GM | 12 | Geçmişin Arkasına Saklanan Ölüler

2.7K 299 169
                                    

Gözlerimin okuduğu yazıların her bir harfi beynimin içine bıçakla kazınıyordu. Rivayetin anlamını çözmek beni ürkütmüştü.

Piyanonun üzerinde duran küçük kâğıt parçasından uzaklaşmak için geriye doğru adım attığımda Kuzey eliyle belimi kavradı. ''Dedektif,'' dedi sakince. ''Sakin ol, belki de...'' Ne söyleyeceğini o da bilmiyordu.

Ellerimle yüzümü ovuşturup bedenimi ona çevirdim ve kalçamı piyanoya yaslandım. ''Bunun gerçek olabilme ihtimaline inanıyor musun?'' diye sordum ciddiyetle.

Gözleri kâğıtlardan ayrılıp bana dönünce yeşil irislerindeki endişe anında kaybolmuştu. ''Gerçek olabilir. Eski inançlar ve ayrıca bu tarz ritüeller bazı Hristiyanlar tarafından yapılıyor. İnan bana, sapkın örgütlerin neler yaptığını görseydin, bu okuduklarına şaşırmazdın.''

Kulaklarım uğulduyordu. Çünkü aklıma korkunç bir ihtimal gelmişti. ''Kâbus görüyor musun?'' diye sordum gözlerimi kapatarak.

''Hayır, ama sen...''

Gözlerimi kapalı tutmaya devam ederken alnımı Kuzey'in omuzuna yasladım. ''Evet, görüyorum. Hem de her uykuya daldığımda.''

İsveççe bir kelime söylediğinde bunun küfür olduğuna emin olmuştum. Kolunun birini belime sararak beni kendinden ayırdı. Gözlerimi açtım.

Doğrudan gözlerimin içine bakıyordu. ''Bunu çözebiliriz,'' dedi.

Sinirden gülerek ondan uzaklaştım ve odanın içinde gezinmeye başladım. ''Bunu nasıl çözmemizi umuyorsun? Ben bir Dedektifim Kuzey, din adamı değil! Somut kanıtlarla uğraşırım, mistik güçlerim yok!''

Kâğıdı eline alarak gözleriyle hızla yazıları taradı. ''Yeniden okuyalım. Belki atladığımız bir detay vardır.''

''Okusak ne olacak?'' dedim hiddetle. ''Kitaplar kayıp! Bu lanetten nasıl kurtulacağımızı bilmiyoruz bile.''

''Bulacağız,'' dedi kendinden emin bir şekilde. ''Yeniden okuyalım. Belki atladığımız bir nokta vardır,'' dedi ve kağıtta yazanları okumaya başladı; ''Bu rivayette bulunan her kimse, sonuçlarına dikkat etmelidir. Çünkü rivayeti bir kere dillendiren kişinin, bir daha asla geri dönüşü olmayacaktır. Eğer bir ölümlünün ölükten sonra ruhunu rüyalarda yaşatmak istiyorsanız, haftada bir kere bu rivayeti dillendirmeniz gerekir ve o günler haftanın aynı günü olmalıdır."

Nefesimi tuttum.

Kuzey ise devam etti; "Ancak rivayetin daha etkili olabilmesi için rivayeti ilk dillendirdiğiniz günün farklı saatlerinde üç kere daha tekrar etmelisiniz ve kendi dilinize çevirerek söylemelisiniz. Rivayeti söylediğiniz ilk dakikadan itibaren rivayet; kişinin rüyalarında etkisini gösterir. Ölen kişi, rivayetin yapıldığı kişiye rüyalarında gerçeğini yaşatacaktır ve görmesini istediği her şeyi gösterecektir. Ölen kişi ile rüyalarına girmesini istediğiniz kişi arasında büyük bir bağlantı kurmalısınız. Rüyalarına girmesini istediğiniz kişinin bedeninden bir parçayı ölü toprağına gömmeli ve rivayetin vakti dolana kadar asla çıkarmamalısınız. Çıkardığınız takdirde ölüyle bağlantısı olup kâbusları gören kişinin hayatı... Sonlanabilir,'' dedi ve duraksadı.

"Devam et," dedim yalnızca.

''Rivayetin süresi, sizin ilk gece ölü toprağına rivayeti tekrar ettiğiniz sayı kadar gün kalıcı olacaktır. Bu gün sayısını değiştirmeye çalışır veya rivayeti o günden önce sonlandırmak isterseniz bile bunu yapamazsınız. Kişinin rüyalarını ölüyle kurduğunuz bağlantı aracılığıyla kontrol edebilir ve onu... Onu delirtebilirsiniz. Bunu yapmak sakıncalı olsa dahi sonuçları size değil, rüyalarını kontrol ettiğiniz kişiye yansıyacaktır. Ölülerle bağlantınızın kopmaması için diğer ritüelleri yapmaya devam etmeniz gerekmektedir. Çünkü bu ritüel sadece rüyalar için işe yarar... Ritüeli tamamlayın ve ne olursa olsun vazgeçmeyin.''

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin