16. BÖLÜM

338 34 301
                                    

Oylarınızı eksik etmezseniz sevinirimm,
iyi okumalar🤍

Oylarınızı eksik etmezseniz sevinirimm,iyi okumalar🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


•••

Alkolü fazla kaçırdığım her gecenin sabahı benim için biraz sancılı geçer. Midem normal bir insanınkine nazaran daha hassastır, bu da benim iştahtan çok çabuk kesilmeme ve midemin en basit durumlarda bile bulanmasına sebep olur. Üstüne bir de farklı alkol türlerini tek gecede tüketirsem ertesi günüm tamamen çöp olur. Hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığım altüst olunca da, doğal olarak, çevremdeki insanlarınkini de bozarım. Huysuzluğum nefes aldırmaz, ufak durumlara bile sinirlenirim. En çok da uyanmış olmama.

Bütün bunlara rağmen dün geceden beri, daha doğrusu Pusat'ın yanımda olduğu süre boyunca, hatta şu an bile kendimde normalde meydana gelen bu durumlardan hiçbirinin yaşanmadığını fark ediyordum. Gerçi, bilincim yalnızca birkaç dakika önce açılmıştı ve midemin tüm dünyaya isyan ettiğini duyabiliyordum ancak... Huzurlu hissediyordum.

Sanırım bunun sebebi, uyurken fark etmeden Pusat'ın kollarını belime dolamış ve beni adeta kendine yapıştırmış olması diyebilirim.

Uyandığım ilk an, kendimi evimde sanarak yanımda yatan kişinin varlığı yüzünden dehşete düşecektim ki zihnim bana bir iyilikte bulundu ve dün geceyi anında belleğime geri yükledi. Sonra bana sarılanın Pusat olduğunu anladığımda, yine de bir şok geçirmediğimi söyleyemezdim.

Sırtım onun gövdesine yaslı hâldeydi, tek kolu belimin üzerinden dolanarak beni kavrarken diğeri ise saçlarımın hemen üstündeydi. Etrafım yalnızca Pusat tarafından değil, onun antidepresan etkisi olduğunu düşündüğüm kokusu tarafından da çevrelenmişti. Aldığım her nefesi ciğerlerimde daha fazla tutabilmek için çabalıyordum.

Ona doğru dönüp, uyurken yakından nasıl göründüğünü izlemeyi istediğimi fark ettim ancak içimden bir ses, tek parmağımı bile kıpırdatsam anında uyanacağını söylüyordu bana. O gün, Berkant abinin evinde uyuyakaldığımda elimden geldiği kadar ses çıkarmamış olsam da Pusat salona girdiğimi duymuştu. Bu da uykusunun hafif olduğunu gösteriyordu, yani arkamı dönmek gibi bir girişimde bulunamadım. Ânın büyüsünü bozmak, istediğim son şey bile değildi. Neden bozmamak için uğraştığımı ise bilmiyordum. Açıkçası bilmeyi tercih etmiyordum da. Bir tek onun yanındayken bütün kuralları ve kodları boş verebildiğim için yine, yalnızca onun yanındayken akışa göre yaşamak istiyordum. Nihayet ben de bir şeyleri akışa bırakabilmenin verdiği hazzı tadabiliyordum.

Zihnimde beliren düşünceler ipleri kopmuş hâlde oradan oraya savrulurlarken, farkında olmadan bir iç çekerken buldum kendimi. İstemsizce yaptığım bu hareket, bana sarılmış olan Pusat'ın yattığı yerde kıpırdanmasını sağladığında tedirginlikle alt dudağımı dişledim, aynı zamanda da sanki bir işe yarayacakmış gibi nefesimi tutmuştum. Birkaç saniye boyunca hareketsizce yatmaya devam etsem de Pusat'ın karnımın üzerinde duran elini hafifçe oynatmaya başlaması, bilincinin açıldığını ve amacımı gerçekleştiremediğimi gösterdi bana.

ALTÜST (+18)Where stories live. Discover now