Konser +18

2

Media: Öykü AKIN

İyi okumlaar ziyagilleer 

--

Ertesi Gün

Sabah erkenden kalkar kalkmaz, içimdeki sevgi dolu hislerle günü başlatmanın heyecanını hissediyorum. 

Resmen tekrardan doğumak zorunda kalmış gibiydim ama bundan pişman değilim.

Atlas beni rahatsız etmemek için akşam koltukta uyumuştu. Salona geçip ona bakındım. Mışıl mışıl uyuyordu. Emir'in yanına geçip bakındığımda ise beşiğin içinde gözünü açmış etrafa bakınıyordu. "Annecim." Dedim ona bakarken. Bana hiçbir tepki vermeden bakınmaya devam etti.

Emir'i kucağıma alıp mutfağa geçtim. Emir'i bebek sandalyesine oturup tezgaha döndüm. 

Pekala!

Bu işi de halledeceğim.

Mutfakta sessizlik hüküm sürüyordu. 

Taze ekmek kokusu, demlenen çayın mis gibi kokusuyla birleşerek beni karşıladı. Masanın üzerinde düzenlediğim peynirler, zeytinler ve sebzelerle bir yandan omlet yapmaya çalışıyordum. 

Kahvaltı hazırlama işini uzun süredir yapmadığımdan biraz paslanmıştım.

Masayı donattıktan sonra Atlas'ın yanına dönüp onu uyandırdım. Yavaşça gözlerini açtı ve bana gülümseyerek baktı. "Kocam uyan kocam." Atlas kahkaha atarak bana bakarken dudağına buse kondurdum. 

"Günaydın kocam." 

"Günaydın karım." Dedi erkeksi çıkan sesiyle. Bana şaşkın bir biçimde bakarken gözlerini tekrar kapattı. "Öykü?" Tekrardan dudağına buse kondurdum. "Hadi kahvaltı hazırladım."

Atlas gözlerini açıp bana bakındı. Daha fazla şey demeden yanından ayrılıp mutfağa geçtim. Emir'in bana baktığını görünce yanağından öptüm. "Bebeğim, acıktın mı sen?" Emir tepkisiz bir biçimde bana bakarken Atlas yanıma geldi.

"Sen kahvaltı mı hazırladın?" Diye sordu. Kafamı onaylarcasına salladığımda Atlas yüzümü avuçları içine aldı. Dudağıma buse kondurdu. "Ama biraz kötü olmuş olabilir." Dedim. Atlas dudağıma tekrardan buse kondurdu.

"Senin dokunduğun bir şey kötü olabilir mi?"

Ellerini yüzümden çekip masaya bakındı. "Bu ne kadar güzel olmuş be, görünüşü bile harika." Dedi abartılı bir biçimde. 

Gülümseyerek Atlas'a bakındım. "Emir Bey kahvaltı yaptı mı?" Diye sordu. "Hayır, bulamadım ki süt nerede?" Atlas dolaptan sütü çıkarınca ona bakındım. İstemsizce tekrardan kendimi suçlamaya başladım. Bir sene boyunca stresten sütüm gelmemişti. 

"Ya ben zaten doktora sordum, organik süt iyi geliyormuş bu yüzden Çağrı'ların köyünden birer kişiyle anlaştım. Her hafta süt yolluyor."

Atlas sütü kaynatmak için tencerenin içine döktüğünde kafamı eğdim. "Zaten doktora arada sor- Öykü?" Atlas'a baktığımda bana baktığını gördüm. "Güzelim neden moralin bozuldu?" Önüme geçip bana bakındı. 

"Kendimi suçlu hissediyorum." Dedim mırıldanır bir biçimde. "Kurban olduğum sütünün gelmemesi senin sorunun değil, böyle durumlar her annenin başına gelebilir." İstemsizce dolan gözlerimle ona bakındım. 

"Yavrum ya." Sıkıca bana sarıldı. Geriye çekilip yanağımı öptü. "Sen otur ben Emir'e kahvaltı hazırlayacağım sonrasında dışarı çıkalım mı?" Sandalyeye oturdum. Emir'e kaydı gözlerim, hiçbir şey demeden bakıyordu.