Bölüm 21

13.1K 428 20
                                    

Bölüm 21

Sabah garip bir şekilde Okan Bey'in üstünde bulmuştum kendimi. Gece ondan uzakta uyumuştum. Arkamı dönüktüm. Ne ara bu hale geldiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Deli gibi yatıyordum.

Doğruldum. Yüzümü yıkadım. Kızarıklığı geçmişti gözaltlarımın. Saçlarımı taradım. Üstüme daha günlük kıyafetlerden giyindim. Odaya geçtiğimde Okan Bey'in kalkmış telefonla konuştuğunu gördüm.

"bugün Emre işe gelemez." diyordu. Sesi düz çıkıyordu. Sesinde duygu barındırmamıştı.

"..."

"bugün hiçbir yere çıkamaz, kendisini kapatır." dedi.

"..."

"hayır. Sadece kendisini suçlar."

"..."

"yapabileceğim birşey yok. Sen de biliyorsun, yanına ne zaman gitsem hiç konuşmuyor." gömleğini giydi. Beni hâlâ fark etmemişti.

"..."

"rahat bırak. Hem dinlenmiş olur, dün biraz yıpranmıştı."

Telefonu kapattı. Dinlediğim yerden çıktım. Aşağıya indim. Emreyle kesinlikle konuşmam gerekirdi. Okan Bey kahvaltı yaptıktan sonra evden çıkmıştı. Saat altıya gelmek üzereydi. Bahçedeki birkaç çiçekle uğraşmıştım. Emreyi birkaç defa aramıştım. Telefonları kapalıydı.

Ben düşüncelerimde boğulurken telefonum çaldı. Arayan Haleydi. Şaşırmıştım.

"Hale?"

"ya Deren, hani bu Okan Bey'in kuzeni var ya adı Emre miydi neydi! O işte mekanda. Çok içiyor. Kimseyi duymuyor. Okan Bey'i aradım ama meşguldeydi-"

"Okan'ı arama. Ben geliyorum, mekana." telefonu kapattım. Hızla üstümü giyindim. Kağanla yine anlaşma yaparken mekana doğru yol aldık. Fırsat bu fırsattı.

Mekana girdiğimde Emreyi bir masada içerken bulmuştum. Onu ilk defa bu kadar dağınık görüyordum. Gidip gitmeme arasında kalmıştım. Dayanamayıp yanına oturdum.

Benimle göz göze gelince şaşırdı.
"yenge?" etrafa bakındı gözleri. Diğerkileri arıyordu.

"sadece ben varım." dedim. Biraz rahatlamıştı sanki.

Yorgun gözleri beni buldu. Sanki diyeceklerimi biliyordu.
"Belinay sana hikayeyi anlatmış." gülümsedi. Grimsi gözlerinin dolmasına rağmen gülümsüyordu.

Başımı salladım gözlerine hayran hayran bakarken. Hayal Prenses haklıymış, Emre'nin gözleri hayran olunmayacak gibi değildi.

Ben daha söylemeden arkasına yaslandı. Gözlerini bir noktaya sabitleyip anlatmaya başladı.

-12 EYLÜL SABAHI-

Hayal her zamanki gibi neşeli haliyle Emreyle telefonda konuşmuştu. Emre onu dikkatle dinlemişti. Her ikisi de buluşacakları günü zevkle bekliyordu. Emre Hayal'in birazdan ondan habersiz yolculuğa çıkacağını bilmiyordu. Hayal çok heyecanlıydı...

Alnına gelen kahküllerini düzeltti. İri kahve gözleri aynadaki yansımasındaydı.

"seni seviyorum Emre." dedi o an. Bu cümleyi Emreye çoğu kez kurmuştu. Her daim.

Emre'nin telefondan bile tek bir cümleyle kalbinin ritmini hızlandıran bu kadın onun için çok değerliydi.
"ben de seni seviyorum Hayal'im." o günden sonra sevdiği kadın zaten Emre'nin hayali oluvermişti. Gerçekleşmeyecek çok güzel bir hayal...

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now