Bölüm Otuz : Mühür (M)

4.2K 335 175
                                    

Sonunda beklenen bölüm...

Bu yüzden notu uzun tutmak istemiyorum bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum çünkü benim içime sindi gibi ♡

İyi okumalar ♡

×××××

Yıllar önce, küçük bir çocukken tatmıştı bu hissi.

Yüzüne çarpan rüzgar her zamankinden farklı esiyordu. Kapattığı göz kapakları bilinmezliğin endişesiyle titrerken, yumruk yaptığı küçük elleri iki yanında duruyordu.

Kendini hazır hissediyordu. Hazırdı ama korkaktı da. İçindeki gücü tamamen kabullenememişken onunla yüzleşmekten korkuyordu.

"Zihnini rahat bırak, Byun Baekhyun."

Kulaklarına dolan sakin sesle ürperdi. Sesin sahibinin söylediği cümle onu gevşetmekten çok daha da panikletmişti. Çünkü korkularından biri de sesin sahibini hayâl kırıklığına uğratmaktı. Bu gün için ona yıllar boyu eğitim veren adamı başarısızlığıyla üzmekti.

Ama şu anda düşünmesi gereken yakınında duran adam değildi. Veya bu sefer de başaramadığı için ona alaycı bakışlarla bakacak olan diğerleri.

Tek odak noktası kendisi, içindeki ruh olmalıydı.

'Ruhum beni ben yapan şey.' dedi içinden. 'Gerçek benliğimi bulmak için onu ortaya çıkarmalıyım. Ben, bunun için eğitildim."

Bedenini tamamen rahat bıraktı, rüzgar daha da şiddetli şekilde esmeye devam ederken gözlerini açmıyordu. İçinden bir dalganın akıp gittiğini fark ettiğinde, kendini tamamen kaptırmıştı.

"Baekhyun!" Adamın bağırışıyla sıkıca kapadığı gözlerini araladı. Rüzgar çoktan kesilmişti, ağaçlar ise olduğu yerde duruyordu.

Başarısızlık yüzüne bir tokat gibi çarparken mahcup bakışlarını ileride onu bekleyen adama çevirdi. Görmeyi tahmin ettiği ifade öfkeli veya üzgündü. Ama hayır, Sungjoon gülüyordu.

"Başardın, Byun Baekhyun."

Baekhyun gözlerini tam önüne, kendisini selamlayan küçük yeşil ağaca çevirdi.

"Başardım." dedi sadece kendisinin duyabileceği bir sesle. "Ben, gerçekten de ormanın ruhuyum."

××××××××

"Gücümü kullanmayalı uzun zaman olmuştu." dedi Baekhyun.

Ruhunu açığa çıkardıktan sonra evin bulunduğu ağacın gövdesine sırtlarını yaslayıp oturmuşlardı. Başı Chanyeol'un omzuna yaslıyken onun tişörtünün üzerine parmağıyla daireler çiziyordu.

"Gücünü kullanmak." dedi Chanyeol. "Seni yoruyor mu?"

Baekhyun ona karşılık olarak dudağını büzdü. "Gücümü en üst seviyede kullanmadığım için ruhumu zorlamıyorum dolayısıyla beni yormuyor. Ama yoruluyor olsaydım da bunu hissetmezdim sanırım, çünkü gücü açığa çıkarırken kendimi öyle kaptırıyorum ki bedenimdeki acıyı duymak mümkün olmuyor. Tek hissettiğim ruhum oluyor."

"Gücünü hiç sınırlarına kadar zorladın mı peki?"

Baekhyun bu sefer başını iki yana salladı. İstese yapabilirdi belki de ama bunu hiç denememişti. Gücünü normalden daha fazla kullandığı tek bir seferi hatırlıyordu, onu da anımsamak bile istemiyordu. Yere düşen ağaçların o görüntüsünü zihninden tamamen silmeliydi. Suçundan kaçmasının doğru olmadığını biliyordu ama buna hazır değildi.

Sylvan's Soul • ChanbaekWhere stories live. Discover now