GM | 34 | Geçmişten Bir Tutam Sır

2.3K 281 41
                                    

Selam ballar! Geçmişin Mezarı'nın finaline çok az kaldı. Normalde bu kadar art arda bölüm atmak gibi bir niyetim yoktu ama Wattys2021'e katılmaya karar verdim son anda...

Umarım başarırız! Şans dileyin bana çiçeklerim.

Bol öpücükler, keyifli okumalar! ;*

🪦

19 Mart, Perşembe, 04.12

Bedenimde gezinen bir elin varlığını anımsıyordum. Ufak ufak... Nazik hareketlerle belimi ve bacaklarımı okşuyordu. Dudaklarım iki yana kıvrılırken hafif hafif mırıldandım. Ancak bir yandan da üşüdüğümü hissediyordum. Uykunun verdiği mahmurluk üzerimden gittikçe, yattığım yer daha sert geliyordu bana.

Kaşlarımı çattım. Nerede olduğumu kavrayabilmek için gözlerimi açtığımda karanlık beni karşılamıştı. Zifiri karanlık... Hiç ışık yoktu. Ciğerlerime dolan is ve rutubet kokusu kaşlarımın daha derinden çatılmasına neden oldu.

Hızla etrafıma bakındım. Yattığım yer sert bir zemin ve karanlıktan dolayı göremesem de sanıyordum ki nemli bir taştı. Telaşla doğrulduğum zaman...

"Ah-h!" diye bir inleme koptu dudaklarımdan.

Alnım... Alnımı vurmuştum. Sert bir yere çarpmış olmalıydım. Zira başım dönüyordu. Karanlığı pekiştirir gibi kararan gözlerime rağmen ellerimle etrafımı yoklamaya çalıştım. Soğuk... Nemli ve... Toprak gibi...

"Neredeyim?" dedim kendi kendime. Hiçbir şey görünmüyordu. "Kuzey!" diye bağırdığım zaman sesim yankılanmıştı. Burası... Mahzen!

Aceleyle bulunduğum alanda yüzüstü dönerek ileriye doğru sürünmeye başladım. Demek ki üzerimde bir yük vardı ve ben yine kalkmaya çalışsam kafamı bir daha vuracaktım. İlerledikçe gözüme ufak bir ışık süzmesi çarpıyordu. Yavaşça ayağa kalktım. Karanlığa alışmıştım. Ellerimle sağımdaki duvara tutunup ışık kaynağına doğru yürüdüm.

Bir gaz lambası... Duvarın üzerindeki küçük bir çiviye asılmış, mahzen olduğunu sandığım yeri aydınlatıyordu. Ancak ışığı oldukça yetersizdi. Sanıyordum ki gazı bitmek üzereydi.

Gaz lambasını elime alarak bulunduğum alana baktım. "Buraya nasıl geldim?"

Sol taraftan ani bir hışırtı duyuldu. Hızla sırtımı duvara yasladım ve sol tarafa tuttum gaz lambasını. Yine neler oluyor Nora?

Uyandığım zaman birinin bedenime dokunduğunu hissediyordum. Eğer o kişi yanında uyuduğum Kuzey değilse... Başka biriydi. Bilinmez, gizemli ve tehlikeli biri...

"Kim var orada?" diye sordum kısık bir sesle. İçten içe korkuyordum. Burası güvenli değildi. Üstelik üzerimde sadece geceliğim vardı ve şimdiden ayaklarım buz kesmişti.

Yeni bir tıkırtı sesi gelirken duvara yaslanarak sağ tarafa doğru yürüdüm. Belki çıkışı bulabilirdim. Ama eğer biri beni buraya getirdiyse o kişi tünelleri ve mahzenleri bilen ve malikâneye hâkim olan biri olmalıydı. Bana hâlâ zarar vermemişti. Oysa ben uyurken beni öldürebilirdi. O hâlde o kişi... Rosa...

Durdum. Gitmekten vazgeçerek soluma doğru döndüm. "Rosa?" diye seslendim risk alarak.

Bir tıkırtı daha...

İçimdeki korkuyu arka plana atmaya gayret ettim ve ona doğru yürüdüm. Uyandığım yerden geliyordu ses. Elimdeki gaz lambasını havaya kaldırmış, önüme çıkabilecek herhangi bir şeyden korunmak için saldırı pozisyonunu almıştım.

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon