Bölüm 21

105K 3.9K 1.1K
                                    

Betül'ün bu bölumde giyinmiş olduğu elbiseyi medyada bulabilirsiniz.

Keyifli okumalar!!

Seviliyorsuz!!

♤♤

"Pelin, Selin geldi mi?" Merdivenlerin ilk basamağına çıkmış üst kattaki Pelin'e sesleniyordum bir yandan da yüzüme pudra uygularken. Evet, büyük gün gelmişti ve ben açılışı nihayet yapıyordum. "İki dakikaya gelir," diye bağırdı üst kattan. Üzerini değiştiriyordu. Rahat bir nefes verip arkamda kalan koltuğa oturdum ve makyajıma kaldığım yerden devam ettim.

Ayakkabı sesi eşliğinde gelen Pelin'e baktım göz ucuyla. "Ayrıca Selin ne ya," diye çemkirdi. Ellerini beline koymuş hesap sorar şekilde başımda dikiliyor bir ayağını da ritmik şekilde yere vuruyordu. "Ne bileyim ben," fırçama aldığım ten rengi farı göz kapağıma dağıtmaya başladım. "adını ben mi koydum?"

"Esma vardı, onu alsaydın işe." Göz devirdim, yanımıza Ebru haricinde bir eleman daha almıştım dün. Pelin ise dünden beri başımın etini yiyordu. Gerek sözlü, gerek mesajlarıyla sürekli rahatsız etmişti beni. Zaten oldukça stres içeren bir hafta geçirmiştim ve geçirmeye devam ediyordum, yetmez gibi bir de bu başımdaydı. "Kız muhasebe mezunuydu!" Dayanamayıp sesimi yükselttim, irkildi. "Eline daha önce makas dahi almamışdı o kız. Cımbızı bile kuaför haricainde görmediğine eminim hatta."

"Ben onu bunu anlamam, yok mu bu kızın ikinci ismi falan, onu kullanalım. Yoksa ben bulurum ona bir göbek ad." Geri gitmeye niyeti yoktu ve ben, henüz hazır bile değildim. Daha üstümü giyinecektim, saçımı yapacaktım ve yarım saatten kısa bir süre sonra ailem gelecekti. "Aranızda halledin. Takma isim mi buluyorsun ne yapıyorsan yap ama beni rahat bırak," dedim hareketlerimi biraz daha hızlandırarak. "Ayrıca kızın ilk günü, yardımcı ol."

Aynada gordüğüm kadarıyla Selin de gelmişti bu sırada. Pelin gözlerini kısarak baktı kıza, sanki zavallının suçu neydi?

Annemlere çaktırmadan tüm bu organizasyonu yapmak ömrümden ortalama beş yıl götürmüş olmalıydı. Yetmezmiş gibi o malum geceden birkaç gün sonra Doğan abimgil gelmişti ve Devran her an konuşmak için firsat gözetler haldeydi. Bu da bir beş yılın daha gitmesine sebebiyet vermiş olabilirdi.

Çiçek abla annemleri, Gül Fuat ve babamı dolayısı ile Kasım amcayı, Yeliz abla da Doğan abimi bir bahane bulup getireceklerdi. Aileme böyle bir sürprizi annemle aram iyiyken yapmak isterdim, malesef aramız bir haftadır bozuktu. Böyle olması benim tercihimdi, ne zamana kadar sürerdi bunu zaman gösterecekti.

Pelin, kısık ve canını almak isteyen bakışlarla Selin ile konuşurken makyajımın da sonuna gelmiş bulunuyordum. Masayı toparlayıp süreceğim ruju yanıma aldım. Kızlara yukarı kata çıktığımı söyledim. Çok heyecanlıydım. Zaten dükkanın önüne geldiklerinde anında ne olduğunu fark etmiş olacaklardı. Yine de erkenden üzerimi giyinip kapıda durup ilk tepkilerini görmek istiyordum.

Ailemden hemen sonra diğer davetlileri ağırlayacaktım. Arkadaşlarımdan oluşacaktı bu küçük topluluk. Onlara özel ufak bir makyaj çantası bile hazırlamıştım. Fazlaca masraf yaptığımı söyleyebilirdim, değeceğini düşünüp içimi rahatlatıyordum.

Ufak bir kutlama planlamış olmama rağmen muhtemelen bugüne özel bedava tırnak bakımı yaptırıldığını duyan herkes buraya gelecekti.

Eh, benim de tarzım buydu. Müşterileri bu şekilde tutuyordum. İki ayda bir belirli konsept belirleyip bir günlüğüne bu şekilde etkinlikler yaptığım olurdu. Meyvesini yediğim bir döngüden ibaretti.

Üstüme lacivert ağırlıklı paletlerden oluşan renkli mini bir elbise giyinecektim. Gelenlerin neredeyse hepsi hemcinsim olduğu için içim daha da rahatdı. Elbiseden önce saçlarımın ucuna basit dalgalar yapıp bıraktım. Elbiseyi üzerime geçirip dudaklarıma biraz renk verdim, artık hazırdım.

Başı Yok Sonu ÇokWhere stories live. Discover now