ANLAŞMA (TAMAMLANDI)

Bölüm 23

Bölüm 23

Emre'nin elini sardım. Okan Bey tam karşımdaki oturaktan bana kötü kötü bakıyordu.

"neden bana bu Cenk itini anlatmadınız?"

Gözlerimi kaçırırken Nefes suskunluğunu korudu. Kağan bizi ispiyonlamıştı! Emre'nin Cenk'i dövdüğünü, Cenk'in bize saldırdığını söylemişti.

"sen ilk kendi görevlendirdiğin korumana kızsana," dedim sinirle. "o neredeymiş Cenk bize saldırırken!"

Başını eğen Kağan'a kötü kötü baktım.
"tabii, kesin o sırada ispiyonculuk yapıyordu."

Kağan şaşkınlıkla başını kaldırdı.
"hayır Deren Hanım. Ben iti gebertecektim o an ama Okan Bey durmamı söyledi." dedi itiraz edercesine.

Okan Bey'e döndü bu defa gözlerim.
"dengesiz."

Dik dik yüzüme baktıktan sonra Emre'ye döndü.
"hadi birader sen de evine git, geç oldu." adam resmen kuzenini kovdu Deren!

"tamam be," dedi Emre kalkarken. "yemedik karıcığını." Nefes de Emreyle beraber kalkmıştı.

Terasa geri döndüğümde rahatça oturduğunu gördüm.
"hani geç olmuştu?"

Sigarasını içiyordu.
"geç saatte elin adamının bizim evimizde ne işi var karıcığım."

Karıcığım?

Gözlerim yerinden çıkacakmış gibi açıldı.
"ben senin karın değilim! Ayrıca elin adamı dediğin senin öz kuzenin."

Okan Bey'in yeşil gözleri sigarasındaydı.
"alıştırma yapıyorum Deren. Ayrıca bu dünyada babana bile güvenmemelisin."

Kollarımı göğüslerimin altında birleştirdim.
"Emre güvenilir."

Omzunun üstünden bana baktı.
"bana bu kadar güvenmiyorsun amına koyayım, o it senin neyin oluyor?" dedi sinirle.

İstifimi bozmadım.
"arkadaşım, kank-"

"tamam yeter bu kadar." dedi Sözümü keserek.

Kaşlarım çatıldı.
"tahammül seviyemi sıfıra indiren bir dengesizsin. Sence de buradan bakıldığında Emre'ye daha çok güvenmem gerekmiyor mu kocacığım?" dedim yapmacık bir gülümsemeyle.

"sabır Deren." dedi kısık sesiyle.

"asıl bana sabır." dedim sinirle odaya giderken. Ona değil, onun gibi bir adama dayanabilen birisine sabır gelmeliydi. Mesela sen Deren.

Saat geç olmuştu. Uykum gelmişti. Üstümdeki elbiseyi değiştirdim ve daha rahat kıyafet giyindim. Saçlarımı sıkıca ördüm. Aşağıya inip bir bardak su içtim. Evde sıkılmayayım diye Berna Hanım'ı uyandırmayacak şekilde bir tur attım. Ardından tekrar odaya çıktım.

Ben çıktığımda gömleğini çıkaran Okan Beyden gözlerimi kaçırdım. Sıcak örtünün içine girdim. Vücudum rahatlamaya başladı. Gözlerimi yumdum. Işıkları kapattı. Yanıma yattı. Aramızda bir mesafe yoktu. Kolu sırtıma değiyordu, arkamı dönüp yattığım için.

Uykuya dalmak üzereyken Okan Bey'in telefon sesi yayıldı odaya. Bir küfür mırıldandı. Başımı yastığa daha çok gömerken telefonu açıp adeta arayan kişiye tısladı.
"Emre ben senin zaman tutturumuna sokayım." dedi sinirle.

Emre olduğunu duyunca doğruldum. Telefona yaklaşıp kulağımı yasladım. Bana anlamsız bakışlar yollarken Emre'nin konuşmasını dinledim.
"o! birader, ne işiniz vardı da böldüğüm için bu kadar kızdın."