Konser +18

16

Iyi okumalar ziyagillerr

₺₺₺

Herkes Lal'in sesi ile ona baktı. Atlas'a baktığımda göz devirdiğine şahit oldum. "O nasıl oyun?" Diye soran kişi ise Derin'di. Lal tekli koltuğa oturup Derin'e üsten bir bakış attı. Senin her dediğin şeyi bilmek zorunda mı kız? Daha fazla Derin'e öyle bakmaya devam etmesin diye yalandan öksürüp dikkati üstüme çektim. "Derin'cim, Lal kendisi gibi oyun bulmuş, bilmene gerek yok."

Derin Lal'e bakınca "Oyunu anlatsana sen bi." Dedi, Derin'in de bu huyu var işte. Boş ver dediğimiz şeylerin inatla üstüne gidiyor.

Lal bana bakarak dudağının sağ tarafını kaldırdı. Ardından Derin'e baktı. "Doğruluk ve cesaret gibi düşün ama sadece cesaret var. Eğer yapmak istemezsen 'shot' diyorsun ve shot bardağındaki içkiden içiyorsun." Dedi Lal. Çağrı bu açıklamaya kahkaha atınca ona baktım. 

"Ulan ekmek olmayan evde içki mi olur?"

Bu sefer herkes gülmeye başladı. Atlas'a dönüp baktım. "Yarın eve alışveriş yapmaya mı gitsek?" Atlas kafasını onaylarcasına salladı. Ardından elimden tutup kendisine çekti. "Öykü içki içemez, sonra hatırlamıyor." Dedi. Dudaklarına baktığımda Çağrı arkadan konuşuyordu ama onu duymak istemedim.

Atlas'ın dudaklarına yaklaştım. "Bu sefer hatırlarım, yalanların dışındaki olayları." Atlas hafifçe güldü. Tam konuşacakken kafama gelen yastıkla geri çekildim.

Yastığın Derin'den geldiğini anlayınca kaşlarımı çattım. "Hop hoop! Aslan parçaları, sosyal mesafenizi koruyun." Diye bağırdı Derin. Annemden çok annelik yapıyor bana. Şuan sinir bozucu olsa bile çok tatlı sinirleniyor.

Lal ayağa kalkarak tekrardan dikkat çekmişti. "Neyse o zaman içki yerine soyunmalı oynayalım." Dedi. Banyoda konuştuğumuz konuyu yanlış anladı galiba. Lal bana bakınca derin bir nefes alıp verdim. Bu kız neden sürekli bana bakıyor? Kesin Atlas ile beni ayırıp bana yürüyecek.

Nasıl oldu anlamadım ama oyunu kabul etmiştik. Hatta en son Atlas'a baktığımda gözlerinin içi parlıyordu. Bana doğru yaklaşıp kulağıma eğildi. "Sadece seni tekrar o halde görmek için kabul ettim." Dedi. Ulan hayvan, Lal soyunun derken senle bana özel oda falan mı açacak?

Derin başlamak için can atıyordu. Bu nedenle ilk o başladı: "Lal'cim sen yeni duş almıştın değil mi? Sen saçına tüy dökücü kremi sürsene."

Derin bana intikam almış gibi bakarken Lal kahkaha attı. "Derin'ciğim o kadar komiksin ki, ama ben bu evde nereden bulabilirim tüy dökücü kremi?" Bu kızın saflık derecesi arada beni çok üzüyor. Bir de bana attığı bakışı düşününce gülmemek için kendimi tuttum.

Ayağa kalkarak "Bence bu evde olabilecek şeylerle oyun oynayalım." Dedim. Dikkati üzerime çekince Derin de ayağa kalktı. "Üniversitede ilk oynadığımız oyunu hatırlıyor musun?" Kaşlarımı çattım. Ben daha dersleri hatırlamıyorum nasıl oyunu hatırlayacağım Allah aşkına?

"Cennet'te yedi dakika!"

Bu oyunu herkes farklı yorumluyordu bu nedenle biz kendi kurallarımızı koymuştuk. Normali nasıl bilmiyorum ama bizim oyunumuza göre isimler kağıda yazılırdı. Birer kişi kağıdı çekerdi, kağıtta yazan isimle odaya geçer ve yedi dakika boyunca ne sorarsa düzgün cevap vermek zorunda. Ne yapmak isterse yapabiliyordu. En önemlisi ise içeride geçirdiğin yedi dakika senin ve kağıttan çektiğin kişi arasında ölene dek sır olarak kalıyor.

Derin oyunu anlatırken ben odaya çıkıp çantamdan kalem ve kağıt getirdim. Geri salona geçtiğimde Derin anlatmaya devam ediyordu. Ortadaki masanın yanına oturup kağıtları küçük küçük kestim. Kağıtlara isimleri yazınca katladım.