Konser +18

41

Media: Siz ;))

İyi okumalar ziyagillerrr

--

Atlas bana bakarken yatağa kendimi bıraktım. Atlas üstümdeyken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

"İzin var mı?" Diye sordu.

Sence? Sana 'Hayır.' deme şansım var mı acaba?

Tam konuşacakken kapının açılma sesini duydum. "Abi biz göle gitme- Neredesiniz lan?" Çağrı'nın sesi üzerine Atlas yataktan kalktı. "Yatakta ne yapıyordunuz?" Dedi Çağrı imayla.

Ben gözükmüyordum ama Atlas yataktan kalktığı için, alt kattan gözüküyordu. Atlas küfür mırıldandıktan sonra alt kata indi. Yatağa uzanmış bir şekilde Atlas'ın yanıma gelmesini, Çağrı'nın evden çıkmasını beklemeye başladım.

"Ya senin kapıyı çalma gibi bir huyun yok mu?"

"Ne kapı çalması oğlum? Öykü nerede? Ne yapıyorsunuz?" Çağrı meraklı sorularını sorarken utançtan yorganı kafama kadar çektim.

"Lavaboda Öykü, çıksın geliriz." Dedi Atlas, derin bir nefes alıp verdim. "Tüh ya, sevişiyorsunuz sanmıştım. Full hd izlerim diye düşünmüştüm." Dedi Çağrı.

Yer yarılsa da yerin altına girsem!

"Salak salak konuşma, Öykü duyarsa utanır. Hem bir daha böyle gevşek şakalar yaparsan, Derin'e sarhoş olduğunda beni öpmeye çalıştığını anlatırım."

Yüzümde istemsiz oluşan gülümseme üzerine Çağrı konuştu: "Ulan iyi ki eline bir malzeme verdik. Hemen şantaj, hemen tehdit."

Atlas gülmeye başlayınca kapı sesini duydum. "Bekliyoruz." Dedi Çağrı uzaklaşan sesiyle. Ayak sesleri duyduğumda kafamı yorgandan dışarıya çıkardım. Atlas yanıma geldiğinde yatağın başına oturup bana baktın. "Vay be, kırmızı sana ayrı yakışıyormuş." Hah? Şaşkın bir şekilde ona bakıp dediğini anlamaya çalıştım.

Atlas elini yanağıma koyup "Yanakların, kızarmış." Dedi sakin bir ses tonuyla.

Uzandığım yerden kalkıp oturdum. Sırtımı yatak başlığına yaslayıp Atlas'a baktım. "Çağrı sence beni gördü mü?" Diye sordum. Atlas hafif bir ses tonuyla kahkaha attı. "Görmüş olsa, sence evden bu kadar kolay çıkar mıydı?"

Bu gün utancımdan yerlerde sürüklenmediğim kaldı her halde?

"Hadi üstünü değiş göle gidelim." Şimdi mi gideceğiz? Cidden, şimdi mi ya? "Gitmek istemiyorum." Dedim mırıldanır bir biçimde. "Neden sevgilim?" Atlas dikkatle bana bakarken gözlerimi kaçırdım.

Atlas yüzüme doğru yaklaşınca tekrardan gözlerine baktım. "İstersen açık açık söyleyebilirsin." Dedi. Bilerek yapıyor ve bende bu oyuna düşecek göz yok Atlas Akın.

Dudaklarıma yaklaştı.

Dudakları dudaklarıma değmeye başladı.

Resmen itiraf etmem için hile yapıyor! Bu hiç etik değil.

"Sen göle gitmek istiyor musun?" Diye sordum fısıldar bir biçimde. Atlas dudağıma buse kondurdu. "Hayır." Dedi, benim aksime net ve sert çıkan sesi ile.

"Neden?"

Atlas geriye çekilip gözlerime baktı. Topu ona atmıştım. Resmen bu üstün zekam, harika bir şey. O da olmasa ne yapardım?

"Benim senin gibi utanıp söyleyemeyeceğimi mi sandın?" Neden şuan beynim yokmuş gibi hissediyorum? "Göle gitmek isterim fakat şuan kucağımda zıplamanı tercih ederim."