26

25.4K 689 421
                                    

Iyi okumalar ziyagiller <3

Ağzımdan düşen kelimeler üzerine Ceylin bana sorgulaycı bakışlarını atmıştı. Derin ise kendi bakım çantasına çoktan yönelmişti. "Nereden çıktı bu bakım? Zaten çok güzelsin." Diye konuştu Ceylin.

Yalandan tebessüm ettim. "Yine de, bakım yapmak istiyorum." Ceylin tam önüme geçip kaşlarını çattı. "İkizim bir şey mi dedi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.

Derin Ceylin'in kafasına yastık attı. "Saçmalama be! Bakım bakımdır. Her zaman yapılır. Şimdi boş kafanda kurmanı Devrim'e sakla çünkü ben de bu gün bakım yapmak için sizi ikna etmeyi düşünüyordum." Dedi.

Ceylin yerdeki yastığı alıp Derin'e geri attığında Derin'in elindeki oje yere düştü. "Ya kırılsaydı!?" Diye sordu büyük bir çığlıkla. "Ben onu kafandan aşağıya dökerken 'Keşke kırılsaydı.' Diyeceksin." Derin gözlerini büyülterek "Hayırdır? Şerefsizlik genlerini Lal'in tarafından mı aldın?" Diye sordu. İkisinin atışması benim kahkaha atmamla durmuştu.

Ceylin saçını savurup "Ben dondurma getireceğim." Diyerek odadan çıktı. Derin onu taklit edince kahkaha atmaya devam ettim. "Sen sevmiyor musun Ceylin'i?" Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Seviyorum tabi ki ama şakalaşıyoruz." Dedi ve yataktan kalkıp cümlesine devam etti: "Bu arada kaç yıldır arkadaşımsın, bir kere bakım yapmak istediğini görmedim. O dolu gözlerinle de dediğin cümleye inanmadım. Yine de mukmmel bir arkadaş olduğumdan bunu 'sana soracaklar not defteri'me yazıyorum."

"Senin benim adıma bir not defterin mi var?"

"Senin yok mu?"

Gözlerimi birkaç defa hızla kırıp açtım. "Sen manyaksın." Diye fısıldadım korkuyla.

Derin gözlerini kıstı. "Ailenle ilgili mi?"

Korkudan sessizce çığlık attım. "Sen insan değilsin!" Derin kısık gözlerini normal hale getirince "Ay yok be, annenin kullanıcı adını yazarken gördüm." Diye itirafta bulundu. Rahat bir şekilde nefes verdim.

"Yine de bu senin manyak olmadığın anlamına gelmiyor."

Derin kafasını onaylarcasına sallarken ben kafamı başka tarafa çevirdim.

Ceylin'in odaya gelince dikkatimi elinde olan dondurma ve üç kaşık çekmişti. Yatağa oturunca dondurmanın kapağını açtı. Limonlu ve vanilyalı. Keşke çikolata parçacıklı olan olsaydı. "Yesenize." Diye emir verdi Ceylin. Neyse ki emir büyük yerdendi bu nedenle itiraz edemedim. Yanına oturup birer kaşığı elime aldım.

Dondurmayı yerken Ceylin ve Derin'i dinliyordum. "Maske mi yapsak?" Derin'in sorusuyla başımı aşağı yukarı salladım. Ceylin bir bana bir dondurmaya bakıyordu. "Önce bu bitsin." Diye konuştu endişeli bir biçimde.

Ceylin'in dediğini onayladıktan sonra ilk hedef dondurmayı bitirmek olmuştu. Dondurma bitince direkt bakıma başladık. Ceylin yarım kalan saçımı ördü, Derin ise bana maske yapıyordu. Benle işi bittikten sonra kendisine maske yaptı. Ceylin saçımı örmeyi bitirdi ama yine de kendimi güzel hissetmiyorum.

Galiba güzellik algım yüzümden değil annemden oluşuyor.

Tekrardan içimde bir burkukluk hissettim. Vücumda bir soğukluk hissettim. Hızla titredim.

Ayağa kalkıp aynadan yüzüme baktım. "Bence bu kurudu." Dedim maskeyi ima ederek. Derin yanıma gelip işaret parmağıyla burnumun ucuna dokundu. "Tamam, kurumuş."

Yüzümde olan maskenin bir tarafından tutup çıkarmaya başladım. Aynadan kendime bakıp pürüzsüz bir yüz beklerken yüzümde oluşan kızarıklık ile göz gözle geldim. "Ya bu neden böyle oldu?" Diye sitem ettim. Dudaklarımı büzüp küçük bir çocuk gibi ayaklarımı yere vurmaya başladım.

Konser +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin