Bölüm 15

101K 4.5K 777
                                    

Oy ve yorum destekleriniz için teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiğinizi söylemeliyim, çok çok seviliyorsunuz!

Keyifli okumalar demeden önce kısa bir bilgi vermek istiyorum, endişelenmeyin sizi fazla tutmayacağım...
Bölüm günlerimiz yok, iki bilemediniz üç günde bir sizi yeni bölümlerle buluşturmaya çalışacağım.

Bilgilendirme bitti.

Keyifli okumalar!

Medyada Gül için hain planlar yapan Betül var bu arada.

"Yo," dedi Pelin uzatarak. "Aksine bugün pamuk gibiydi vallahi, hiç de gergin değil bence." Kurtarıcım Pelin'e elimin altından bir bakış attım. Saçlarımı geriye doğru atıp bluzumun önünü çekiştirdim. Her geldiğinde sinir katsayımı yükseltmeyi kendine gorev edinmiş gibiydi.

Pelin Hazal ablaya çaktırmadan bana göz kırptı, sanırım birşeyleri anlamıştı ve beni korumaya çalışıyordu. Bu durumun beni şaşırttığını itiraf etmeliyim, ben daha çok Gül'e destek çıkmasını ve birlikte benim üzerimden şakalaşacaklarını düşünmüştüm. Pelin'in daha da olgun olduğunu görmek beni mutlu etti fakat öbür taraftan da Gül'ün yersiz takılmaları sinirlerimi bozmaya başladı.

"Bu sondu," dedim sessizce sadece Gül'ün duyabileceği bir sesle. Pelin'in de bize baktığını varsayarsak eğer, o da anlayabilirdi belki söylediklerimi. Bacağımı kendime çekip spor ayakkabımın iplerini ayarlıyormuş izlenimi verdim Gül'e daha fazla yaklaşabilmek için. "Düreceğim defterini." Yutkunduğunu duydum geri çekilip arkama yaslanmadan önce.

Daldan dala atlamayı seven Hazal ablanın bu konuşma ilgisini çekmemiş gibiydi ki aldırmayıp kızının dağılmış saçlarını düzeltmeye başladı. "Sen Betül'e bulaşmayı bırak da söyle bakayım geçen araba alacağım diyordun, ne oldu o iş? Hala yürüyerek gidiyorsun." Hazal abla konuyu değiştirerek farkında olmadan iyilik yapmıştı bana.

Pelin'e baktım, güven vermek ister gibi gözlerini kapayıp açtı. Minnetle bakmaktan alıkoyamadım kendimi.

Gül'ün anında dikkati dağıldı. "Sorma abla ya," dedi üzüntüyle. Yan gözle bana baktı ama şu anda ona o kadar sinirliydim ki bir kaşık suda boğmak ister gibi bakıyordum ona. Anında kaçırdı bakışlarını. "Tam ikna etmiştim hatta ilk taksitini bile Fuat'a ödetecektim ama," devam edecekti ki Pelin Fuat'ın adını duymasıyla lafını kesti. "Neden Fuat ödüyor?" Diye sordu.

Sanırım şüphelerimde haklı çıktığım bir andaydık şu an. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi ama sanırım Pelin, Gül'ü kıskanıyordu. Bakışlarıda tahminlerimi destekliyordu.

"İddaya girmiştik de," dedi sadece. Pelin başını sallamakla yetindi. Gül tekrar Hazal ablaya dönerek anatmaya başladı. "Ama abimi sinirlendirdim biraz. Dün rest çekti," dedi kısa bir bakış atarak bana. Anlaşılan dün ben eve geldikten sonra Devran Gül'ün kulaklarını çekmişti. "Almam ben dedi. Ben de şimdi babama çalışıyorum. Gerçi babam da abimden onay almadan almaz ama deneyeceğim şansımı. Evlatlık hakkı falan..."

Maddi durumlarının gerçekten oldukça iyi olduğunu tüm mahalleli biliyordu, alsalardı şimdiye çoktan almışlardı ama Gül'e pek güvenemiyorlardı. Özellikle Çicek abla.

Hazal abla anlayışla başını sallayarak kızını kucağına çekti. "Devran haklıdır, kim bilir adamı çıldırtacak neler yaptın?" Burnumdan nefes vererek gülüp kollarımı göğsümde birleştirdim. "Bence de," dedim. Gül'ün bana baktığını hissetmeme rağmen bakmadım ona. "Kesin sinirlendirmiştir yine."

"Aman canım, o da her şeye sinirleniyor. Sinirlenmesi gerekmeyen bir durumdu bence ama abimin hobisi artık sinirlenmek." O ne demekti öyle, hiç de öyle değildi bence. Tamam yapı olarak sinirli bir adamdı ama sinir hastası da değildi.

Başı Yok Sonu ÇokWhere stories live. Discover now