65. Bölüm "Artık dört kişiyiz"

12.7K 811 71
                                    

Bebekler mi?

Bebekler mi dedi o? Şaşkın bakışlarımı Araf'a çevirdiğimde donmuş bir halde bana baktığını gördüm. Kirpiklerimi kırpıştırarak bakışlarımı karnıma düşürdüm. Şey, siz kaç tanesiniz? Ay! Bu nasıl saçma bir soruydu böyle. İyice kafam yanmıştı.

Bebekler...Bebeklerimiz..kaç taneydiler? Beş, altı? Yok canım daha neler! Ben heyecandan ne dediğimi bilemiyordum sanırım.

"Bebekler mi?"

Arafla ağzımdan aynı anda dökülen cümleyle Yaren hanım bu durumlara alışık olmalı ki başını sallayarak bize doğru çevirdiği ekranın üzerindeki iki ayrı noktayı gösterdiğinde hayranlıkla gözlerim o iki noktada dolaştı

Bebeklerimiz...

İki tanelerdi...Ne zaman dolduğunu bilmediğim gözlerimden birer yaş aktığında titreyen ellerim ekrana doğru uzanarak usulca o iki noktayı sevdi. Küçüklerdi, çok miniklerdi. Allahım, bana bir tane değil iki tane can verdin ya yarabbim, sana şükürler olsun.

Gözlerimi iki küçük hayatımdan ayıramıyordum. Çok küçüklerdi, siz bizim mi parçamızsınız? Bizim canlarımız mısınız? Hâlâ inanamıyordum, meğer ben sizi bir tane sanırken...O depoda yapayalnız hissederken siz beni sıkı sıkı sarmışsınızda haberim yokmuş.

"Bebekleriniz olacak Dila hanım. İkizler ve hiçbir sorun yok gayet sağlıklılar ve yedi haftalıklar."

Küçücüksünüz anneciğim, küçücüksünüz..Ben sizi bir mucizem zannederken siz iki tanemiydiniz? Biz artık dört kişi miydik? Neye şaşıracağımı şaşırmış bir haldeydim. Dolu gözlerim Araf'ın gözleriyle buluştuğunda hafif kızarmış gözleriyle bebeklerimize baktığını fark ettim.

"Araf."

Titreyen sesimle zorlukla konuştuğumda ayılır gibi kendine gelerek yüzüne yayılan sırıtmayla bana dönerek hiç beklemeden beni kolları arasına aldığında başımı sıcak göğsüne yasladım. Başıma kondurduğu sayısız öpücüklerle kıkırdamadan edemedim. Bu mutluluğun tarifi yoktu sanırım..

"Bebeklerimiz olacak Dila'm bebeklerimiz!"

"Bebeklerimiz olacak Araf!"
Birbirimize karşı inanmazca konuşmamız bizi daha da çok güldürmüştü leyla gibiydim. Araf sessizce bizi izleyen Yaren hanıma heyecanla döndü.

"Emin misiniz iki olduğuna belki üç dört felan vardır iyi baksaydık."

"Araf!"

Utançla ve kızgınlıkla Araf'a döndüğümde sırıtarak omuz silkmişti. Üç dört felan nedir ya..Neyim ben kedi mi! Yaren hanım Araf'ın bu telaşlı halini komik bulmuş olacak ki kıkırdayarak başını onaylarcasına salladı.

"İyi baktık Araf bey iki taneler."

"Peki kalpleri..Kalp atışlarını dinleyemez miyiz internette 6. Haftadan itibaren dinlenebildiği yazıyordu?"

Şaşkınlıkla ona döndüğümde tüm ciddiyetiyle Yaren hanıma bakmış bir cevap bekliyordu. Bunları ne ara yapmıştı? Araf beni gün geçtikçe daha çok şaşırtıyordu. Yakında hamilelik ve çocuklarla ilgili kitaplarda okumaya başlarsa hiç şaşırmayacaktım.

"Bu her gebelikte değişen bir şey Araf bey. Haftaya kalpleri tam anlamıyla gelişmiş olacaktır bir daha ki  gelmenize dinleyebilirsiniz. Karnınızı temizleyebilirsiniz Dila hanım içeride sizi bekliyorum." Ah, şimdiden böyle olduysak kalp atışlarını duyduğumuzca ne yapacaktık bilmiyordum.

Yaren hanım elimize peçete vererek yanımızdan ayrılırken Araf elimden peçeteyi alarak karnımı büyük bir özenle silerek sıcak dudaklarını karnıma defalarca bastırmaya başlamasıyla nefesimi tutmuş bir halde onu izledim. Bunu yapmasına bayılıyordum. Elim usulca ensesini severken gözlerim hayranlıkla onu süzüyordu.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin