S2B12| Hayran

1.5K 81 395
                                    

Selam, n'aber?

Aslında bölümü daha önce atmak istiyordum ama bitirmem gereken çok fazla (gerçekten çok fazla) ödevim var ve kalktığımdan beri onlarla uğraşıyorum. Zeynep'e sabır ve heves...

Ya bu bölüm replikleriyle falan o kadar denk geldi ki jdshfdgsfgdsh Okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız zaten ama dün bölümdeki Doruk'un devamı var burada. :D

Benim severek yazdığım bir bölümdü. Umarım siz de severek okursunuz.

İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

Sabaha karşı uyandığında gözlerini açmadan kolunu biraz ileriye atıp Asiye'ye sarılmak istedi Doruk. Ama kolu boşluğa düşünce kaşlarını çatarak açtı gözlerini.

Yataktan kalktıktan sonra uyandırmamak için dikkat ederek Rüya ve Umut'un uyuduğu odaya geldiğinde onların arasında yatan Asiye'yi görünce bir gülümseme yayıldı yüzüne.

Onların yanından ayrılıp kendi odalarına gittikten sonra kendini sırt üstü yatağa bıraktı Doruk ve komodinin üzerinde duran telefonu aldı eline. Saatin daha erken olduğunu görünce gözlerini kapatmıştı ki duyduğu ses tekrar açmasına sebep oldu.

Kapıya döndüğünde kendisine bakan kızını görünce yüzüne yayılan gülümseme ile "Babacığım saat daha çok erken, neden kalktın sen?" dedi. Rüya "Uykum kaçtı." deyince "Gel bakalım buraya." dedi yatağın boş tarafını göstererek.

Rüya yanına geldiğinde onu kolları arasına aldıktan sonra bir öpücük bıraktı saçlarına ve "Benimle yatarsanız uykunuz geri gelir mi acaba prensesim?" dedi. Rüya da ona sarılırken "Çok uykum geldi baba." deyince gülerek bir öpücük daha bıraktı kızının saçlarına.

💜🧚🏼‍♀️

Doruk yüzünü gıdıklayan saçlarla gözlerini açtığında yüzünü boynuna gömmüş Rüya ile karşılaşınca yüzündeki gülümseme büyüdü.

Onu uyandırmamak için hareket etmeden beklerken yaklaşık yarım saat sonra uyanan Rüya, yanağına bir öpücük bırakarak "Günaydın babacığım." deyince o da kızının yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra "Günaydın bir tanem." dedi.

Rüya "Annemle Umut hâlâ uyuyor mudur?" derken cümlesinin arasında kendine yer bulan esnemesine güldükten sonra "Uyuyorlar sanırım." dedi. "Hatta istersen sen de biraz daha uyuyabilirsin."

Ona kafasını iki yana sallayarak cevap veren kızı karşısında "Peki, tamam." dedi ve göğsüne yasladı onu. Rüya "Baba," deyince "Efendim babacığım?" dedi. "Bana anlattığın masallar gerçek oldu, değil mi?" dediğinde ise birkaç saniye sessiz kaldı.

Rüya'ya anlattığı masalları düşünürken ondan izinsiz yukarı kıvrıldı dudakları ve "Evet babacığım," dedi. "Masallarımız gerçek oldu."

"Hem hasta da değilim artık, kardeşim de var." Aklına gelen şeyle "Rüya," dedi Doruk. Rüya esneyerek "Efendim baba?" deyince "Bir tane daha kardeşin olmasını ister misin?" diye sordu aklındakini.

"Bir tane daha kardeşim olabilir mi ki?" "Niye olmasın babacığım, olabilir tabi ki." "Peki o da Umut gibi beni sevecek mi?" dediğinde yüzüne yayılan gülümseme ile "Sevecek tabi, sen onun da ablası olacaksın." deyince "O zaman çok isterim." dedi Rüya.

Doruk coşkuyla "İşte budur ya." dedikten sonra daha kısık bir tonda "Bunu annene de söyle, tamam mı kızım? Hatta şey de, anne benim bir sürü kardeşim olsun, de." diye devam etti.

Rüya, ona kafa sallayarak cevap verince "Peki şimdi ne yapmak istersin?" diye sordu. "Burada böyle yatmaya devam mı edelim, yoksa salona mı gidelim?" Rüya biraz düşündükten sonra "Annemle Umut'a kahvaltı hazırlasak olur mu?" deyince "Olur bence. Hadi bakalım önce ellerimizi yıkayalım, sonra da mutfağa o zaman." dedi.

Leukemia ✓Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ