GM | 21 | Geçmiş, Şah Damardan Daha Yakın

2.6K 290 136
                                    

Selam çiçeklerim! Bölümleri hızla atmaya devam ediyorum ama bu bölüm epey geçmişe gittik; zaten tarihleri her zaman not ediyorum, yine de aklınız karışmasın. :*

Belki de yazarken en çok keyif aldığım, hatta en hoşuma giden bölümlerden bir tanesi de bu bölüm. Siz de seversiniz umarım!

Keyifli okumalar ballar. Destekleriniz için teşekkür ederim! <3

🪦

19 Ağustos 1646
İsveç/ Raven Malikânesi.

Kan kırmızısı elbisemin eteklerine tutunarak devasa, altın yaldızlı, zümrüt işlemeli merdivenden aşağı doğru adımladım. Yüzümdeki gerçek gülücüğüm, karşımda bana bakan insanlara sunduğum neşemin bir timsaliydi. Elimdeki eldivenler yüzünden heyecan terleyen parmakların dışarıdan görünmüyordu.

Kocaman balo salonunun içinde yankılanan müzik oldukça hoşuma gidiyor, kalbimi pır pır attırarak heyecanımı körüklüyordu. Her yerde şamdanlar, mumlar, antika şarap testileri, altın işlemeli taşlı lambalar, şık giysili adamlar ve kabarık elbiseli kadınlar varken akşamüstünün karanlığına rağmen loş olan balı salonundan keyifli kahkahalar, orkestranın sesine karışan sohbetlerin neşesi duyuluyordu. Kısa topuklu ayakkabılarımın üzerinde adımlar atarak beni bekleyen yakınlarımın yanına yürüdüm.

"Leydim," dedi Sör Bastian ve sonra da kibarca ona uzattığım elimi tutup dudaklarına götürdü. "Bugün de oldukça güzelsiniz."

Ufak ve kibar gülümsemeyle karşılık verdim. "Siz de fazlasıyla şıksınız, Sör Bastian."

"Seigneur yanımıza teşrif ediyor," dedi Kont Borje.

Bu yöne yürüyen, herkesin içinde heybetiyle göz kamaştıran yakışıklı adama baktım. Dudakların kondurduğu, yalnızca benim için sergilediği çapkın gülümseme yüreğimdeki elmas kanatlı kuşun divane bir hâlde çırpınmasına sebebiyet veriyordu.

"Güzel kadınım," dedi sadece benim duyabileceğim bir tonda ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu.

Utançtan kızaran yanaklarımla, sohbet eden ahbaplarımızın yanına doğru döndük.

Leydi Falicia, elindeki altın kadehin içinde duran şaraptan bir yudum alıp, "Bu yıl kış, her zamankinden felaket geçecek," dedi hafiften yakınma barındıran sesiyle.

"Haklısınız, Leydim," dedi Kont Borje. "Neredeyse on yılın en soğuk kışını yaşayacağız. Herkes ambarlarını doldurdu. Soylular önlem alıyor."

"O hâlde kışın en güzelin kadınına, Leydi Nina'ya," dedi Grandük İngmar. Şarap kadehini kaldırınca belime kolunu dolayan sevdiğim de dâhil olmak üzere herkes kadeh tokuşturdu.

Utançla, "Bahara kadar baloları özleyeceğim," diye mırıldandım. "Bu, bu yılın son balosu."

Kont Borje şaşkın bakışlarla bana dönerek, "Leydi Nina..." dedi. "Sizin olduğunuz her yer balodan farksızdır."

"Leydimi rahat bırakın baylar,'' dedi bedenime yaklaşan sevdiğim, Christoffer. "İnanın ki, utandığında hiç de hoş olmuyor.''

Leydi Falica güzel bir gülümsemeyle, "Henüz yeni evlat sahibi oldunuz güzel Nina, hislerinizin ne diyor?" diye sordu. "Sizce bu kış... Ölümle mi son bulacak?''

Yutkundum. Yüreğime saplanan korku beni bıçak gibi deşiyor, mahvediyordu.

"Balodayız, sevgili misafirlerim,'' dedi Christoffer. ''Hadi, dans edelim ve kutlayalım bu geceyi.'' Bir davet verir gibi avucunu bana doğru uzattı. "Bana bu dansı lütfeder misiniz sevgili karım?" diyerek öne doğru eğildi.

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Where stories live. Discover now