S3B2| Küs

523 58 93
                                    

İtiraf edin, bunu beklemiyordunuz hasahsahh

Selam, n'aber?

3.SEZON DİYORUZ ALOO!!!

Asla vedalaşamıyorum Leukemia ile dhfgdhjgfdjs

Bu bölümü severek yazdım, sizin de severek okuyacağınızı düşünüyorum.

Bölüm şarkısında dediği gibi, kaygılarım yeniden uyanıyor, bu duygular beni ürkütüyor, diyoruz bu bölüm biraz, çok az.

İyi okumalar.

💜🧚🏻‍♀️

Doruk gece eve geldiğinde açık gördüğü ışıkla kaşları çatıldı. Bakışları bileğindeki saate takıldı istemsizce, gece yarısını geçiyordu, uzun zamandır olduğunun aksine yine bu saatlerde gelmişti eve.

Evin neredeyse tamamına eşlik eden karanlıkta ışığı yanan salona doğru yürürken zihnine dolan anılar işini kolaylaştırmadı.

Kapının önünde durduktan sonra yanan otomatı fırsat bilerek bileğindeki saate baktı Doruk. Gece yarısını geçtiğini görünce sessiz olmaya dikkat ederek kapıyı anahtarıyla açtı. Yine aynı titizlikle kapıyı kapattıktan sonra odalarına gidecekti ki salonda yanan ışığı görünce oraya yönlendirdi adımlarını.

Gözünde canlanan anlarla sıkıntıyla bir nefes verirken, elleriyle örttü yüzünü.

Doruk sıkıntıyla karşısındaki tekli koltuğa oturduktan sonra ellerini yüzüne kapattı birkaç saniye. Asiye onun sessizliğinden yararlanıp "Doruk ben boşanmak istiyorum." deyince "Ne?" dedi hızla kafasını kaldırıp. "Asiye ne demek, boşanmak istiyorum?"

Asiye dolu gözlerini kaçırdıktan sonra "Doruk ben yapamıyorum artık." dedi. "Ya saate bak, birkaç saat sonra sabah olacak ama sen eve daha yeni geliyorsun. Ben sanki seninle değil de yokluğunla evli gibiyim. Kızımızı kendim büyütüyorum ya, seni görmüyor çocuk. Ben daha fazla hayatımda olmayan, dahası hayatında olmadığım bir adamla evli kalmak istemiyorum."

Asiye'nin sesi kulaklarında çınlarken, korkuyla çarptı yüreği. Fazla mı yalnız bırakmıştı Asiye'yi? Yine çok mu kaptırmıştı kendini işine? Yine en başa mı dönmüşlerdi?

Ayakları geri geri gitse de titrek bir nefes verdikten sonra girdi salona. Uzandığı koltukta kolları arasındaki Umut ile uyuyakalan Asiye'yi görünce yüzüne bir gülümseme yerleşirken koltuğun yanına çöküp saçlarına bir öpücük bıraktı.

Asiye gözlerini aralarken "Doruk?" deyince gülümsemesi genişlerken, "Söyle güzelim." dedi. "Saat kaç?" "Geç, 1'e geliyor." "Hasta olacaksın."

Beklediğinin aksi bir tepki veren Asiye gülümsemesine sebep olurken, bir öpücük bıraktı elinin üstüne. "Bir şey olmaz bana." dedikten sonra bakışlarını onun üzerinde gezdirirken, "Siz neden burada uyudunuz?" dedi.

Asiye'nin bakışları, küçük oğlunu bulunca bir gülümseme yerleşti yüzüne. "Umut..." dedikten sonra Doruk'a döndü gülümsemesini silmeden. "Seni beklemek istedi ama uyuyakalmışız." "Sarı sıpam benim ya."

Asiye, ona gülerken "Evde olmamanı garipsiyor artık, e alıştı tabi çocuk sürekli sarmaşık gibi birbirimize dolanmaya." dedi.

Gülerek "Şikayetçi misiniz Asiye Hanım?" diyen Doruk'a karşılık kafasını iki yana salladı Asiye gülerek. Doruk dudaklarını kısa bir anlığına birleştirdikten sonra geri çekildiğinde hayran bakışlarla yüzünü izlemeye başladı.

"Ya sana sanki bu aralar ayrı bir güzellik geldi, yani hep güzelsin tabi ama sanki gün geçtikçe güzelleşiyorsun."

"Sevgin her gün artıyor çünkü, ben de sevildikçe güzelleşiyorum."

Leukemia ✓حيث تعيش القصص. اكتشف الآن