Doc. |NamGi

Bl|24

Belki biraz satır arası yorumlarınız iyi gelir... Yazım yanlışı falan varsa daha sonra kontrol edip düzeltirim. Hemen yb istemeyin diye iki bölüm üst üste salıyorum bakın. İyi okumalar 🖤

MIN YOONGI

Sabahları Namjoon'un kollarında uyanmaya çok alıştığımı düşünürken bakışlarımı komodinin üzerindeki saate çevirmiştim. Uyanmam gereken vakitten daha erken uyandığım için bir süre kendime Namjoon'u izlemek için izin vermiştim. Bacaklarım onun bacakları arasında bedenimde kolları tarafından gevşek bir şekilde sarmalanmıştı. Yüz hatları tamamen gevşemiş ve uyku halindeydi. Bu hali gözüme çocuksu görünürken uzanıp burnuna minik bir öpücük bırakma isteğiyle dolup taşmıştım ama onu bu kadar erken uyandırmak istemiyordum.

Bir süre daha onu izledikten sonra artık hazırlanmam gerektiği düşüncesiyle Namjoon'un kolları arasından çıkmış ve yerime bir yastık bırakarak odanın içindeki banyoya ilerlemiştim. Kapıyı ses çıkarmamaya özen göstererek kapattıktan sonra duş kabinine ilerleyip suyu açmış ve ayarladıktan sonra üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup acele etmeden duş almıştım.

|||

Duştan belimdeki havluyla birlikte çıktığımda Namjoon'u uyanmış olarak buldum. Perdeleri açtıktan sonra yatağa dönmüş olmalıydı. İçeri giren güneş ışıkları Namjoon'un tenini kutsarken benim duştan çıkmam Namjoon'un dikkatini çekmişti.

Ben odanın içinde ilerlerken Namjoon da yatağın kenarına oturmuştu. Çıplak üst bedeni beni kışkırtmak için çabalarken dikkatimi başka bir yere verme ihtiyacıyla dolaba doğru ilerlemiştim ama Namjoon'un uzun kolları beni yolun yarısında yakalayarak kucağına çekmişti bile. Bu ani hareketle ne tepki vereceğimi bilemezken Namjoon kollarını belime sarıp göğsümün kenarına minik bir öpücük bırakmıştı. Islak tenime rağmen bu öpücüğü hissederken kollarımdan tekini Namjoon'un omzuna atmıştım.

Ağır ağır belimi okşarken yeni uyanmış ses tonu ve kısık gözlerini bana çevirmişti.

"Günaydın Bay Min, rüya kapanınız işe yaradı mı?" sorusuyla gülümseyerek kafamı sallamış ve gözüne girmek üzere olan saçları boştaki elimle yüzünden çekmiştim.

"Sizede günaydın Bay Kim, kesinlikle işe yaramış gibi görünüyor." bir kaç tatlı mırıltının ardından çıplak tenime yeni öpücükler bırakmıştı. Son zamanlarda müthiş güzellikte günler geçiriyor olmam içten içe beni korkutsada aldırmamaya çalışıyor, bu güzel anların tadını çıkarmayı deniyordum. Uzanıp bu sefer ben Namjoon'un saçları arasına bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekilmiş ve yatağa geri dönmemizi söyleyen düşünceleri göz ardı ederek konuşmuştum.

"Hazırlanmam gerek, üniversitede dersim var." ilk başta itiraz edeceğini belli eden yüz ifadesiyle bir kaç kere dudaklarını aralamış sonra koca bir adam gibi davranarak kafasını sallayarak onaylamıştı. Belimdeki kollarını çözdüğünde ayağa kalksamda bacakları arasında kalmaya devam ederek omuzlarına tutunmuştum. Aşağıdan bana bakmaya başladığında aklıma doluşan görüntüler ikimiz içinde iyi değildi. Bu yüzden daha fazla beklemeden arkamı dönüp dolaba ilerlemiş ve üniversiteye uygun bir şeyler giymek için bakışlarımı dolabın içinde gezdirmiştim.

"Pekala Bay Profesör, sizi bugün hastanede görebilecek miyiz?" sorusuyla çıkardığım kıyafetleri alarak ona dönmüş ve kıyafetlerim için herhangi bir şey için söylemesini beklerken sorusunu yanıtlamıştım.

"Bugün hastanede işim yok maalesef ki..." çıkardığım ince saten gömleğe emin olamayan bir şekilde baktığında moda anlayışlarımızın farklı olduğu gerçeğiyle hafifçe kafamı sallamış ve ona aldırmadan çıkardığım kıyafetleri yatağın üzerine bırakıp komodinden bir boxer çıkarıp üzerime geçirmiştim.