Ruhsuz 7

451 36 20
                                    

Diyorum ben neyi unuttum acaba. Bölüm yayımlamayı unutmuşum meğer. Keyifli okumalar...

Furkan karşısındaki ikiliden gözlerini ayıramıyordu. Sabahın köründe Caner'den numarasını alıp onu şehrin diğer ucundaki bu kafeye çağırmışlardı ve ne istediklerini söylemek yerine çay içiyorlardı. Furkan önündeki çaya bakarak yüzünü buruşturdu. Daha kahvaltı bile yapmamıştı.

"Seninle tanışamadık ben Burcu!" Diyerek elini uzattı sarışın yeşil gözlü olan kız. Furkan kızın elini sıkarken neden böyle garip bir durumun içinde olduğunu sorguluyordu.

"Ben de İlay." Furkan bu kıza her baktığında aklına Pelin geliyordu. Gerçekten ikiziymişçesine benziyordu ve buraya gelme sebebi de bu kızdı. O Melis'e yardım etme potansiyeline sahip tek kişiydi.

"İlay, İlayda'nın kısaltması mı?" Neden böyle saçma bir soru sorduğunu bilmiyordu. Neden gergin olduğunda saçmalamak zorundaydı ve neden yabancı bir ortamda gerilmek zorundaydı ki?

"Hayır, sadece İlay."

"Biz seni buraya Melis hakkında konuşmak için çağırdık " dedi Burcu. Furkan dirseklerini masaya dayayarak ellerini birleştirdi.

"Dinliyorum."

"Aslında biz seni dinliyoruz." Dedi İlay. "Bize biraz ondan bahsedebilir misin? Onunla arkadaş olmak istiyoruz da."

"Bunu her ne kadar istesem de onunla arkadaş olmak neredeyse imkansız." Dedi Furkan başını iki yana sallayarak.

"Ama sen başarabilmişsin." İlay'ın söylediğine acı acı gülümseyerek başını iki yana salladı.

"Başaramadım."

"Biraz daha açıklayıcı olabilsen çok iyi olur." Diye homurdandı Burcu. Furkan bakışlarını ona çevirince de ters ters baktı.

"Beni azarlamak için mi çağırdınız?" Diye çıkıştı Furkan.

"Peki ya sen bizimle gıcık gıcık konuşmak için mi geldin?" İlay arkadaşını dürtse de Burcu ona aldırmadı.

"Sanki devlet sırrı saklıyor. Eğer Melis'in hayatına yeni birilerinin girmesini istemiyorsan arkadaşlığını sorgula bence."

"Yanlış anladın." Dedi Furkan. "Söylemeye çalıştığım şey sadece Melis'in hayatına birini almak konusunda çok ketum davrandığı. Gereğinden fazla ketum. 1 yıldır onu tanıyorum ve hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Yetimhanede büyüdüğünü bile daha 1 hafta önce öğrendim."

"Yetimhanede mi büyümüş?" İlay'ın sorusuna başını sallayarak cevap verdi.

"Hiç arkadaşı yok mu oradan?" Diye sordu Burcu.

"Bir tane vardı." Bakışlarını İlay'a çevirdi. "Sana çok benziyordu. Pelin..."

"Bana Pelin demişti ilk gördüğünde." Dedi İlay heyecanla. "Hatırladın mı Burcu?" Burcu başını sallasa da İlay'ın heyecanına ortak olamadı. İlay fark etmese de Furkan geçmiş zaman kullanmıştı. Var dememişti, vardı demişti.

"Noldu ona?" Diye sordu alacağı cevaptan korkarak.

"1 hafta önce öldü." İlay donup kalmış gibi Furkan'a bakarken dudaklarından şu sözcükler döküldü.

"Köprüden atlayacaktı."

"Ne?" Dedi Furkan. "Ne köprüsü?"

"Mert 1 hafta önce köprüde onu gördüğünü söyledi. Korkuluklara tırmanırken... Atlayacakmış... Onu geri çekmiş ve sonra tartışmışlar. Sonra Melis gitmiş."

RUHSUZ (Yeniden)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora