11. Bölüm "Ölümlerin en büyüğü"

56K 2.2K 197
                                    

Instagram: dolunaayyz

Araf beni eve bıraktıktan sonra kendi evine geçmişti. Aslıya eve geldiğimi haber verdiğim de uçarak burada olacağını söylemişti. Benim kraliçe olduğum ışık hızında mahalleye yayılırken annem bunu bilmek ister gibi beni karşısına alıp oturtmuştu. Gergince karşısında otururken gözlerindeki merakla bana bakıyordu.

"Anlat annem çekinme benden."
Gerginlikle derin nefes vererek zor da olsa gülümsedim. Özür dilerim anne, sana yalan söyleyeceğim için özür dilerim.
"Anne, biz yani, bizim aramızda bir şey yok yanlış anlama lütfen. Ama Araf kraliçe olmamı istedi. Hepsi bu."

"Ve sen de kabul ettin öyle mi?"
Başımı olumlu anlamda salladığım da gülümseyerek kolumdaki dövmeye bakarak ellerimi tuttu.
"Annem sen nasıl mutluysan, ne karar verdiysen ben arkandayım. Bu zamana kadar mutlu olmanı sağlayamadım bırak şimdi sağlayayım."

"Anne o ne demek öyle? Ben seninle her zaman mutluydum."
Kıkırdayarak sarılıp saçlarıma bir öpücük kondurdu.
"Bu kadar mutlu olduğunu ilk defa görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor."
Sımsıkı anneme sarılırken kapının çalınmasıyla geri çekilerek kapıyı açmaya gittim. Aslı nefes nefese bana bakıp içeriye girerken şokla gözlerim büyüdü.

"Kızım ne oldu sana böyle?"

"Ay Asude teyze bu kızından laf almaya geldim bir şey yok. Bu arada annemle Ahu teyze seni çağırıyordu."
Annem paltosunu giyerek bana döndü. Artık her akşam evde durmayıp Ahu teyzelerle takılıyordu.
"Kızım ben gideyim bizimkilerin yanına siz burada oturun."

"Tamam annem."
Annem evden çıktığında Aslının çığlık atmasıyla yerimden sıçrarken kolumu tutarak inanmazca baktı.
"Allahım! Özgür doğru söylüyormuş! İnanamıyorum! Muhteşem!"
Kolumdaki yılan dövmesine muhteşem bir varlıkmış gibi bakıyordu.
"Gel hadi gel."
Oturma odasına geçtiğimiz de koltuklara yayılarak oturduk.

"Söyle bakalım sen dün akşam neredeydin? Ne yapıyordun? Nerede kaldın?"
Gözleri merakla bana bakarken ellerimi kaldırarak susmasını sağladım. Nefes almadan konuşmuştu yahu!
"Ben Arafla birlikteydim. Beni onun için özel bir yere götürdü, sonra da..sonra da işte ben size gelemedim geç diye araflara gittim. Orada uyudum."
Aslıya yalan söylemek istemiyordum ama bunu yapmaya mecburdum.

"Ayy inanamıyorum sen Abimle mi kaldın! Birlikte mi uyudunuz?"
Kulaklarım artık yok olmuştu sanırım..
"Hayır ben koltukta uyudum Araf odasında uyudu."
Allahım sen affet, gerçekten ben yalan söylemek istememiştim. Ama doğruyu söylesem büyük ihtimalle aslı başımın etini yerdi.

"Peki kraliçe olayı?"

"Araf kraliçe olmamı istedi, ben de kabul ettim.
Ve bana bu dövmeyi yaptı."
Ve yine o çığlık. Allahım bu nasıl bir sesti böyle. Özgür'e buradan sabır diliyorum..
"Ne! Ayyy inanamıyorum ya abime bak sen!"
Şimdi akşam için aslıyı ayarlamam lazımdı.

"Aslı, beni bu akşam da idare eder misin? Araf'ın yanına gitmem lazım."
Sinsice sırıtarak bana bakarken başını olumlu anlamda salladı.
"O iş ben de güzel kardeşim."
Sevinçle Aslının boynuna atladım. Bu kız muhteşem bir detaydı. 
"Ayy birtanesin sen. Şimdi özgürü arıyorsun ve bana veriyorsun."

"Emredersiniz kraliçem."
Telefonunu çıkararak Özgür'ü arayıp bana uzattı.

"Hayatımın anlamı."

"Benim ben, yengen."

"Yenge!"

"Arif'i ver çabuk. Araf yanınızdaysa da sakın belli etme."
Telefonda bir sessizlik oluşurken hışırtılı sesler geldi.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin