10| Belki de

1.8K 110 471
                                    

Selam, nasılsınız?

Bölümde hot sahne var :D Rahatsız olanlar italik kısımları atlayabilirler. İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

Sabaha kadar kutunun içinden çıkardıklarına bakarken gözyaşı döktü Asiye. Uyuyakaldığında ise Doruk'a çok beğenerek aldığı gömlek vardı elinde. Yeşil gözlerini vurgulamak için üretilmiş gibiydi bu gömlek, görünce Doruk'tan başkasının üstünde hayal edememişti onu. Üzerinde gördüğü her an büyülemişçesine bakmıştı hayran olduğu yüzüne.

İçeri sızan ışık gözlerini rahatsız edince araladı gözlerini. Elinde gördüğü gömlekle gözleri doldu tekrar. Doruk'un onu ilk giydiği -giyemediği- günü hatırlayınca ise burukça yukarı kıvrıldı dudakları.

Aynadan kendini izleyen kocasını izliyordu Asiye uzandığı yataktan çıkmadan. Sabah sabah kendisine sunduğu manzarayı izlememek ona haksızlık olurdu çünkü. Yüzündeki gülümsemeyle ona döndükten sonra "Oldu, değil mi?" dedi Doruk.

Asiye kalçalarına kadar kapatan Doruk'un tişörtüyle uzandığı yataktan kalkarken onu süzmekten kendini alıkoyamadı Doruk. Kendisine doğru attığı her adımda onunla evli olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşünürken önünde durmasıyla nefesinin teklediğini hissetti. Asiye, küçük elleriyle gömleğinin yakasını düzelttikten sonra parmak uçlarında yükselip bir öpücük bıraktı yanağına. "Çok güzel oldu."

Doruk, kollarını onun ince beline sardıktan eğilip boynuna sürttü yüzünü. Asiye'nin içine çektiği derin nefesin sesini duyarken teni üzerinden gülümsedi. Kaç senedir birliktelerdi, evlilerdi artık ama alışamamıştı hala dokunuşlarına.

Az önce gömleğini düzeltmek için omzuna çıkardığı kollar, boynuna dolanırken bir öpücük bıraktı Doruk dudaklarının altındaki beyaz tene. "Asiye ya, biz Ömer'i boş verip evde mi kalsak bugün? Kendi evimizde yaparız pazar kahvaltımızı."

"Olmaz Doruk, bizi bekliyorlar." diyen Asiye'yi dudaklarını dudaklarına bastırarak susturdu. Asiye nefes almak için kendini geri çekerken "Ne diyordun güzelim?" dedi Doruk, boynuna bir öpücük bırakmadan hemen önce.

Asiye, boynuna doladığı kollarını sıkarken "Ben, Ömer ile konuşurum sonra." dedi fısıltı gibi sesiyle. Doruk, gülümseyerek tenine sıcak öpücüklerini bırakmaya devam ederken yatağa doğru yürüttü onu dudaklarını birleştirip.

Asiye'nin sırtı yatakla buluştuktan sonra beline sarılı koluyla onu zorlanmadan yukarı kaldırıp kafasını yastıkla buluşturdu. Kıvırcık saçları yastığın üstünde dağılırken üzerindeki bol tişörtün açık bıraktığı gerdanına indirdi dudaklarını. Öpücüklerini göğüs oluğuna kadar bıraktıktan sonra üzerinde yükselip yüzünde gezdirmeye başladı dudaklarını.

Öpüşleri, kendine has kokusunu barındıran boynuna geldiğinde kafasını yana eğerek ona yer açtı Asiye. İçindeki yangınları harlarken bir yandan da su dökerek söndürmeye çalışıyordu sanki tüm heybetiyle üzerinde duran adam.

Üzerindeki bol tişört eteklerinden tutularak teninden ayırılınca alıştığı sıcaklığın onu terk etmesi üzerine ürperdi Asiye. Tişörtün yerini Doruk'un sıcaklığı aldığında ise gülümsedi huzurla. Dudakları vücudunda gezinirken tutamadığı inlemesi firar etti dudakları arasından.

Teninin sıcaklığı vücudunu ısıtırken Doruk üzerinde doğrulunca harelenmiş gözlerine baktı tutkuyla. Üzerine eğilirken yüzünü vuran sık nefesleriyle gözlerini kapattı Asiye. Dudaklarının üzerinde hissettiği baskıyla dudaklarını birbirinden ayırıp arasına aldı Doruk'un dudaklarını. Öpüşüne kapalı gözleriyle, aşkla karşılık verirken ellerini, kolları üzerinde gezdirmeye başladı.

Leukemia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin