GM | 24 | Cehenneme Ramak Kala

2.3K 283 78
                                    

🪦

13 Mart, Cuma, 23.34

Defterin üzerine yapıştırılmış resimleri incelemeye devam ettim. Bu gece babaannemin odasında kalacaktım ve elimdeki Nina Raven'a ait olan anı defterini bütün gece incelemek istiyordum. Sırtımı yatak başlığından ayırıp Nina'nın elindeki bebekle çizilmiş olduğu küçük resme daha yakından baktım. Altında İsveççe bir yazı yazıyordu.

"Kuzey," diye seslendim. "Burada ne yazıyor?"

Kuzey, babaannemin yatağının karşısındaki deri berjere oturmuş, az önce kütüphaneden aldığımız kitabı okumakla meşguldü. Birkaç saat önce çalışma odasında babam, İsabelle hala, Robin amca ve Clara yenge ile konuştuklarımızdan sonra herkes ortak salona gitmişti. Onlardan da daha fazlasını öğrenememiştim. Ancak şimdi herkes uyumak için odalarına çekilmişti. Biz de çatı katında araştırma yapmaya devam ediyorduk.

Ben Nina'nın anı defterini incelerken, Kuzey de bu sabah kuyudayken gördüğüm rüya benzeri hayali olayı; eski dini bir kitabı okuyarak, çözmeye çalışıyordu.

Gözlerini kitaptan ayırıp bana baktı. Bedenimi biraz süzdükten sonra gözleri, gözlerimde durdu.

"Oku, Dedektif."

Başımı sallayarak İsveççe yazıyı okumaya başladım. Pek uzun bir yazı değildi, sadece üç cümleden oluşuyordu ve eski bir el yazısıyla yazılmıştı. Okuduktan sonra yeniden Kuzey'in gözlerine baktım. Yeşil harelerini koyu bir ton esir almıştı.

"Yazının üstünde yer alan resmin Nina'nın ikinci oğluyla beraberken çizildiğini, oğlunun sıcak bir yaz gününde doğduğu için aileye bereket ve huzur getirdiğini... Bir de Nina'nın kudretli ve doğurgan bir anne olduğunu yazmışlar," diye çevirdi Türkçe'ye.

Başımı sallayarak resme geri döndüm. Defteri yatağın ayakucuna koyduktan yüzüstü yatağa uzandım ve dirseklerimle yatağa dayandım. Nina'nın kolyesini boynumdan çıkartmıyordum; onunla aramda hissettiğim duygusal bağ kopacakmış gibi geliyordu. Hayatımda ilk defa mantık sınırlarımı delicesine zorlayan bir olay yaşamıştım. Kuyudayken yaşadıklarım ve Nina'nın yerine hissettiğim acılar, beni o an zayıf düşürmüştü. Zira Nina duygusal anlamda zayıf bir insandı. Ben her daim mantığımı duygularımın önüne aldığım için, ilk kez duygusal bir insan gibi yaşamıştım. Etkilenmem normaldi.

"Simon'ın, babasından şüphelenmesi hakkında ne düşüyorsun?" diye sordu Kuzey uzun bir sessizlikten sonra.

"Bilmiyorum," dedim dürüstçe. "Victor fazlasıyla garip hareketler sergiliyor Bilinmeyen, belki Simon'ın aklı bu yüzden karışmış olabilir. Yarın gece senin odanda toplanacağımız zaman Simon'ı da çağıracağım, o zaman düşüncelerim yerine oturacaktır."

"Haklısın, Dedektif. Bugün yemek masasında Victor'u köşeye sıkıştırdığında Simon'a hak verdiğini düşünmüştüm açıkçası," diye ciddi bir tonda açıklama yaptı. "Güzel soruşturmaydı."

İmasını sinsice gülümsememek için kendimi hafiften zorladım. "Feyz al, Çaylak."

"Alıyorum," dedi anında. Bir müddet ikimiz de sessizliğimizi koruyarak araştırmaya devam ettik. "Bu kitapta senin kuyudayken yaşadığın olayın açıklaması olacak hiçbir şey yazmıyor."

"Tamam, o konuyu boş verebilirsin o zaman," dedim Nina'nın hamile olduğu resme bakarken. "Zaten Nina'yla aramda oluşan bağı araştırmak istemiyorum."

Oturduğu berjerden kalkarak yatağa yaklaştı ve yanıma oturdu. Uzandığım yerden ona kısa bir bakış atıp defterin sayfasını çevirdim.

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Where stories live. Discover now