20. Bölüm "Lav kazanı"

42.5K 1.6K 96
                                    

Instagram: dolunaayyz

Sert adımlarla kurbanıma yaklaşırken topuklularımın çıkardığı ses dikkatini çekmiş olacak ki gözleri benimle buluştu. Yüzümde tehlikeli bir sırıtma olurken ellerimi arkamda birleştirerek derin nefes alarak Arif'e döndüm. Bu adama, pardon şerefsize haddini bildireceğim için oldukça heyecanlıydım.

Depoda tam da istediğim gibi sadece ben, Arif ve Özgür vardı. Araf'ın şu an yukarıdan dikkatle bizi izlediğine o kadar emindim ki, bu ona verdiğim bir cezaydı. Bu hallerime hayran olduğu için bilerek uzaklaştırmış ve çıldırmasına sebep olmuştum.

"İsmi?"

"Pezeveng."

Özgür tıslarcasına konuşup öldürecek gibi adama bakarken gülecek gibi olsam da kendimi tuttum. En az benim kadar kinlilerdi. Krallarını kaçırıp öldürmeye çalışan bu şerefsize saldırmamak için hepsi zor duruyordu.
"Kemal, yenge" dedi Arif.

"Demek Kemal, canına susamış Kemal."
Alayla yüzünü izledim. Ağzı bağlı olduğu için konuşamasada gözlerindeki korkuyu an be an görebiliyordum. Kim yanında binlerce çeşitte işkence aletleri olan bir yerden korkmazdı ki.
"Ağzını aç Özgür bağırdığını duyacağım, bana yalvarmalarını duyacağım."

Özgür dediğimi yaparak Kemal'in ağzını açtığında Kemal öfkesini kusarcasına yerinde çırpınarak bağırmaya başladı.

"Benim oğlum öldü! O it yüzünden benim oğlum öldü!"

"Kime it diyorsun lan sen!"
Boğazına yapışarak baş parmağımla şah damarına baskı uygulamamla nefes almak istercesine çırpınırken öfkeyle gözlerine bakıyordum. Gözleri yalvarırcasına bana baktı.
"Şerefsiz! Sen kime it diyorsun! Delikanlıya kimse baş kaldıramaz, sen bunu bilmiyor musun!"
Elimi geri çektiğim de öksürüğe boğulurken  sırıtarak Arif ve Özgür'e baktım. 

"Tabi deli hatun hariç."
İkisi de sırıtarak birbirlerine bakarak bana döndü. Onlar bile çözmüştü Araf'ın bana dayanamayacağını. 

Keyifle geri çekilerek ellerimi arkamda bağladım.
Arif ve Özgüre dönerek gözlerimle Kemal'i gösterdim.
"Sahne sizin beyler. Yalnız, sadece yumruk gerisini ben halledeceğim."
Gözleri hazine görmüş gibi bana bakarlarken heyecanla öne atıldıkların da geriye çekilerek kenardaki sandalyeyi çekerek keyifle arkama yaslandım. Bugün çok eğlenceli olacağa benziyordu.

"İlk ben başlıyorum kardeşim."

"Buyur kardeşim."

Arif kollarını sıvıyarak öldürücü bakışlarını takınarak hiç beklemeden Kemal'in yüzüne sert yumruk attığında kemal sandalyeyle birlikte yere düşmüştü. Şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Arif'in bazen demir yumruk olduğunu düşünüyordum.
Kemal'in acı bağırışı odayı doldururken zevkle bacak bacak üstüne attım. Dövüş sahnesi izlemek en az işkence etmek kadar eğlenceliydi.

"Gel lan gel! Daha yeni başlıyoruz! Orospu çocuğu!"
Arif kolaylıkla Kemal'in yakasından tutarak sandalyeyle birlikte kaldırıp yeniden yumruklarını yüzüne geçirdi. Eminim ki Araf şuan yüzündeki gurur duyduğu ifadesiyle tıpkı benim izlediğim gibi Arif ve Özgürü izliyordu. 
Arif nefes nefese geri çekilerek eliyle Özgüre geçmesi adına işaret ettiğinde Özgür de vakit kaybetmeden sert yumruğunu geçirmişti.

"Sen kimin abisini öldürmeye çalışıyosun lan! Kimin kralını öldürmeye çalışıyorsun! Götün yer mi lan. Senin delikanlıyı öldürmeyi götün yer mi!"

Arif ve Özgür'ün Araf'ın neden bu kadar yakın koruması olduğunu şimdi daha iyi anlıyordum. En az Araf kadar güçlü ve yıkılmazlardı. Daha önemlisi onlar artık kardeşten öte olmuşlardı.
İkisi de bir bir yumruklarını Kemal'in yüzüne geçirmeye devam ederken yüzü kan içerisin de kalan Kemal'i gördüğümde oturduğum yerden ayaklandım. Sıra bendeydi.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin