Ruhsuz 19

182 22 11
                                    

Özleyenler için minnoş bir bölüm..

"İyi misin Mavişim?" Tam inmek üzereyken Furkan'ın sorusuyla durdu Melis.

"Bilmiyorum." Dedi. Omuzları düşmüştü. Başındaki şapkası arka koltukta diğer hediyelerin yanındaydı ve karanlık caddede gözleri sokak lambalarından vuran ışıklarla parlıyordu.

"Doğru kararı verdin." Dedi Furkan gülümseyerek. Melis başını salladı ve arabadan indi. Hediyeleri almak için arka kapıyı açtığında Furkan da inmiş ve diğer tarafı açmıştı. Hediyeleri kucaklayarak Melis'in kaldığı depoya geldiler. Melis tek eliyle cebindeki anahtarı çıkarmaya çalışırken ayağı bir şeye takıldı. Son anda dengesini sağlayarak yere baktı ve kapının önünde küçük bir kolinin durduğunu gördü. Bunu buraya kim koymuştu acaba? Anahtarı cebinden çıkarıp kapıyı açtı ve kucağındaki paketleri kenardaki masanın üzerine bıraktı. Furkan da peşinden ilerleyip paketleri bıraktıktan sonra geri döndü ve kapının önündeki koliyi de içeri aldı.

"O bana ait değil." Dedi Melis hemen. Furkan onu duymamış gibi yaparak koliyi yatağın başucuna kadar getirdi.

"Onun bana ait olmadığını söyledim." Dedi Melis. Şimdi o koliyi dışarı çıkarmaya uğraşacaktı. Belki de uğraşmazdı. Ne de olsa taşınacaktı buradan.

"Aç bakalım belki de sana aittir." Dedi Furkan.

"Neyse kalsın." Dedi Melis omuz silkerek. "Ne de olsa taşınacağım."

"Taşınacak mısın?"

"Evet. Bir ev tutacak kadar param var. Burada daha fazla kalamam."

"İzin gününde gideriz beraber ev bakmaya." Dedi Furkan heyecanla. Melis'in tekrardan ev olarak adlandırılabilecek bir yerde kalacak olmasına sevinmişti.

"Ben hallederim. Sağol yardımın için." Melis'in bu şekilde kestirip atmasıyla Furkan kibarca kovulduğunu anladı. Yine de gülümsedi.

"Açmayacak mısın onu?"

"Sana söyledim Furkan. O benim değil." Furkan inanmıyormuş gibi kaşlarını kaldırarak gülümsediğinde Melis kaşlarını çattı.

"Bir hediye daha mı?"  Furkan başıyla koliyi işaret etti. Melis gidip yatağa oturdu ve boyuna göre ağır olan koliyi kucaklayarak yatağın üzerine koydu. Furkan bu sırada kapıyı kapatmış ve yanına gelmişti. Odada oturacak tek şey yatak olduğu için ayakta durmayı tercih etmişti genç adam.

Melis kolideki bandı güçlükle çıkararak paketi açtı. Kolinin içinde kitaplar vardı. İlk gözüne çarpan Polyanna  oldu. Onun hemen yanında Pinokyo, Andersen Masalları, Grimm Masalları, La Fontaine, Heidi, Alice Harikalar Diyarında, Oz Büyücüsü, Tom Sawyer, Küçük Prens, Oliver Twist, Robin Hood, Gulliver'in Gezileri, Peter Pan, Mutlu Prens ve bunların altında kaldığı için isimlerini göremediği birçok kitap vardı.

Melis şaşkınlıkla başını kaldırıp Furkan'a baktı.

"Bunlar..." Furkan ona yaklaştı ve önünde diz çöktü.

"Polyanna'yı internetten araştırmana izin veremezdim Mavişim. Okuman gerek." Melis o kadar şaşkındı ki ne söyleyeceğini bilemiyordu. Furkan'a Polyanna'yı sormuştu ve o bir sürü çocuk kitabı alıp gelmişti.

"Bunlar çocuk kitabı." Diyebildi sonunda. Furkan gülümseyerek Melis'in ellerini kavradı.

"Evet. Yani daha önce okumuş olman gerekirdi. Neyse, zararın neresinden dönersen kardır. Eğer uslu bir çocuk olur ve kitapların hepsini okursan daha fazlasına sahip olabilirsin. Hatta belki şirinleri bile görebilirsin "

RUHSUZ (Yeniden)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang