25

29.9K 733 521
                                    

Media: Lal Akın

İyi okumalar ziyagiller <3

---

Ceylin ağlamalı konuştuğunda Atlas kendi acısını unutmuştu. Ceylin ağlamaktan olayını anlatamayınca Atlas telefonu kapatıp Çağrı'yı aramıştı. Çağrı arabasıyla gelip bizi alınca ehliyeti yok diye arabayı Atlas sürmüştü. Yanımızdan ayrıldıklarında çevirme varmış, şansa Çağrı onlara geçmesi için işaret vermiş polis. 

Şans işte, cidden önemli bir şey. 

Eve geri geldiğimizde Lal salonda oturmuş cips, kola keyif yapıyordu. Atlas ise onu gördüğü gibi sinirle "Kardeşim nerede!?" Diye sordu. Sesi sinirli çıkıyordu. Keşke bu sinirini Lal benimle uğraşırken de gösterseydi. 

"Bilmem, senin odanda ağlıyordu." 

Atlas sinirle Lal'den gözlerini ayırdı. Ayaklarını yere vurarak Ceylin'in yanına ilerledi. Odaya girdiğinde Ceylin'i yatağın üzerinde dizlerini kendine kadar çekmiş ağlarken gördüm. Atlas yalandan öksürünce Ceylin başını dizinden kaldırıp Atlas'a baktı. Yataktan kalkıp Atlas'ın boynuna sarıldı. 

"İyi misin?" Diye sordu Atlas endişeli sesiyle.

"Değilim." 

Bir adım geriye attım. Ceylin geriye çekildiğinde ben de odadan çıkmak için yol aldım. Çıkacakken Ceylin'in bana sarılması ile geri odaya girdim. "Teşekkür ederim geldiğin için." Dedi kısık sesle. Gülümseyip onun sarılmasın karşılık verdim. 

Geri çekilip ona baktım. "Sorun ne?" Diye sordum. Ceylin Atlas ve benim ortamda durup bir bana bir ona bakıyordu. "Bana bağırdı." Dedi gözlerini hafifçe kısarak. Atlas 'Bu muydu?' der gibi kendi etrafında dönerken Ceylin'in kaşları yamulmuştu. 

Ceylin'in elini tuttum. Bana bakmak yerine gözlerini sürekli kaçırmayı tercih etti. Demin yalan söyledi. "Yani benim bir an boşluğuma geldi." Ve yalan söylemeye devam ediyordu. 

Ellerini elimden çekip Atlas'a bakmaya başladı. "Atlas, Çağrı sana mı seslendi?" Atlas bize döndüğünde bir bana bir Ceylin'e baktı. Boşluk içinde bir nefes verdi. Canı acımış gibi çıkmıştı sesi. Bunu umursamadan yanımızdan mırıldanarak ilerledi. 

Ceylin geriye çekip yatağa oturdu. Stresle kafasını geriye attı. Nefes verirken önüne geçtim. "Anlat." Dedim net bir şekilde. Kafasını düzeltip bana baktı. Kaşlarını yukarıyla kaldırdı. Gözlerinin içindeki suçluluk hissiyatını fark ettim. İtiraz etmek için ağzını açtı ki, onun konuşmasına fırsat vermeden tekrardan konuştum:

"Çağrı Atlas'ı çağırmadı, az sonra gelecek. Ya şimdi anlatırsın ya da Atlas'ın yanında tekrardan sorgularım seni." 

Ceylin bana maviş gözlerini dikerken ayağımı sallamaya başladım. "Gelmek üzeredir." Dedim. 

Pes etmiş olacak ki "Eve kedi getirdi, odamdan çıkamadım çünkü alerjim var." Diye itirafta bulundu. 

Kaşlarımı çattım. Sinir bütün vücudumu ele geçirmiş olacak ki odadan nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Salona geçtiğimde Ceylin arkamdan ismimi söylüyordu ama buna önem veremedim. Lal koltukta oturmuş televizyona bakıyordu. Derin bir nefes alıp verdim. "Sen baksana bi bana." Sesim yüksek ve sakin çıkmıştı. 

Atlas, Çağrı ve Ceylin yanımızayken ben gözlerimi Lal'e odaklamıştım. Ne gözlerimi ondan çekebiliyor ne de ayırabiliyordum. 

Lal ayağa kalkarken "Başladı benim mesai." Diye mırıldandı. 

Boynumu sağa doğru eğip ses çıkmasını sağladım. Ardından sola eğdim ve aynı sesin çıkmasını sağladım. Kafamı normal hale getirdiğimde Ceylin'in arkamdan sessizce "Atlas'ın öğrenmemesi lazım." Dedi ve devam etti. "Lütfen." 

Konser +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin