55. Bölüm "Kusursuz plan"

13.8K 868 40
                                    

"Şimdi Toprak abi uyandı mı yani?"

Dakikalardır Aslıyı şok halinden çıkaramıyordum.
Toprak abimin uyandığını söylediğimde şoka girmiş daha sonra kendine gelerek koluma girmiş, benimle birlikte yürümeye başlamıştı.

Bir an önce kuyu ya gitmem lazımdı fakat Aslıya durumu açıklayamadan gidemezdim. Kocam biraz daha beni beklese bir şey olmazdı...

"Evet."

"Peki mahalleye geri dönecekler mi? Leyla ablayı da çok özledim" dediğinde sessizce iç çektim. Onları bu mahallede görmek o kadar çok isterdim ki...Ama maalesef bu imkansızdı.

Anlaşılan o ki Toprak abiyle Leylanın burada oldukça seveni vardı. Onları burada kim tanımazdıki...

Onlar koskoca Leylayla Topraktı, onlar kavuşamayan aşıklardı. 11 yılın hasretiyle yanan aşıklar...

"Hayır, kuyu ya gelmek istemiyorlar. Biz de bu konu hakkında onlara saygı duyduk." dediğimde Aslı sessizce üzgün gözlerini yere indirdi. Acaba bu mahalle onlarlayken nasıldı...

O anlarda yanlarında olmak çok isterdim. Araf'ın gençliğini görmek çok çok isterdim.

"Onlar nasıldı Aslı? Toprak Abi, Leyla..."Merakla ona doğru döndüğümde kıkırdayarak başını omzuma yaslamıştı.

"Ah, onlar nasıl anlatılır ki....Bu mahalle eskiden bu kadar huzurlu değildi. Kenan amca yaşarken kimse rahatça kuyu da gezemezdi, ondan herkes çok çekinirdi. Tek bir kişi ondan korkmazdı, Leyla...Leylayla Toprak Abinin sevgili olmaması için elinden geleni yaptı Kenan amca, defalarca Leylayı silahlarla korkuttu ama Leyla bir an olsun Toprak abinin elini bırakmadı." dediğinde şaşkınlıkla kaşlarım havalanırken adımlarım duraksamıştı.

Kenan Kozcu...Araf'ın sır gibi sakladığı babasıydı. Araf babasından bahsetmekten nefret ediyordu. Ne zaman konusunu açmaya çalışsam beni durduruyor konuyu değiştiriyordu. Sebebi buydu demek..Babası galiba pek iyi bir insan değildi...

"Onlar çok güzeldi, herkes şuan nasıl size imrenerek bakıyorsa, bir zamanlarda onlara öyle bakıyorlardı."

"Peki ya Araf? Araf nasıl bir çocuktu?" Aslı sırıtarak yandan yandan bana bakarken omuz silkip başımı başına yasladım. Ne var yani kocamın çocukluğunu merak ediyorsam.

"Ah..Abim hiçbir zaman çocuk olmadı ki Dila. Ben kendimi bildim bileli abim hep Kenan amcanın yanında kuyudaydı."

Kaşlarım kendiliğinden çatılırken anlamak ister gibi Aslının dediğini kafamda tarttım. Araf hiç çocukluğunu yaşayamamış mıydı?

"Yani...Hiç, oyun oynamaz mıydı? Ya da ne bileyim...Arkadaşlarıyla bir yerlere gitmez miydi?"

"Hayır, Özgür arkadaşlarıyla hep giderdi mesela ama ne Arif, ne de abim hiç gitmezdi."

Ama...Neden, neden hiç gitmezdi. Bir çocuk, nasıl çocukluğunu yaşamazdı ki.

"Toprak abinin o zamanlarını hatırlıyor musun?"

"Toprak abi, abim gibi değildi. O babasını dinlemezdi, her yere gider eğlenirdi."

İçimde bir şeylerin ezildiğini hissettim. Benim kocam ne çocukluğunu, ne de gençliğini yaşayamamıştı. Araf istese babasına kafa tutabilirdi, peki ya neden kuyu da kalmayı seçmişti?

Ona bunları soramazdım, ona geçmişi hatırlatamazdım, hem bir gün illa ki kalbini açardı o bana...O bana her zaman kalbini açmıştı, derdini de açardı.

Aslı aniden kolumdan çıkıp karşıma geçerken başımın dönmesiyle yerimde gerilerken zorlukla koluna tutundum. Keskin baş dönmem durmak bilmezken bacak bağlarımın çözüldüğünü hissettim.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin