopunca piçimsi bi sırıtış sergiledim.

Kolumu boynuna doladım. "Pekte bi hoşuna gitti anlaşılan kucakta taşınmak" dedi imalı bi şekilde, bende gülümseyip "seni köle gibi kullanmak daha çok hoşuma gitti" deyip göz kırptım. Aramızda bi kaç santim olmasına rağmen yaklaştı, yaklaştı nefesimi tuttum ve yapacağı şeyi beklemeye başladım. Gözleri dudaklarıma kaydığında ne yapacağımı bilemedim ve beklemeye devam ettim.

Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu