S2B33| Ev

1.1K 85 174
                                    

Selam, n'aber?

Bölümü tekrar okuma fırsatım olmadı, nasıl olduğunu bilmiyorum o yüzden. Ama eğer aklımdaki gibi yazabilirsem güzel olacağına inandığım bir kurgum var.

Bakalım aralarındaki tartışma nasıl devam edecek? Umarım severek okursunuz.

İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

"Ne demek eve gelme Asiye?" dedi Doruk gözlerinin yandığını hissederken. "Nereye gideceğim evimize gelmezsem? Benim evim sensin, ben nasıl gideceğim senden?" "Sen evini yaktın az önce Doruk, yok ettin beni." Evim ol dedin bana, o ilk gece üşümüş sesinle. Şimdi üşürsen sana evini yakmak kolay.

"Asiye, deme öyle." "Ne diyeceğim Doruk, bana diyecek bir şey bıraktın mı sen?" "Asiye bir konuşalım." "Ben konuşmak istemiyorum, bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yok artık." "Sevgilim..." diyen Doruk'un sözlerini "Çıkmadan önce batırdığın ofisimi toplarsan sevinirim." diye kesti Asiye, ona bakmadan ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

Doruk, onu kolundan tutup gidişine engel olduktan sonra kendine çekti ve kendisine çevirdi yüzünü. "Asiye özür dilerim, gerçekten özür dilerim. Ne kadar özür dilesem az, biliyorum. Seni kıskandım, kendimi kaybettim, büyük saçmaladım. Ama ne olur şimdi buradan böyle gitme, benden gitme Asiye."

"Doruk, ben... Ben görmek istemiyorum seni, senle konuşmak istemiyorum, seni düşünmek istemiyorum." "Asiye lütfen." "Doruk..." dedikten sonra dolu gözlerini onun gözlerine sabitledi Asiye. Birkaç saniye gözlerine baktıktan sonra bulutlanan gözlerinden bir damla yaş, yağmur olarak düştü gözlerinden.

"Özür dilerim." diyen Doruk'a "Özrün bir şeyi telafi etmiyor." dedi. "Ama ben seni affetmek istiyorum. Az önce yaşadıklarımızı unutmak istiyorum Doruk, bu yarayı bize hiç açmamış olmanı istiyorum."

"Ben sana kendimden daha fazla güveniyorum Asiye. Sadece... Sadece bir an... Bir an düşündüm, düşünmemem lazımdı biliyorum ama sen o herife öyle gülünce Allah kahretsin ki düşündüm." "Ben kimseye sana güldüğüm gibi gülmedim, kimseye sana baktığım gibi bakmadım. Sana böyle bir şey yapabileceğimi, senden başkasını sevebileceğimi nasıl düşünürsün Doruk?"

Hangi şehre gidilir yalnız başına?

Hangi şarkı dinlenir senle duymayınca?

Kiminle çay içilir?

En güzel sözlerin altı kim için çizilir?

Kimin kokusu saklanır?

Hangi hayal hediye edilir?

Hangi gözde görülür o çiçek yaprağı kirpiklerin?

Nasıl anlatılır gülüşünün sesi?

Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanılır?

Senin bakışın hangi şiire benzer?

Kime uyur, dokunur, sarılır bu kalp?

Hangi insanda rastlanır sana?

Gel ve anlat...

Senden başkası nasıl sevilir?

Bilmiyorum ben...*

"Yaptığım şeyin telafisi yok, biliyorum ama inan çok pişmanım. Sen benim karanlık dünyamın Güneş'isin Asiye, kurak dünyamın yağmur bulutu, pencere önü çiçeğisin, bir gülüşüyle baharı getirensin, ne olur böyle bakma bana."

Leukemia ✓Where stories live. Discover now