4. Bölüm "Silah"

66.2K 2.7K 448
                                    

Instagram: dolunaayyz

Ne dedi o? Ne demekti bu? Sessizce vereceğim tepkiyi bekliyordu. Bu adam bana bir iyi bir kötü davranıyordu, onu anlamıyordum. Anlayamıyordum, deniz mavisi gözleri bir okyanusun derinliklerinde beni boğuyordu sanki, dudaklarıma yakın dudaklarını bir ip bağlamışlar gibi kendine çekmek istiyordu kendine...Bu adam tehlikeli olduğu kadar tutkundu...

Konuşmak için ağzımı açacaktım ki çalan telefonuyla istifini bozmadan gözlerimin içine bakarak telefonu açtı.

'Abi mekanda olay çıktı.'

Duymuştum! Mekan. Orası neresiydi acaba?
"Geliyorum."
Sert sesi irkilmeme neden oldu. Gözlerimim içine baka baka gönülsüzce geri çekildiğinde derin nefes alarak sırtımı kapıdan ayırdım.
"Akşam görüşürüz."

Bir şey dememe müsade etmeden odadan çıkarken ardından ben de çıkmıştım. Yüzüm nasıl bir haldeydi bilmiyorum ama Ahu teyze ve Aslının imalı bakışlarından domatese döndüğüm aşikârdı.
Uzun süre geri dönmemem ve Arafla aynı anda yanlarına gitmemiz gayet her şeyi gösteriyordu.

"Annem ben çıkıyorum çocuklar gelir sarmaları alır. Siz taşımayın, akşam görüşürüz."

"Dikkat et oğlum."
Ahu teyzenin telaşlı korku dolu gözlerine şahit olmuştum. Aslıya kaş göz işareti yaparak kalkmasını sağladım.
"Sarmalar bitti biz gidelim hazırlanalım Ahu teyzem. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz kuzum. Dila kızım Asudeye söyle akşam bizim yanımıza gelsin siz gençler ayrı oturursunuz."

"Tamam Ahu teyze."
En sonunda Arafların evlerinden çıktığımızda derin nefes verdim. Az önce ben ne yaşamıştım öyle. Aslı anında beni soru yağmuruna tutmuştu.
"Ne oldu? Ne yaptınız abimle? Kız seni odada mı sıkıştırdı!"
Allahım bu kızın gerçekten sesinin ayarı yoktu.

"Kızım bir dur motorun soğusun ya. Bir şey olduğu felan yok."
İnanmayan bakışlarla alayla başını salladı. Asla onu inandıramayacaktım.
"Tabi tabi."

"Hadi bakalım evlere! Gidip hazırlanalım."
Kaçarcasına yanından ayrılırken arkamdan hâlâ kıkır kıkır gülmeye devam ediyordu.

~~~~~

Üzerime bordo renginde bir crop giyinip altıma siyah kot şortumu giyerek saçlarımı salık bırakmıştım. Ayaklarıma beyaz spor ayakkabı geçirerek yüzüme bir rimel ve şeftali tonunda bir ruj sürmekle yetindim.

Annem de hazır olduğunda birlikte evden çıkarak meydanda hazırlanmış büyük yere gelmiştik. Herkes neredeyse masaya oturmuş birbirleriyle konuşurken yemek yemeğe daha başlanılmamıştı.

"Kızım ben Ahuların yanına gidiyorum."

"Tamam anneciğim."
Annem Ahu teyzelerin yanına giderken ben de bana doğru sırıtarak gelen arkadaşıma doğru yürüdüm. Koluma girerek beni çekiştirmeye başlamıştı.
"Hadi gel biz dördümüz yanyana oturacağız."

"Dördümüz mü?"
Gözleriyle gösterdiği yerle nefesimi tutarak masaya baktım. Araf ve Özgür birlikte oturmuş konuşurken Araf sandalyesine yayılmış eliyle karizmatikçe çenesini kaşıyordu. Tek kaşı her zamanki gibi havadaydı. Masanın en başını tabiki de Araf'a ayırmışlardı. Gözlerimi Araftan çekecekken anında bana baktığında yakalanmanın verdiği utançla gözlerimi kaçırdım.

"Hoşgeldiniz kızlar."
Tabi ki bunu diyen Özgürdü.

"Hoşbulduk."

"Hoşbulduk canım."

Araf masanın başında otururken sol tarafında Özgür oturuyordu. Aslı eliyle Araf'ın sağ tarafını gösterdi.
"Sen oraya otur ben Özgür'ün yanına oturayım."
Amacını çok iyi biliyordum ama neyse. Sessiz kalarak Araf'ın sağ tarafına oturdum. Gözlerinin sessizce üzerimde dolaştığını hissetsemde ona dönmedim.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin