Bölüm 22

13.1K 414 14
                                    

Bölüm 22

Emre'nin grimsi gözlerinden akan yaşı silerken yanına oturup sıkıca ona sarıldım. Ben de ağlıyordum ama bu umurumda değildi.

"Emre ben böyle olacağını bilmiyordum. Özü-"

Sözümü kesti.
"elinde sonunda öğrenecektin zaten. Benim anlatmam daha iyi oldu." burnunu çekti.

"koskoca üç sene geçmiş... Bir daha hiç mi kimseyi sevemedin Emre?" diye sordum hafif hayret ve şaşkınlıkla.

Emre güldü.
"on sene de geçse sevemem." derin bir nefes aldı. "denedim ben yenge, defalarca unutmayı denedim. Sana yemin ederim her gece yanımda hissettim. Kokusu hiç gitmedi burnumdan. Sanki ölmemiş gibi... Ben başka birisiyle asla yapamam." dedi kesin diliyle. Bir şey diyemedim.

"ailesi haberini duyunca ne yaptı?"

Gülümsemesi buruklaştı.
"ailesi yoktu. Sadece ben ve kızlar vardık."

"peki o adama ne oldu, bunları yapan adama?"

"öldürdüm." dedi düz sesiyle. Kalakaldım.

"ne? neden öldürd-"

"ben o şerefsizi inanmadığım kıçı kırık bir adalete bıraksaydım iki güne serbest kalırdı." dedi hiç düşünmeden. Haklıydı. Çok haklıydı.

Daha birşey soramadım. Zaten sarhoştu. Biraz daha alkol almıştı yetmezmiş gibi. Başını omzuma yaslamıştı öylece boşluğu izliyordu.
"bugün," dedi. "12 Eylül." duraksadım. Haklıydı. "benim onun yanında olmam lazım yenge," ayağa kalktı. Sarhoştu ama gayet iyi duruyordu. Bana doğru dönüp gülümsedi. "sağ ol dinlediğin için. Ben Hayal Prensesimin yanına gidiyorum." mezarının yanına gidecekti anladığım kadarıyla.

Bir süre daha oturduktan sonra kafa karışıklılığıyla mekandan çıktım. Kağanla eve geri döndüm.

Banyo yaptım. Saçlarımı taradım. Üstümü giyindim. Okan Bey geldiğinde akşam yemeğini yedik. O çalışma odasına gitti. Elime sigara alıp yanına gittim. Canım sıkılıyordu.

Odaya girdiğimde göz ucuyla bana bakıp geri dosyalarla ilgilenmeye başlamıştı. Pufa oturdum.
"Bugün... 12 Eylül. Emre için kötü bir gün." dedim. Söylemeye korkuyordum gerisini.

Okan Bey başını salladı.
"biliyorum. Sen kimden duydun bunu?"

"Emre kendisi anlattı." dedim. Anladığını belirtircesine başını salladı.

"Selin ve Sanem de Hayalle arkadaşmış." şaşırmıştım buna.

"evet. Yakın arkadaştılar." dedi.

Gözlerimi bir noktaya sabitledim. Emre için zor bir durum olmalıydı. Emre güçlüydü.
"yarın kızlar parti gibi birşey yapacaklarmış işte," bana baktı. "evde sıkıldığını biliyorum. Sen de gidebilirsin, hem senin içinde değişiklik olur."

Başımı salladım. Gitmek istemiyordum ama evde de canım sıkılıyordu. Seray ve hatta Nefes'le gitmeyi planlıyordum.

Oflaya puflaya yanında otururken pufu kendisine doğru çekti. Şaşkınlıkla gözlerine baktım. Önüme dosya koydu.
"madem sıkılıyorsun, dosya yapmaya ne dersin?"

"yaparım." önüme döndüm ve dosyayı iş kadını gibi dikkatle incelemeye başladım. Bu Okan Bey'in dikkatini çekmiş olmalı ki kaşlarını kaldırmış beni izliyordu.

"sen bu kadar dikkat veriyorsan, seni bizim iş yerine de bekliyorum Deren Kara Aslan." oyun oynamak zorunda değilsiniz Deren. Yanınızda kimse yok! Neden sana kendi soy adıyla seslendi?

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now