Bölüm 29

13.1K 386 41
                                    

Bölüm 29
(bölüm +18 sahne içerir!)

Kaşlarım çatık üzgün bir şekilde odaya gelmesini bekliyordum. Bir şey yapmam lazımdı. O Sanem cadısıyla baş başa toplantıya gitmemeliydi. Gitmeyecekti. Gitmesindi.

Telefonu kulağından ayırmadan odaya girdi. Siyah gömleğini giymişti. Telaşla etrafa bakındım. Bayılma numarası mı yapsaydım acaba?

"diğer ki adamın adı neymiş?" diye sordu. Sanemle konuşuyordu. Dağınık saçlarını düzeltmişti.

Aniden aklıma gelen fikirle elbisemin fermuarını açtım. Elbisemi çıkarıp bir köşeye bıraktım. Bana arkasını dönük olduğu için beni görmüyordu. Sütyenimi üstümden çıkardım. Tam alt iç kıyafetimi çıkartacakken arkasına döndü.

Tüm planım alt üst olurken yeşillerini çıplak bedenimde gezdirdi. Telefonu sıktığını gördüm. Ben anlamsız gözlerle ona bakarken konuşmaya başladı.
"iptal et toplantıyı Sanem." dedi daha yeni taktığı kemerini çözerken.

Amacıma ulaşmanın sevincini yaşayamadan telefonu kapatıp üzerime gelmeye başladı. İki adım geriledim.
"sen fazla kaşınıyorsun." dedi kısık sesiyle. Birkaç adım daha geriledikten sonra duvara çarptım.

Yutkundum.
"kaşı o zaman." dedim kesin dille. Zaman kaybetmeden dudakları serçe dudaklarımı kavradı.

***

"yenge bak bu adamın köftesi mükemmel oluyor." dedi Emre keyifle.

"daha önce de gelmiş miydin?" diye sordum.

Emre cevap veremeden Selin atladı lafa.
"evet. Hep gelirdik. Hayal buraya bayılırdı." dediklerinden saniyesinde pişman olurken gözlerini Emre'nin grimsi gözlerinden kaçırdı.

"nasıl? Beğendin mi?" Emre'nin sorduğu soruyla Hayal iri kahve gözlerini onun grimsi gözlerine çevirdi.

"evet. Çok güzel gerçekten!" dedi sevinçle.

Selin gülümsedi.
"köfte sevdiğini bilmiyordum."

Hayal koca ayran bardağından bir yudum aldı.
"ben her yemeği severim." dedi halinden memnun şekilde.

Emre yemek yemekten daha çok onu izliyordu. Hayal ona bakarken sürekli utanıp yüzünü kapatmamak için kendisini zor tutuyordu. Emre göz kırptığında patlıcana dönmüş yüzüyle ona bakakalmıştı.

Köftemden bir ısırık daha alırken Sanem'in salata tabağına hoşnutsuzca baktım. Kendime neden yiyip yiyip kilo almadığımı sorgularken Sanem Okan'a dönmüştü.
"toplantıyı niye iptal ettin? Adamları sadece ikimiz ikna edebiliriz biliyorsun." dedi.

Utançla başımı eğerken Okan açıkta kalan bacağımda elini gezdiriyordu.
"önemli bir işim vardı." dedi düz sesiyle.

Sanem kaşlarını kaldırırken göz ucuyla bana bakmıştı.
"anlamıyorum," dedi. Çatalını masaya seslice bırakmıştı. "bir anda evlendiğin ortaya çıkıyor. İşleri boşluyorsun. toplantıdan daha önemli ne olabilir ki?"

Okan gözlerini onun gözlerine dikti.
"toplantılardan ve iş hayatımdan daha önemlisi karım." dedi.

Emre bana hadi yine iyisin bakışları atarken ayağımla ayağına vurdum. Duruşunu dikleştirdi.

Sanem bana baktı.
"karın ha," başını sallarken gözlerini benden çekmişti. Suratına bir tane geçirmemek elde değil Deren. "bize de biraz önem versen diyorum."

Emre masaya dirseğini yasladı.
"niye? Sen onun neyisin ki? Her zaman karısı daha öncelikli geliyor. Olması gereken de bu zaten."

Selin Sanem'e sakin olması için uyarıcı bakışlar atıyordu.
"doğru. Üç senedir birlikte gezdiğin ben senin hiçbirşeyim, daha üç günlük gelen kız bir anda karın ve en önceliğin." dedi başını sallayarak.

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now