Ruhsuz 17

233 23 25
                                    

Bölümü tamamlamaya fırsatım olmadı. Sizi de bekletmek istemiyorum bu yüzden yazdığım kadarını yayımlıyorum. Birkaç gün içinde bir bölüm daha gelecek.

Melis'in dışarı yöneldiğini gören Furkan peşinden ilerledi. Kendi doğum günü partisinden kaçarak tam da ondan beklediği şekilde davranıyordu. Karanlık sokağa çıktıklarında Furkan adımlarını hızlandırıp Melise yetişti ve yanında yürümeye başladı.

"Kızdın mı bize?" Diye sordu. "Senden habersiz böyle bir şey yaptığımız için." Aslında sürpriz denilen şeyin olayı buydu ama Melisin nasıl tepki vereceğini kestirmek zor oluyordu. Hele de daha önce hiç karşılaşmadığı bir durumsa...

Melis durup başını kaldırdı ve Furkan'ın yüzüne baktı.

"Kızmadım" dedi. Başında şapka yoktu ve tüm güzelliğiyle Furkan'ın yüzüne bakıyordu. Gözleri daha önceki gibi bakmıyordu sanki. Sert değildi, öfkeli değildi. Baktıkça içinin ısındığını hisseden Furkan birkaç saniyeliğine onun güzel gözlerinin tadını çıkardı.

Melis onun bakışlarından utanmış gibi başını yere eğdiğinde Furkan da bakışlarını kaçırdı ve Melis'in hemen arkasında duran arabaya dikti gözlerini. Aslında bir arabanın yanında bu kadar uzun süre durmaları yanlış anlaşılabilirdi ama umursamamaya karar verdi. Sonuçta düz kontak yapmaya çalışır gibi bir halleri yoktu. Furkan anlamsız düşüncelerle kendini oyalamaya çalışırken Melis'in kendisine seslenmesiyle yüzünü tekrar ona çevirdi.

"Furkan?"

"Söyle Mavişim."

"Sen bana aşık mısın?" Furkan beklemediği bu soruyla afalladı. Evet daha öncesinde Melis'e bunu ima edecek şeyler söylemişti ama bunun üzerine hiç konuşmamışlardı. Anladığını bile sanmıyordu.

Birkaç saniye şaşkınlıkla Melisin suratına bakıp gözlerini kırpıştırdıktan sonra başını yavaşça sallayarak onayladı. Hem de ne aşıktı. Mecnun olmuştu ama çöl çok uzaktaydı işte.

"Nasıl bir şey bu?" Diye sordu Melis. Furkan Melis'in nereye varmaya çalıştığını anlamasa da Mavişinden gelen her şeye razı bir edayla genç kızın elini kavrayarak gülümsedi. Kalbinin üzerine bastırdı genç kızın soğuk elini.

"Hissediyor musun?" Diye fısıldadı. Kalbi bağımsızlığını ilan etmiş ve göğüs kafesinden dışarı çıkarak özgürlüğe kavuşmak istiyormuşçasına çarpıyordu. Melis kaşlarını çatarak elinin altında hızlanan kalp atışlarını hissetti.

"Sen yanımdasın diye böyle hızlı atıyor. Sen dokunuyorsun diye." Melis kaşlarını çatarak dikkatle Furkan'ın yüzüne baktı.

"Yüzün kızarmadı. Pelin bana kızarır demişti" Dediğinde Furkan önce kaşlarını çatsa da sonra gülümsedi. Klasik cümlelerden başka bir şey bilmiyordu Melis aşk hakkında. Birçok kızın etkileneceği o muhteşem gülüşü yavaşça yayıldı yakışıklı suratına.

"Kolay kolay kızarmam." Dedi fısıldayarak. "Ama tam şu an..." İç çekti. "Ateşimin çıktığına yemin edebilirim." Melis Furkan'ın göğsündeki elini çekip iki elini Furkan'ın yüzüne yerleştirdi.

"Evet." Dedi. "Sıcak!"

Hem de ne sıcak diye geçirdi Furkan içinden. Cehennem gibi. Öyle ki Melis'in her daim buz gibi olan elleri bile ateşini düşüremiyordu.

Çok yakınlardı ve Furkan kalbinin hızlı hızlı çarptıktan sonra aniden duracağını hissediyordu. Farkında bile olmadan minik bir adım attı ve Melis'e iyice yaklaştı. Bir şeyler söylemek ister gibi ağzını açsa da sanki beyni durmuş dili tutulmuş gibiydi. Açtığı ağzından derin bir nefes alarak geri kapattı.

RUHSUZ (Yeniden)Where stories live. Discover now