Bölüm 27

13.5K 428 47
                                    

Bölüm 27

Emre sigarasını söndürürken daha rahat şekilde arkasına yaslandı. Bana Hayal'le tanıştıkları ilk günü anlatacaktı. Ben istememiştim. Kendisi anlatmak istemişti. Belki de içini dökmek istiyordu.

Hayal elindeki çantayla koşarken fazlasıyla yorulmuştu. Yaklaşık on dakikadır koşuyordu. Dinlenmemişti. Sonuçta arkadaşları onu bekliyordu. Hayatındaki en şanssız anını yaşamıştı. Taksiyi kaçırmıştı!

Rüzgarın etkisiyle sürekli uçuşup gözüne gelen saçlarını yüzünden çekti. Koşarken önüne bile bakmıyordu.

Her zamanki gibi sakarlığını yaptı. Baloncu amcaya çarpmıştı. Amca sendelendiğinde elindeki balonların hepsi havaya uçuvermişti.

İri kahve gözleri dolmuş bir şekilde bir amcaya bir de gökyüzünde kaybolan balonlara bakıyordu.
"ben... Özür dilerim."

Amca da kaybolan balonlara sıkıntıyla bakıyordu. Hayal dayanamadan çantasından kağıt kalem çıkardı. Kağıda hızla numarasını yazdı.
"amca bak bu numarayı ara. Ben sana ihtiyacın olduğunda istersen bir sürü balon alırım! Ama arkadaşlarımı çok beklettim." dedi mahçup bir şekilde. Hâlâ gözleri doluydu. Amca kızsa ağlayacak haldeydi. Eli ayağına dolanmıştı. Kristal kalpli Hayal...

Amca kağıdı elinden alırken gülümsedi.
"önemli değil kızım. Bir balonun lafı mı olur?"

Hayal'in gözleri bu defa mutlulukla dolmuştu.
"çok teşekkür ederim..." dedi.

Ardından tekrar koşmaya başladı. Sanem ve Selin kesin yine bir ton laf atacaklardı. Sürekli kavga etmekten yorulmuştu. Sanem bekletilmeyi hiç sevmezdi. Selin dayanamayıp Hayal'i ne kadar affetse de Sanem her defasında söylenirdi.

Telefonu titrediğinde durdu. Hem dinlenmesi gerektiğini de düşünüyordu.

Selin: bebeğim neredesin?

Hayal: az kaldı tatlım. Yetişmeye çalışıyorum.

Tekrar koşmaya başladı. Ayağına takılan taşı fark edemeden düştü. Kendini toparladı. Acıyan bacağına baktı. Kanamadığına sevinirken avuçlarının kanadığını gördü.

Azını nefesle doldurup oflarken sinirinden ağlıyordu. Dudaklarını büktü. Titreyen eliyle çantasından peçete çıkarttı ve avucuna sardı. Sardığı elini sıkarken ayağa kalktı.

Pislenen üstünü silkeledi. Alnındaki kahküllerini ittirdi. Derin bir nefes aldı. Hattaki şanssızlığı aklına gelince tekrar ağlamaya başladı.

Koşmayı bırakıp yürüyerek ilerledi. Düştüğü yetmezmiş gibi karnı da acıktığı için tekrar ağladı. Bazen gerçekten mızmız bir kız çocuğuna benziyordu.

Eli aklına geldikçe endişelenip yol boyunca ağlamıştı. Arkadaşlarının yanına geldiğinde perişan haldeydi.

Selin şaşkınlıkla ayağa kalktı.
"ne olmuş sana?" dediğinde Hayal artık hüngür hüngür ağlıyordu. Yol boyunca sessizce ağlamayı başarmıştı ama daha fazla dayanamamıştı.

Sanem Okan'ın yanından kalkıp telaşla Hayal'in yanına gitti. Hayal ona dolu gözleriyle bakıyordu.
"özür dilerim. Gerçekten yetişmeye çalıştım..." ağlamaktan konuşamıyordu bile.

Sanem onu yanına oturtturdu. Hayal susmayı becerip derin soluklar alıyordu. Sanem çantasından su çıkarıp uzattığında beyaz peçeteyi tamamen kana çeviren elini kaldırdı. Elinin kanadığını unutmuştu. Elinin o halini gördüğünde dayanamayıp tekrar ağlamaya başladı.
"of ya... Her tarafımı kanattım." dedi. Bir yandan da karşılarında oturan erkekleri yeni fark edip utançla yüzünü kapatmaya çalışıyordu.

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now