3. BÖLÜM

814 62 96
                                    

@doganayozenc: let the night begin*3546 beğeni, 121 yorum@a: Bu kızın güzelliği şaka mı ya@b: Türkiye'min ırmağının akışına senin de bakışlarına ölürüm@c: Tepe'de son dedikoduları kaçırmamak için beni takip etmeyi unutmayın, bugünün gündemi Doğana...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

@doganayozenc: let the night begin*
3546 beğeni, 121 yorum
@a: Bu kızın güzelliği şaka mı ya
@b: Türkiye'min ırmağının akışına senin de bakışlarına ölürüm
@c: Tepe'de son dedikoduları kaçırmamak için beni takip etmeyi unutmayın, bugünün gündemi Doğanay ve Işıl! Saat 9'da buluşalım...
121 yorumun tümünü görmek için dokunun.

gece başlasın*

•••

   Ayağımdaki topuklular sayesinde gürültülü bir şekilde merdivenleri tırmanmaya başladığım sırada sağ kolumda babam, sol kolumda ise annem vardı. Yüzümdeki kocaman, adeta parlayan gülümsemeyle birlikte etrafta kim varsa hepsinin bakışlarını kendime çekerken iki yanımda ailemden ziyade arkadaşlarım gibi duran annemle babamın da benden bir farkı yoktu. İhtişamlı ancak sahte bir aileydik, neyse ki bunu da yalnızca biz biliyorduk.

Babamın gözleri rahat bir tavırla tüm restoranı taradıktan sonra nihayet Berkant abiye denk gelmiş olacak ki bizi o tarafa yönlendirmişti. Kolumdan çıkarak artık benim de görüş açıma giren Berkant abinin yanına adımlamaya başladı, onun arkasından annem de aynı şeyleri yapmıştı.

En arkalarında ben kalınca topuklularım yüzünden yavaş adımlarla onlara doğru yürüdüm, beni gören Berkant abi anında babamla konuşmayı kesmiş ve yediden yetmişe herkesi bayıltabilecek gülümsemesiyle birlikte bana dönmüştü. "Her seferinde daha da güzel olman diğer kadınlara biraz haksızlık değil mi sence de?"

Utanmış gibi yaparak elimi dudaklarımın üstüne örttüm ve gözlerimi kırpıştırdım, "Neler diyorsunuz öyle Berkant Bey, utandırmayınız beni... Hem siz önce kendinize bakın lütfen, bu ne yakışıklılık böyle!"

Söylediklerim annem ve babamın yüzüne yapmacık bir gülümseme kondururken bizi izliyorlardı, Berkant abinin ise gerçekten güldüğünü fark edebiliyordum. Boştaki elimi tutarak nazikçe öptü. "Sizin yanınıza yakışmaya çalışıyorum sadece..."

Berkant abi sayesinde bir gülüş tarafından esir alınmışken gözlerim birdenbire birkaç metre ileriden buraya gelmekte olan Pusat'a denk geldi ve gülümsemem anında yerini boşluğa bıraktı. Tüm hücrelerimde hissettiğim gerginlik rahatsızca yerimde kıpırdanmama sebep olduğu esnada Pusat da benim varlığımı fark etmiş ve zaten normalde de çatık dolaştığı kaşlarını daha da çatmıştı.

Boğazımı temizleyerek bakışlarımı ondan kaçırdım ve daha fazla Berkant abiyi şüphelendirmemek adına, ani ruh hâli değişimimi fark edince baktığım yöne bakmıştı zira, kaybettiğim gülüşü yeniden kondurdum yüzüme. En iyi yaptığım şeylerden biri rol olmasaydı sanırım bu hayatı da yaşayamazdım.

"Pusat, hoş geldin," diyerek onun omzuna iki kere dostça dokunan babamla birlikte bakışlarım hepsinden uzağa, restoranın içine kaydı. "Siz de hoş geldiniz, Uğur abi."

ALTÜST (+18)Where stories live. Discover now