Bölüm 25

13.2K 425 4
                                    

Bölüm 25

Sanem gözlerini Okan Bey'e kilitlemişti. Boğazına yapışma istediğimi giderirken biraz daha yaklaştım Okan Bey'e. Neden böyle davrandığımı yemin ederim ki bilmiyordum.

Başımı boynuna yaslandığımda çenesini başıma yerleştirdi.
"uykun mu geldi?" diye sormuştu.

"biraz." dedim.

Sanem sanki film gibi bizi izliyordu. Okan Bey'in dudaklarının baskısını saçlarımda hissettim. İnce kollarımı beline doladım. Gözlerimi kapattım. Belimden tutup kaldırdı, kucağına çekti.

Gerçekten de film gibiydik. Gözlerimi daha sıkı yumdum. Başımı tekrar boynuna yasladığımda artık deli gibi uyumak istiyordum.

Biraz dakikanın ardından üstüme sıcak birşey örtüldü. Dışarıya çıktığımızı bedenime çarpan soğuk havadan anlamıştım. Kucağındaydım.
"iyi geceler." diyordu sanki Emre.

Okan Bey'in tok sesini duydum.
"iyi geceler Emre." kapı açılma sesi, ardından arka koltuğa yatırıldım. Neden beni uyandırmadığını anlamamıştım.

Üşüyordum. Hem de çok. Resmen tüm bedenim titriyordu. Havanın bu kadar soğuk olduğunu bilmiyordum.

Kısa süre içerisinde araba durmuştu. Koltuktan tekrar kucağına aldığında sıcaklığına sığınmak ister gibi kollarımı ve başımı ona biraz daha yakınlaştırdım.
"ateşi mi var Okan Bey?" diyordu Kağan.

Alnımda dudaklarını hissettim. "hayır. Hava soğuk, ondan üşüyor." dedi.

Tekrar uyuklarken eve girmişti. Bedenimi yatağa yatırdı. Üstümdeki kıyafeti çıkaracağı sırada arkamı döndüm.
"Deren bu şekilde rahat edemezsin."

"ederim." diye mırıldanmıştım. Dinlemeyip tekrar ona dönmeni sağladı. Üstümdeki kıyafeti çıkarttı. Daha da üşümeye başladım.

Kapının kapanma sesi geldiğinde dayanamayıp yorganın içine girdim. Kapı tekrar açıldı. Üstümdeki yorgan geri çekildiğinde mırıldanmaya başladım. Elindeki kıyafeti üstüme geçirdi. Uzun kolluydu. Sıcaklamıştım az da olsa.

Pantolonumun kemerini çıkarttı. Düğmesini ve fermuarını açtı. Pantolonumu bacaklarımdan indirdi. Utancımdan yerin dibine girmek istedim. Altıma daha rahat birşey giydirdikten sonra üstüme yorganı örttü. Elini alnıma koydu. Ateşimin olup olmadığını tekrar kontrol etti. Tekrar olmadığına emin oldu.

Kendi üstünü çıkarttığını duydum. Resmen sımsıkı şekilde yorgana sarılmıştım. Işıkları kapattıktan sonra yanıma yatmıştı.
***

Canım evde çok sıkılıyordu. Tek başıma evi on defa turluyordum. Ardından sıkılıp bahçeye çıkıyordum. Çıktığım anda karşımda dikilen Kağan'ın saça sorularından bunalıp geri içeri giriyordum.

Telefonum çaldı. Arayan halamdı. Bizi duyabilmiş olamazdı. Nereden duyabilirdi ki?

"efendim hala?"

"Deren ben sana ne dedim! Deren sen beni hiç mi dinlemiyorsun? O heriften uzak dur demedim mi ben sana?"

"hala-"

"Oraya geliyoruz. Sakın bir yanlış yapma! O eve gelip seni alacağım."

Şaşkınlıkla dinliyordum.
"saçmalama hala. Sakın gelme buraya. Tamam... Bak söz veriyorum bir daha yan yana görmeyec-"

"sen kime hikaye anlatıyorsun? Yok yere konuşma. O herifin evindeki eşyalarını toparla ve beni bekle."

"hala beni dinle! Evlendik biz ev - len - dik! Sen hiç benim zorluğumla kocandan ayrılır mısın? Hayır! Ben Okandan ayrılmıyorum." dedim bağırarak. Bazen sabrımı taşırıyordu.

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin