Bölüm 16

14.4K 489 43
                                    

Bölüm 16

"ne yapıyorsun sen burada?" dedi Okan Bey düz sesiyle.

"oturuyorum." dedi Emre. İlgilenmiyormuş gibi yapıyordu.

"otur, da içeride otur." dedi Okan Bey.

"oturmam." dedi Emre.

"oturma," dedi Okan Bey tükürür gibi. Bir süre sustu ardından karşımıza oturdu. Dirseklerini masaya yasladı. Eliyle çenesinde yeni çıkan birkaç sakalını okşuyordu. Tekrar konuştu. "çay alayım mı, içer misin?"

"hı, içerim." dedi Emre.

Okan Bey'in yeşilleri bana döndü.
"acıktın kesin. Çay da istiyor musun?"

"evet." dedim kısık sesimle. Aralarındaki gerilim devam ediyordu.

Okan Bey yanımda yayılarak oturan Emre'ye geri döndü.
"yani burada bu şekilde oturacaksın?" dedi hafif sinirle.

Emre başını salladı.
"Oturacağım."

Okan Bey aramızdaki mesafeye baktı.
"ya kızarsam?" daha çok tehdit içeriyordu.

Emre omuz silkti.
"kız."

"kızarım, ben alıyorum o zaman çayı..." dedi.

"olur. İçerim." dedi Emre.

Okan Bey kalkıp kafeteryaya girdi. Emre hala memnuniyetsiz şekilde yanımda oturuyordu.
"çok dengesiz bir kocan var." dedi sinirle. Aralarında her ne olduysa Emre kırılmış gibiydi.

"Yıllardır tanıyorum ama yemin ederim hala hiç aramız düzelmiyor. Allah sabır versin sana." dedi sitemkar sesiyle.

"amin." demiştim başımı sallayarak.

Özgür Bey ve yanında tanımadığım kız masaya ilerliyordu. Sarışın upuzun saçları vardı kızın. Elleri birleşikti. Kızın gamzeleri dikkat çekiciydi. Masaya oturdular.

Emre çatık kaşlarla Özgür Bey'e baktı.
"neredeydin sen?" ardından yeni fark etmiş gibi yanındaki kıza döndü. "hoşgeldin Selin."

Selin dediği kız başını salladı.
"hoşbuldum." dedi gülümseyerek.

Özgür Bey elindeki siyah ceketi masaya koydu.
"işim vardı." dedi ifadesiz, soğuk sesiyle. Selin başını omzuna yasladı.

Emre kaşlarını kaldırdı.
"anladım ben o işleri." dedi. İmalı bir cümle kurmuştu ama şuanda sinirliydi.

Özgür Bey dik dik yüzüne baktı. Emre onu görmezden geldi. Selin bana dikkatle bakıyordu. Emre tanıştırmak için eliyle beni gösterdi.
"dünyalar güzeli yengem, Deren Karaslan."

Selin kaşlarını kaldırdı.
"ha şu gizli evlilik meselesi! Memnun oldum canım, ben Selin."

Emre sırıttı.
"kendisi Özgür'ün sürtüğü olur." dedi tek seferde. Selin göz ucuyla ona baktı.

Okan Bey Emre'nin önüne çay koydu. Emre Okan Bey'in yüzüne bakmadı. Benim önüme de çay koydu. Bir süre sonra kafeteryada çalışan kızlardan birisi elinde frambuazlı pastayla gelmişti. Resmen gözlerim ışıl ışıl olmuş enerjim yerine gelmişti.

Pastadan bir çatal aldım. Emreyle Okan Bey birbirlerine kötü kötü bakıyordu.
"bunlara ne olmuş be?" diye sordu. Başını hala Özgür Bey'in omzundan ayırmamıştı. Özgür Bey omuz silkti. Emre ve Okan Bey'in bu hallerine alışmış olmalıydı.

Telefona mesaj geldiğinde elime aldım. Halam atmıştı yine. Çiğnediğim lokmayı zar zor yuttum.

Halam: sen mesajlarıma cevap vermemeye devam et Deren. Babanın ahı yanında kalır mı sanıyorsun?

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Onde histórias criam vida. Descubra agora