Bölüm 44

12.4K 384 31
                                    

Bölüm 44

Emre gözlerini masaya sabitlerken sadece eliyle oynuyordu.
"o gün beni sevdiğini söyledi." demişti. Şaşırmamıştım. Biliyordum Nefes'in Emreye âşık olduğunu.

Belinay Nefes'in ona verdiği çikolatayı yerken bir yandan da güzel güzel konuşuyordu. Nefes hem onu dinliyor hem de onları pürdikkat izleyen Emreye bakıyordu.

Belinay önündeki dergiyle ilgilenmeye başladığında Nefes bu anı fırsat bilip Emre'nin yanına oturmuştu.

"daha iyi misin? Hani o gün kötüydün ya." demişti zar zor. Çok merak etmişti Emreyi. Bir yandan da çok utanmıştı. Emre'nin onu asla sevmeyeceğini bildiği halde Emreye âşık oluvermişti. Ama adı gibi biliyordu. Emre onu asla sevmeyecekti.

Emre başını sallamıştı.
"daha iyiyim." demişti. Nefes gülümsedi. Demek istiyordu ona âşık olduğunu. Korkuyordu. Emre'nin ona kızmasından deli gibi korkuyordu.

Emre biliyordu Nefes'in ona âşık olduğunu. Uzak durmuştu çoğu kez. Ama Nefes'in bu şekilde daha çok üzüldüğünü görünce kaçmayı bırakmıştı.

Nefes elini Emre'nin eline koymuştu. Hâlâ korkuyordu.
"yanlış anlama," dedi etrafa bakınırken. "ben... Sana arkadaşça destek olmak, yanında kalmak istiyorum. Sana âşık olduğumu biliyorsun... Beni üzmemek için kaçmana gerek yok. Üzülmem umurumda olsaydı seni sevmezdim. Bunu göze aldım. Ama sakın beni düşünme... Hayal'i ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Ondan vazgeçmeyeceğini de biliyorum. Ama sen de seni sevdiğimi bil." elini biraz telaşla geri çekti.

Emre yutkundu.
"seni sevmeyeceğimi göze aldın mı? Ben sadece Hayal'i sevdim o da öldü. Ondan başkasını sevemem bunu biliyorsun." bir yandan da Nefes'i kırmaktan kokuyordu. Ama en çok korktuğu da Hayal'in onu biryerden izlediğini bilip... Kırılmasıydı. Hayal kırılmasındı. Emre onun için dünyayı yakardı. Hayal hep gülsündü... O iri kahve gözlerinin içi hep mutluluktan dolsundu.

Nefes başını salladı.
"biliyorum..." demişti. Nefes kırılmamıştı. Sadece Emre'nin onu sevdiğini bilmesini istemişti.

Gülümsedim. Elimi elinin üstüne destek olmak ister gibi koydum.
"Emre... Hayal senin mutlu olmanı istemez miydi? Belki de Nefesle mutlu olursun."

Başını olumsuzca salladı. Kabul etmek istemiyor gibiydi.
"ben sadece Hayal'i sevdim yenge. Başka birisini sevemem... Hayalde hissettiğim duyguların hiç birini başkasında hissedemem. Hayal benim hep ilkimdi ve ben sonum olarak kalmasını istiyorum," güldü. Gözleri dolmuştu. "Hayal benim gözlerimin içine bakarken bile utanıyordu... Ben bunu Hayal'e haksızlık olarak görüyorum." demişti.

Başımı salladım. Emre'nin üzülmesini istemiyordum.
"sen nasıl istersen öyle olsun. Nasıl için rahat edecekse öyle davran... Ama Nefes'in de dediği gibi, onun seni sevdiğini unutma."

Emre boşluğa bakıyordu.
"hiç aklımdan çıkmıyor ki." dedi.

Bir süre sustu. Derin bir nefes alırken eliyle çenesindeki sakallarını kaşıyordu.
"dün rüyamda Hayal'i gördüm," dedi birdenbire. Ne diyeceğimi bilemedim. "dokunamadım. Benimle konuşmadı... Sadece gözlerime baktı. Gülümsedi. Onu izledim." demişti. Rüyasını hatırlamaya çalışıyor gibiydi.

"bu iyi birşey mi?" diye sormuştum.

Başını salladı.
"uzun zamandır rüyama girmiyordu. Gülüşünü bile özlemiştim..." gözlerim doldu.

Konuşamıyordum. Hayal'i o kadar çok seviyordu ki... Nefes harcanıyordu. Emre Hayal'inden asla vazgeçmezdi. Çok seviyordu.

***

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora