77. Bölüm

36.2K 1.7K 344
                                    


"Evet, hanginiz başlıyor?" diye sordum, salonumun ortasında oturan tayfaya. "Senden başlayalım mı babacığım?" Kemal babamın yanında oturan babama bakarken kollarımı göğsümde birleştirdim. "Aldığım duyumlara göre başından beri buna yol gösteriyormuşsun," derken arkamdaki sandalyede oturan Tuna'yı işaret ediyordum. "Ama bu işte yalnız değilmişsin." Bakışlarımı Kemal babama çevirdim. Normalde olsa onu böyle sorguya çekemezdim ama şu durumda haklıydım ve araya kaynadığı için cesur davranıyordum.

"Sizin için yaptık kızım," dedi babam. "Size kalsa dağılıp gidecektiniz ama bak şimdi bir aradasınız ne güzel." Sevimli bir şekilde gülümsemesi işe yaramayacaktı.

"Seninle kaç kere dertleştim ben? Hiç mi için sızlamadı?"

"Sızlamaz mı? Tabii ki sızladı ama huyun pis." Duyduğum şeyle gözlerimi büyüttüm. Bir de hakarete uğruyordum. "Ne yapalım? Evlatsın bir yerde." Yok, şıp diye düşüp bayılacağım şimdi. Herkesin içinde söylediği şeylere bak adamın.

"Sağ ol babacığım, özrün kabahatinden iki boy büyük." Arkamdan bir kıkırtı geliyordu. Ters bakışlarımı Tuna'ya çevirdiğimde ağzına fermuar çekip kolunu sandalyeye dayayarak beni izlemeye devam etti.

"Siz dünü en güzel haliyle yaşayın diye sessiz kalmak zorundaydım. Pişman değilim." Koltukta geriye yaslandığında daha fazla konuşmayacağını anladım.

"Yine olsa yine yaparız," dedi Kemal babam. Bir şoku atlatamadan diğerine geçiyordum. Resmen karşımda Tuna'nın ilerideki hali oturuyordu sanki.

"Aslan babam be!" diye tezahürat yaptı Tuna. Susturucu bir bakış daha attıktan sonra yeniden önüme döndüm.

"Yine böyle bir şey olursa ülkeyi terk ederim. Bu numarayı bir daha yutmam." Babalarıma daha fazla kafa tutamayacağım için anneme döndüm.

"Hiç bakma öyle," dedi o da hemen. "Ben de birkaç gün önce öğrendim."

"Öğrenince ne yaptın peki anne? Beni mi aradın? İçimi mi rahatlattın? Bu gıcık oğlun beni kandırırken ona göz yumdun."

"Ne yaptığımı söyleyeyim hemen," dediyse de Tuna müdahale etti.

"Sakın!"

"Söyle," dedim ben de iyice meraklanarak.

Füsun anne ona umursamaz bir bakış attıktan sonra bana dönerek gururla kabardı. "Terlik şov."

Keyfim yerine gelmişti. "Cidden mi?"

"Anne ya!"

"İyice vursaydın?"

"Vurdum, merak etme sen. Hem seni, hem bizi oyuna getirdiği için cezasını kestim."

"Aslan annem be!" dedim, Tuna'yı taklit ederek ve gidip sarıldım.

"Kemal babana da yemek cezası verdim. O günden beri haşlanmış sebze yediriyorum akşamları."

Bakışlarım Kemal babama çevrildiğinde sabırla yüzünü sıvazlıyordu. Et yiyemeden duramayan bir adam için büyük bir cezaydı ve elbette sevinmiştim.

"Ellerine sağlık anneciğim. Peki ya Özgür abime ne yaptın?" derken koltuğun en ucunda telefonla oynayan adamı işaret ettim.

"Evlilik baskısını üç katına çıkardım," derken sinsice güldü. "Yakında evden kaçabilir."

"Tuna'nın yediği hurmalar neden beni tırmalıyor?" Oturduğundan beri ilk kez ağzını açan abim telefonu bırakmış, dikkatini bize vermişti. "Ayrıca ben de sonradan öğrendim ve sen bunu biliyorsun."

USLANMAZ | Yarı TextingWhere stories live. Discover now