Bölüm 4

18.2K 599 64
                                    

Bölüm 4

Bu sabah restoranta gitmemiştim. Seray anlayışla karşılayıp beni yalnız bırakmıştı. Evde durmak yerine dışarı çıkıp saatlerce serin havada yürümüştüm.

Eve geri geçerken dünkü cevapsız aramalara boş gözlerle baktım. Okan Bey ve Özgür Beyde aramıştı. Seray'ın her ikisinide bilgilendirdiğini düşünüp telefonu geri kapattım.

Eve geri girdiğimde televizyonu açıp akşama kadar film izledim. Akşam olduğunda ise mekana gitmeyi ihmal etmeyip üstüme dolapta bulduğum ilk şeyi geçirdim, Seray'ın bana aldığı siyah tulumu hiç düşünmeden giymiştim. Kestane rengi belime kadar gelen saçlarımı salık bırakırken çantamı da alıp evden çıktım. Hiçbirşey olmamış gibi davranacaktım.

Mekanın önünde dikilen Kağandan gözlerimi kaçırırken başımı dikleştirdim ve utangaçlık hislerimi bir köşeye bıraktım. Kağan beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. Eliyle geçmem için yer verdiğinde içeri girdim.

Kulağıma dolan yüksek sesli müzikle yüzümü buruştururken esrar kokusunu görmezden geldim. Okan Bey'in mekanda esrar içilmesine izin vermesine hiç olumlu bakmamıştım. Bakmayacaktım.

Seray bar kısmında oturan genç adama içki dolduruyordu. Çantamı tezgaha bırakırken Okan Beylerin masasına kaymıştı gözlerim. Levent'in olmadığını görünce içim rahatlamıştı. Masada Okan Bey, Kenan ve Özgür Bey vardı.

Seray kaşlarını çatarken kolumu dürtükledi.
"neden geldin sen? Dinlenmeyecek miydin?"

"yeterince dinlendim. İyiyim."

Seray başını salladıktan sonra genç adamla tekrar konuşmaya başlamıştı. Kaşlarım çatılırken Seray ve genç adama dik dik bakan Özgür Bey'e baktım. Hem adama öldürmek ister gibi bakıyordu hemde kızı üzüyordu. Dengesiz.

Okan Bey Kenanla önemli bir konu konuşuyor gibiydi. Kenan'nın gözleri bir an onları izleyen benimle buluştu. Gülümsediğini görünce bende gülümsedim. Bu adamı anlamak çok zor Deren.

Okan Bey kaşlarını çatıp bar kısmına baktığında gözlerimi hızla onlardan çektim.

"bir bardak beyaz şarap verir misin lütfen?" genç kız mavi gözlerini gözlerime dikmişti. Başımı sallayıp önündeki bardağa beyaz şarap doldurdum. Kız gülümseyince gamzeleri dikkatimi çekmişti.
"teşekkür ederim."

Kız küçük bir yudum aldıktan sonra gözlerini üzerimden çekmeden konuşmaya başladı.
"Okan Bey'in karısı olup, onun yanında olmak yerine burada olman çok saçma."

Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutum. Genç kıza gülümsedim.
"burada olmamın saçmalığı sence umrumda mı?"

Kız gözlerini kıstı.
"senin Okan Bey'in karısı olduğuna asla inanmamıştım. Çok şanslısın."

"neden şanslıyım?"

Kız arkasına dönüp Okan Bey'i gösterdi.
"her geceniz zevkli geçiyor olmalı," bana döndü ve göz kırptı. "tüm kızlar onun altında zevkten inlemek için her yolu deniyor." ben bizim olmayan zevkli gecelerimize de çalıştırmaktan kaçındığın o boş beynine de sokayım.

Kaşlarım çatılırken beyaz şarabı sertçe yerine bıraktım.
"biliyor musun, onun altında zevkle inlemek isteyen tüm kızlar sikinde değil."

Kız alayla gülümsedi.
"onun altında zevkle inleyen kızlardan biriside arkadaşımdı," beni süzdü. "onun senin gibi bir kızı tercih etmesi çok saçma. Daha keşfetmesi gereken afetler var."

Başımı salladım.
"doğru. O afetlerden biri olduğunu düşünüyorsun sanırım?"

Kaşlarını kaldırdı ve küçük bir kahkaha attı.
"zekiymişsin birde sen ya! Söylesene, birgün senin gibi bir kızla oyalandığı için pişman olup seni de diğerkiler gibi bir köşeye atar mı?"

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now