Bölüm 11

14.7K 508 14
                                    

Bölüm 11

Hiçbir şey dememiştim. Ne bekliyordun ki Deren? Cevapsız bıraktığım bu soru tüm bedenimi alt üst ediyor beynimi bulandırıyordu.

Islak saçlarımı salık bıraktım. Üstüme kafama göre rahat kıyafetler giyindim. Okan Bey'in telefonla konuşma sesi geliyordu.
"senin zevkine de sokayım." diyordu sinirle Okan Bey.

Kızaran göz altlarıma boş gözlerle baktım. Elimi bile sürmediğim makyaj masasına ilerledim. Göz altlarımı kapatıcıyla kapattım. Makyajdan rahatsız olsam da belli olmuyordu.

Saçlarımı ördüm. Tekrar Okan Bey'in sesi duyuldu. Bu sefer telefonla konuşmuyordu.
"benimle iş yerine gelmen lazım." dedi sıkıntılı ses tonuyla. Gömleğini düzeltirken sargılı elinde kaldı gözüm.

"neden?"

"Özgür benim yerime tatil konusunda boş konuşup söz vermiş-"

"e, ne olmuş?" diye sordum merakla.

Dişlerini sıktı.
"sözümü kesme Deren." gözlerimi kaçırırken konuşmaya devam etti.

"iş yerindekiler evli olduğumu biliyor. Tatil konusunda onları geri çeviremem zaten aramız yeterince kötü. Bu yüzden valizini hazırlıyorsun ve birkaç haftalığına şirketle tatile çıkıyoruz."

Alayla gülerken kaşlarımı kaldırmıştım.
"başka isteğiniz var mıdır Okan Bey?"

"var," dedi yüzüme doğru eğilirken. Dudaklarımız arasında bir parmak mesafe kalmıştı. "çabuk hazırlan." konuşurken dudakları dudaklarıma değmişti. Geri çekildi ve yatağın üstünde duran siyah ceketini giydi. Çıkışını izledim şaşkınlıkla.

Sinirle söylene söylene valizimi hazırladım. Hatta bir ara öyle sinirlenmiştim ki bilerek yirmi dakika boş boş bekledim. Ona inat. Geçen yaptığı gibi yapmamıştı, hâlâ gitmemişti beni bırakıp. Valizimi hazırladıktan sonra aynada kendime bakarken biraz daha zaman harcadım.

Çantama önemli eşyalarımı koydum. Odanın kapısını açtığımda Kağan'ı görmemle çığlık atmam bir olmuştu. Ne diye bekliyordu burada sessizce?

Kağan istifini hiç bozmadan elimdeki valizi aldı.
"Okan Bey valizi taşırken ekstra bir on dakika daha harcamayalım diye beni yollamıştı Deren Hanım." dedi mahçup bir ifadeyle.

"iyi yapmış." dedim önden İlerleyerek.

Okan Bey duvara yaslanmış bekliyordu. Berna Hanım hemen yanındaydı. Okan Bey'in yeşillerinden firar eden öfke tüm benliğime kazındı. Onu görmezden gelmeyi başardığımda Berna Hanımla vedalaştık ve sonra arabaya doğru ilerledik.

"biraz daha geç gelseydin saçından sürükleyerek çıkartacaktım seni." dedi dişlerinin arasından, Berna Hanımın duyamayacağı ses tonuyla.

Yapmacık bir şekilde gülümserken arkamı döndüm ve bizi izleyen Berna Hanıma baktım. Okan Bey'e yaklaşıp yanağından öptüm.
"ben de seni seviyorum kocacığım!"

Dişlerini sıkarken bize şaşkınlıkla bakan Kağan'a döndü.
"getirsene lan valizi!" dedi tüm sinirini ondan çıkarmak istercesine.

Arabaya bindim. Valizi koyduktan sonra yerine geçti.
"kemerini tak." dedi düz sesiyle. Uzanıp kemerimi taktım.

Arabayı çalıştırdı. Direksiyondaki sargılı eline baktım. Daha önce görmemiş gibi yaptım.
"eline ne oldu?"

"Sana ne?" dedi gözlerini yoldan ayırmadan. Gözlerimi devirirken koltuğa yaslandım. Soranda kabahat Deren!

Öncelikle iş yerine gitmiştik. Sanem ve diğerkiler de tatil için valizlerini hazırlamışlardı. Emre'nin de geleceğini öğrenmiştim.
"elin daha iyi mi kardeşim?" dedi kısık sesiyle Emre Okan Bey'e.

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon