Konser +18

Özel Bölüm /1

İyi okumalar ziyagilerr

---

Evlilik Teklifi / Doğum Zamanı

Sabah güneşi yeni doğarken, sırtımda hissettiğim acı nedeniyle olduğum yerde kıvranıyordum. Başımı geriye atıp acıyla inledim. Bu hamilelik sürecinde herkesin sırtı bu kadar ağırıyor mu ya? Yoksa bu bana özel bir ağırı mı?

Atlas, elindeki hediye kutusuyla içeri girdi ve gözleri parlıyordu. Ona yüzümü ekşiterek bakındım. Bana sırıtarak bakarken bir elini arkasında sakladığını gördüm. Sakladığı elini ön plana çıkarınca büyük bir gül buketi gördüm. 

"Canım karım olmayan karım, bu gün nasılmış?" 

Göz devirerek yattığım yataktan hafifçe kalkındım. Atlas yanıma oturunca ona bakındım. Elindeki küçük kutuyu bana uzattı. İçini açınca tektaş olduğunu gördüm. Saçmalama Enginn!

"Bana hastane odasında, evlenme teklifi edeceğini sakın söyleme Atlas." Atlas bana sırıtarak bakarken yavaşça kutuyu çekip arkasında sakladı. 

Gülerek ona baktım. "Tamam ya bir şey demedim, et sen evlenme teklifini." Kafasını olumlu anlamda salladı. Atlas ayağa kalkıp önümde diz çöktü. "Çok aşağıda durma karnım büyük, göremiyorum kafanı." Atlas kahkaha atarak bir adım geri attı.  

Cebinden bir yüzük çıkarmış ve gözleri ışıl ışıl parlıyordu. "Öykü, seninle bir ömür boyu geçirmek istiyorum. Benimle evlenir misin?" Dedi Atlas, ellerindeki yüzükleri göstererek. Ya Atlas siktir git diyemedim. 

Gözlerim büyümüş, bir tabak gibi olmuştu. Gülmemek için kendimi tuttum ama sözlerimi tutamadım. "Yani, bu odada mı? Bebek doğuracağımız yerde mi?" Atlas, o anki absürtlüğün farkına varmış gibi görünmeden, coşku içinde "Evet, evet! Bebeğimiz doğarken bir evlilik teklifi anısı olmasın mı bu odada?" Diye sordu. 

Hay senin romantiklik anına sıçayım!

Benim gözlerim ise hala açık, ağzım hala bir karış açık şekilde öylece duruyordu. Bu evlenme teklifi planları, biraz beklenmedik bir zamanda gelmişti.

Konuşmak istediğim an karnıma giren sancı yüzünden ağzımdan acı dolu bir inleme sesi çıktı.

Benim tepkilerim karışık bir haldeydi. Bir yandan şaşkın bir şekilde, "Atlas, sancılar içindeyim!" Diye bağırmaya başladım. Diğer yandan ise çiçekler ve karton kutu içindeki devasa bir kurabiye görünce gülmemi tutamadım. Gerçekten de, şu an bir bebeğin doğumuna hazırlanırken, Atlas'ın odaya getirdiği şeyler sinirimi bozdu.

"Şaka mı yaptın? O zaman evlenme teklifine devam edeceğim. Seni gör-"

"Atlas sikerim teklifini! Doktoru çağır!"

Atlas cümlemin üzerine doktoru çağırmak için odadan çıktı. Çok geçmeden Atlas, hemşireler ve doktorlar telaş içindeydi. Atlas elimi sıkıca tutuyordu, yüzümdeki endişe ve heyecanı hissetti.

Ancak her ne kadar hazırlıklı olsam da, o an geldiğinde karnımda bir dalga gibi yükselen acıyı hissettim. Atlas'ın ellerine sıkıca sarılırken, doğum ekipleri koşuşturuyor, talimatlar veriyor ve beni rahatlatmaya çalışıyordu. Her nefes alışımda, beklenen o küçük canlıyı dünyaya getirme yolundaki mücadeleye bir adım daha yaklaşıyorduk.

Ve nihayet, uzun ve zorlu bir çaba sonunda, o beklenen an geldi. Doğum odası bir bebek ağlaması ile aydınlandı. Atlas'ın gözlerindeki sevinç ve heyecan, tüm bu zorlu sürecin değdiğini hissettirdi. Hemşireler, minik yavrumuzu temizlerken, Atlas'ın yüzüne bir baba sevgisi yayılmıştı.