"BÖLÜM XX"

5.1K 562 437
                                    

"Kundurama kum doldu...

Atmaya kürek gerek...

Nazlı yârin yanında yatmaya yürek gerek..."

Mina ve Suna bağ evinin orta yerinde ellerinde tefleriyle bu şarkıyı söyleyip gerdan kırarken Mimoza da elindeki kirkiti halı tezgâhına vurarak onlara ritim tutuyordu. Kızlar şarkının nakarat kısmında sırt sırta verip "Aman başım!" dediklerinde, Mimoza kirkiti var gücüyle tezgâha vurup "Nanay!" diye bağırarak onların sözlerini tamamlamakla görevliydi.

"Çok içmişim..."

"Nanay!"

"Nanay canım nanay... Nanay gülüm nanay!" 

Keyiften iki büklüm olan kızların kahkahaları küçücük duvarları adeta yıkıp geçiyordu. Dilem ise tezgâhının başında bir yandan elindeki halıyı bitirmenin telaşına düşmüşken bir yandan da onların sabahtan beri süren bu neşelerini bozmamak için sonsuz bir tebessümle onlara eşlik ediyordu.

"İyice delirdiniz siz! Yeter artık yorulmadınız mı? Eğlenceniz bittiyse işe koyulsak artık."

"Bugün yorulmak yok Dilem abla, bugün senin günün. Tüm şarkılar Arın Bey'imizle sana!" diye bağıran Mina'nın attığı zılgıt kulakları tırmaladı.

Dilem yanında duran bir top ipliği Mina'ya fırlatıp söylendi.

"Sus kız! Şimdi birileri duyacak, rezil olacağız."

"Dilem, elleşme kızlara. Burada kim duyacak bizi Allah aşkına? Bırak da azıcık şu anın tadını çıkaralım!"

Dilem sahte bir sinir belirtisi göstererek Mimoza'ya döndü.

"Biraz fazla abartmıyor musunuz? Cidden yeter ama!"

Dilem'in ciddiyeti kızların hevesini söndürdü.

"Aman be Dilem abla, şurada iki göbek atmayı çok gördün bize, aşk olsun."

Suna'nın bu alınganlığı Dilem'in tüm ciddiyetini yerle bir etti. Kızlar şarkıyı sonlandırıp nefes nefese bir hâlde yerlerine yerleşirken Dilem onların gönlünü alma işine girişti.

"Sizi gören de adamla bugün nikâh masasına oturuyorum sanır. Bu kadar coşacağınızı bilseydim, baştan hiç anlatmazdım."

"Oho! Sen istediğin kadar anlatma, Mimoza abla ne güne duruyor... O kuyu hepimizi çoktan içine aldı da senin haberin yok."

Kıkır kıkır gülen Mina'nın imalı bakışları Mimoza'yı bulunca Dilem neler döndüğünü az çok anladı.

"Bunu sen mi söyledin Mim? Senin ağzında bakla ıslanmaz mı hiç?"

Dilem altındaki minderi çekip Mimoza'ya fırlattı. Mimoza kafasına aldığı darbenin ince sızısıyla yüzünü ekşitip homurdandı.

"Aman be sende, ne varmış söylediysem? Kızlar yabancı mı?"

"Değil de bu kadar detayı bilmelerine de gerek yoktu yani. Özel hayatın gizliliği diye bir şey var sonuçta."

"O gizlilik dün gece tarih oldu güzelim. Unuttun mu, sen o romantik sözleri söylerken ben de oradaydım?"

"Neyse, hadi hadi bırakın oynaşmayı da işe koyulun. Neredeyse akşam olmak üzere, işleri bir an önce toparlayalım da çıkalım."

Mina, Dilem'in bu acelesinin sebebiyle keyiflendi. "Doğru, koskoca Arın Boranlı bekletmeye gelmez öyle değil mi?"

"Hah! Bir size malzeme vermediğimiz kalmıştı, o da oldu."

"Neyse neyse bir şey demedik. Ben gidip okkalı bir kahve yapayım, yorgunluğumuzu alır. Hadi Suna sen de bana yardım et." 

BORANLI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now