Bl|28

1.9K 164 96
                                    

Her ağızdan bir şey çıkan bir bölüm oldu, ben düşünürken ufaktan ufaktan eğlendim. Hadi iyi okumalar 🖤🖤

KIM TAEHYUNG

Dudaklarımın birbirine bastırırken Jungkook'un beni çekişterdiği yöne doğru ilerlemeye devam etmiştim. Dinlenme odasına gittiğimizi sanıyordum. Ta ki yanlış koridoru dönüp de sorumlu cerrahım Min Yoongi'nin odasının olduğu koridora girene kadar. Jungkook'u kendime çekiştirirken yorgun bir şekilde yakınmıştım.

"Ah, yanlış döndük Jeongguk, burası değil. Bir sonraki koridor." adımlarını yavaşlatıp bana dönmüş ve yüzündeki gülümsemeyle uzanıp dudağımın kenarına minik bir öpücük bırakmıştı. İç çekerken geri geri adımlar atıp onuda kendimle geri çekmiştim ama o karşı koymayı tercih ederek daha kolay bir şekilde beni kendine çekmişti.

"Dinleneceğimizi sanıyordum..." yüzündeki gülümsemeyi korurken tek omzunu silkerek ikimizinde yürümesini sağlamıştı.

"Dinleneceğiz. Min Yoongi'nin gittiğini ve odasını kullanabileceğini söylediğini söylemiştin. Bizde bundan yararlanıyoruz." söylediklerimi bu kadar net hatırlaması yüzümü buruşturmama neden olurken beklemeden yanıtlamıştım.

"Bu hiç doğru bir şey değil ama..." bedenini tamamen bana döndürürken uzanıp diğer elimi de tuttu ve kafasını hafifçe sağa yatırdı.

"Odanın anahtarı yanında değil mi?" belli belirsiz kafamı sallayarak karşılık vermiş ve umutsuz bir şekilde gözlerine bakmıştım. İçimde kötü bir his vardı, gitmek istemiyordum ama Jungkook'a karşı koymak o kadar zordu ki... İç çektim ve dudaklarımı tekrar birbirine bastırarak Jungkook'un adımlarını takip ettim.

İçimdeki bu kötü hissi atmaya çalışırken Jungkook'un elini daha sıkı tuttum. Sonuçta sadece sarılıp biraz uzanacak ve dinlenecektik. Min Yoongi yeni çıkmıştı ve bu gece hastanede olmayacaktı. Odasını kullanmama izin veriyordu.

Peki odasına erkek atmana da izin vermiş miydi?

İç sesim gün yüzüne çıkıp içimi rahat ettirme çabalarımı boşa çıkarırken derin bir nefes alıp vermiş ve önlüğümün cebinden anahtarları çıkarıp kilitli kapıyı açmıştım. İçeri girdiğimizde kapıyı bir kere geri kitlemiş ve anahtarı cebime geri yollayarak odadaki rahat deri koltuklara yönelmiş bu sırada da kendimi iyi şekilde telkin etmeye devam etmiştim.

MIN YOONGI

Namjoonla birlikte otoparka indiğimizde arabaya ilerlerken elimdeki ufak çantayı karıştırmış ve aradığım şeyi bulamayınca arabaya biraz kala durmuştum. Benimle birlikte Namjoon da dururken sorgulayan bakışları üzerimdeydi. Bel çantasını ona uzatmış ve bu sırada da merakını gidermiştim.

"Sarj aletimi odada unutmuşum." Namjoon kafasını sallarken bir kaç geri adım atmış ve devam etmiştim.

"Hemen alıp geleceğim." Namjoon çantamı arabanın arka koltuğuna bırakırken bana seslenmeyi ihmal etmemişti.

"Benim de gelmemi ister misin?" buna gerek olmadığı için birkaç mırıltıyla reddederek geri geri adımlamayı kesmiş ve arabaya yaslanmış bana bakan Namjoon'a gülümsemiştim.

"Gerek yok, arabayı çalıştır sen. Kısa sürer." ardından arkamı dönerek indiğimiz asansöre adımlamış ve zaten burada olan kabine binerek katı girmiştim.

Asansör katta durduğunda elimi cebime atıp odama adımlamış ve cebimdeki anahtarları çıkarıp parmaklarım arasında çevirirken önünde durduğum kapıyı anahtarla açmıştım.

İlk başta odaklandığım şey içeri girip sarj aletimi almaktı ama karşılaştığım görüntü tüm odağımı değiştirmişti.

Tek ve sevgili asistanım. Yanında genç bir adam. Benim koltuklarımda.

Doc. |NamGiWhere stories live. Discover now