Bl|16 XMAS

3.5K 250 127
                                    


Çok eğlenerek yazdığım bir bölüm oldu. Yılbaşını seviyorum ve bölümü yazarken bir sürü yılbaşı şarkısı dinledim klkytl vee bilirsiniz ki bu yazar satır arası yorum okumaya bayılır. Sizi seviyorum, iyi okumalar 💚❤️🎄✨🎉

MIN YOONGİ

Telefonumu çıkarıp ekran kilidini açmış ve aramalara girip en üstteki kişiyi aramıştım. Telefon çalmaya başladığında yürümeye devam ederek etrafa bakınmaya devam ediyordum.

Telefon sonunda açıldığında olduğum yerde durarak bakınmaya devam etmiştim.

"Namjoon, seni göremiyorum." parmaklarımın ucuna çıkmış ve etrafa bir kez daha bakmaya devam etmiştim. Hava berbattı. Kar yağıyordu, etraf yılbaşı için alışveriş yapan ve eğlenen insanlarla doluydu. Namjoon beni dışarı sürükleyene kadar tüm planım oturup sıcak battaniyem ve kahvemle birlikte sevdiğim filmleri izlemek ve yılbaşını atlatmaktı.

"Ben seni görüyorum..." ses tonundaki neşe göz devirmeme neden olurken derin bir nefes alıp vermiş ve omuzlarımı düşürmüştüm.

"O halde beni neden uğraştırıyorsun aptal?!" ufak bir kahkaha attığında telefonu kapatıp arabama ilerleme kararı almıştım. Dışarısı gerçekten soğuktu ve dışarı saklambaç oynamak için çıkmamıştım.

Arkamı dönüp geldiğim gibi arabama ilerleyecekken tosladığım bedenin bana engel olmasıyla kafamı kaldırıp geniş omuzlarını tanıdığım bedene baktım. Namjoon yüzündeki paha biçilmez gülümsemeyle kollarını belime sarmıştı. Beni uğraştırdığı için omzuna attığım yumruğa aldırmadan bakışlarını etrafta gezdirmişti.

"Bu acıdı Bay Min ama belli etmeyeceğim. Günün tadını çıkaralım." omuz silkerken kollarımı doğal bir şekilde omuzlarına yerleştirdim.

"saklambaç oynayarak mı?" imayla sorduğum soruya yamuk bir şekilde gülümseyerek yanıt verdiğinde aldırmadan yüzünü izlemeye devam ettim. Hatlarını uzun süre incelemek istiyordum. İnsanın üzerinde bıraktığı etki inanılmazdı. Yani benim açımdan öyleydi.

"Uh, hayır tabiki. Planlarım var." belimdeki kollarını çözerek aramıza biraz mesafe koyduğunda kaşlarımı yukarı kaldırarak herhangi bir açıklama yapmasını bekledim.

"Hiç öyle bakma, sadece bana güven." dedikten sonra üzerindeki kabanın ceplerine ellerini sokmuş ve bir kaç saniye sonra iki tane komik görünümlü yılbaşı temalı bereleri görmemi sağlamıştı. Kaşlarım çatılırken bir kaç adım geri giderek kafamı iki yana sallamış ve doğru anlamayı hiç istemediğim şeyi reddetmiştim.

"Hayır Kim Namjoon. Hayır, onu takmayacağım." kollarını iki yana açarak isyan ederken üzerime gelmeye başlamıştı bile.

"Evet Min Yoongi. Birlikte takacağız." kafamı iki yana sallayarak geri geri yürümeyi kesmiş ve Arkamı dönerek hafif ritimle koşmaya başlamıştım. Namjoon uzun bacaklarıyla bana yetişmek üzereyken kalabalığın arasından sıyrılarak gördüğüm ara sokağa dalmış ve kahkahama engel olamadan Arkamı dönüp kontrol etmiştim. Beklemediğim şey ise Namjoon'un tam da arkamda olmasıydı. Henüz şaşkınlığımı atlatamamışken Namjoon'un belimi saran kolları beni kendine çekmişti. Karnımda birleşmiş kollarına tutunurken onunda kahkahasını duymak üzerimdeki tüm negatif havayı alıp götürmüştü. Sırtımı duvara yasladığında ise hala gülümsediğimin farkında olmadan kafamı duvara yasladım.

Üzerime eğildiğinde ise duvara yasladığı kolundan destek almak için tutundum. Dudakları önce rüzgarın dağıttığı saçlarımın açıkta bıraktığı alnıma dokundu ardından yavaşça burnumun ucuna. Son durağı dudaklarım olurken gözlerimi kapatarak bana sunduğu hisleri kabul ederek kollarımı boynuna sarmıştım. Boştaki elini çenem ve boynum arasındaki yere yerleştirmişti.

Doc. |NamGiOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz